“VALLAHİ YALAN”
Getirilmek istenen sistem ile hukukun son bulacağını öne süren Özkan, şöyle dedi: “Bakın dört kişiyi Cumhurbaşkanı atıyor. Bu değişiklik hemen yürürlüğe giriyor. Nedense tüm değişiklikler 2019’a kalıyor, bu hemen yürürlüğe giriyor. Dört HSYK üyesini seçilmiş başkan olarak arkadaş atayacak. Altı kişiyi çoğunluk partisinin lideri olarak kendisi atayacak, iki kişiyi de adalet bakanlığı atayacak. ‘Yok böyle bir şey’ diyor. Recep olarak dört kişiyi atıyorsun, Tayyip olarak altı kişiyi atıyorsun, Erdoğan olarak iki kişiyi atıyorsun. Ben bunları atamadım diyorsun. Yalan, vallahi yalan. Yargıçları savcıları siyasetçiye atatırsan, ister ben, ister vekillerim, ister başkası olsun, atattığında artık avukat aramana gerek yok. Ne yapacağız, ilçe başkanının, il başkanının peşinde koşacağız. Ne için. Adalet için. Biz buna izin vermeyeceğiz, adalet istemeye, barış istemeye devam edeceğiz. Hayır diyeceğiz. Niçin hayır diyeceğiz? Çocuklarımız adalet dilenmesin diye, çocuklarımızın adaletin hakkı olduğunu bileceğiz.”
PARTİLİ YARGIÇ SÖYLEMİ!
Özkan, tek adamın, her şeye karar verdiği bir sisteme asla izin vermeyeceklerini ifade ettiği konuşmasını, şu sözlerle sürdürdü: “Partili yargıç ister misiniz? Bir adamın affa, bütün memurların atanmasına, her şeye karar vermesini ister misiniz? İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sonra en büyük bakanlık. TC Güvenlik Bakanlığı diye bir tabela asıyor, içinde çalışan herkesi dışarı çıkarıyor, hepsi boşta kalıyor, yerine getirip gençlik kollarını koyabilir. Böyle bir adama evet diyecek misiniz? Bu hayırları çoğaltmanın bir yolu var. Korkuyorum diyorlar, korkmayın Cumhuriyet var, korkmasın biz varız. Özgürlük, adalet barış isteyeceğiz, korkmadan isteyeceğiz ve zalimin yüzüne baka baka yalan söylüyorsun diyerek herkese cesaret şırınga edeceğiz. Bugünden 16’sına bir ay var. Ne kadar gittiysek iki katına gideceğiz, kaç kişiye sesimizi duyurduksa iki katına duyuracağız. Ama sevda ile yapacağız, sarılacağız, kucaklaşacağız, birlik beraberliğimizi bozmadan.
Evet veren de bizden. Bu tuzağı kuranlarla, halkı evet vermeye zorlayanlarla halkı birbirinden ayırın. Zalim ile mazlumu ayırın. Güzel ve çirkini ayırın. Yoksa bizim yaşamamızın bir kıymeti kalır mı? İnancımızla, imanımızla yollara düşeceğiz.
SORDU: “BU ZİLLETE EVET DİYECEK MİSİN”
AK Parti iktidarında, yaşanan borçlanmaları aktaran Tuncay Özkan, 2002’de toplam borcun 366 milyar, bugün ise 2 trilyon 953 milyar lira olduğunu söyledi. Borcu, iktidarın yaptığını ifade eden Özkan, şunları kaydetti: “Bu borcu bunlar yaptı. Borç sizin sırtınızda. Bu düzenin devamına evet mi diyeceksiniz. Yabancıya 2002-2016 arasında 124 milyar 3 milyon dolar. Hane halkı borcu neymiş, 2002’de 6,2 milyar lira imiş. 2016’da 433,8 milyar lira. Şimdi size soruyorum. Zonguldak’a bir şey yaptılar mı? Madenler boş değil mi? Sibirya’dan kömür getirmiyorlar mı? Pahalıya satmıyorlar mı? Filtre takmayıp hepinizi kanser etmiyorlar mı? Zonguldaklılara soruyorum, sen bu zillete evet diyecek misin? Gazanız mübarek olsun.”
"ONLARI İKNA EDELİM"
CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu da, 16 Nisan’a az bir süre kaldığını, bundan sonraki çalışmalarda AK Parti seçmeni ile konuşulması gerektiğini belirterek, “bundan sonra, kendi aramızda değil de AK Parti seçmeni ile çalışmamız lazım. Kendi aramızdaki toplantılara ara vererek AK Parti seçmenine gidip onları ikna edelim” dedi.
"KONUŞMAK YERİNE ÇALIŞMAK GEREKİR"
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş ise konuşmak yerine çalışılması gerektiğini anlatarak, “Evet verecek insanları dışlamayım, ötekileştirmeyelim. Onlara kızmayalım. Sadece, referandumun ne getirdiğini anlatmaya çalışalım” diye konuştu.
Vekillerin konuşmasını, çok sayıda partili dinledi.
