"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zekeriya Kitapçı’nın yeşeren ümitleri

Misbah ERATİLLA
08 Eylül 2021, Çarşamba
Zekeriya Kitapçı, Isparta İmam Hatip Ortaokuluna devam ederken Hüsrev Altınbaşak’la tanışır ve sürekli onun yanına gitmeye başlar.

İki yıl boyunca başta “Asâ-yı Musa”  ardından birçok risaleleri büyük bir heyecan ve zevkle yazar. 1953 yılında Risale-i Nurlar’ı yazarken diğer taraftan farklı kitaplar da okumaya başlar. Bu kitaplarda biri Yusuf Ziya Uygur’un yazdığı “İnkılâplar, ihtilâller ve Siyonizm” isimli kitaptır. Kitap, Yahudilerin insanlığın başına nasıl belâ açtıklarını ve neler yapacaklarını anlatıyordu. Kitabı okurken çok etkilenir ve Müslümanların geleceğiyle ilgili bütün ümitlerini bir anda tüketir. Hayattan kopar ve çaresizlik girdabında çabalar durur. Cevat Rıfat Atilhan’ın “İğneli Fıçı” kitabını okuyunca yaralarına merhem beklerken kalbinde geleceğe dönük ümitler, kızgın güneşin altındaki buzun erimesi gibi eriyerek buharlaşır. İslâm’ın dünyaya hâkim olacağı düşüncesi ateşin samanı yaktığı gibi kalbindeki bütün ümitlerini yakıp kül eder. Bundan sonra okuduğu ve yazdığı Risalelerden zevk alamaz.

Zekeriya Kitapçı, bin bir türlü ruhî bunalım ve ümitsizlik içinde kıvranıp durduğu bir zamanda beyninde aniden bir şimşek çakar. “Bediüzzaman Hazretleri’ne gitmeliyim” diyerek bir kış günü hemen okul pansiyonundan çıkar ve ümitsiz bir yürekle Bediüzzaman’ın kapısını titreyerek çalar. Bayram Yüksel ona kapıyı açar ve birlikte Bediüzzaman Hazretleri’nin odasına girerler. Bediüzzaman Hazretleri karyolada yarı oturur vaziyettedir. Odada bulunan sobanın sıcaklığı odanın her yanında hissediliyordu. Bediüzzaman Hazretleri Zekeriya Kitapçı’ya “Gel kardaşım!” deyince hemen yanına varır. Bir baba şefkatiyle elini başında gezdirir. Bediüzzaman Hazretleri’nin bu yakın ilgisi ve onu sanki yıllarca tanıyormuş gibi davranması onda derin bir etki bırakır. Zekeriya Kitapçı, hemen koşar adımlarla elini öper ve edeple dizleri üstüne çömelerek önünde oturur. 

Bediüzzaman Hazretleri Zekeriya Kitapçı’ya baktığında çökmüş, yıkılmış, perişan olmuş bir yüz görünce “Kardaşım, sen ne hale gelmişsin böyle!” diyerek ona Risale-i Nur’dan ve onun yüksek hakikatlerinden bahseder. 

Bediüzzaman, Risale-i Nur’u, okuyanlar ümitsizliğe düşmez. Bilâkis Risaleler okuyanların gönüllerine ve kalplerine şifa verir, der. Yahudilerin ve Masonların doymak bilmez hırslara sahip olduklarını belirtir. Risale-i Nur’un Anadolu’da küfr-i mutlakın ve komünizmin belini kırdığı gibi masonluğun da belini kıracağını ve bu milletin imdadına yetişeceğini söyler. Bediüzzaman, “Kardeşim, ye’se düşme, moralini bozma! İstikbal, İslâmındır, hiç korkma küfrün, zulmün karşısında Risale-i Nur sizin için tam bir ilâçtır, kurtuluş Risale-i Nurdadır” der. Zekeriya Kitapçı çöken, yıkılan ve yakılan ümitleri Bediüzzaman Hazretleri’nin konuşmasından sonra karanlık bir odada elektrik düğmesine basar gibi sonsuz bir ümit ışığı yüreğine doğar. O günden sonra kalbinde ve aklındaki ağrılar sona erdiği gibi yeni bir ümitle ve yeni bir heyecanla hayata merhaba der. 

Zekeriya Kitapçı, Bediüzzaman Hazretleri’nin “Sen hoş gelmişsin kardaşım, sen hoş gelmişsin kardaşım!” artık gidebilirsin anlamını taşıdığını Bayram Yüksel’in ona dokunmasıyla anlar. İzin isteyerek ayağa kalkar ve elini tekrar öperek bütün ruhu, kalbi ve aklı ile ümitsizlikten kurtulmuş bir halde ayrılır. Yeniden doğmuş bir bebek gibi gözlerinde sevinç çiçekleri açar. O anı ömrünün sonuna kadar hiç unutamaz. Artık hiçbir şeyden korkmaz. Risale-i Nur’u okuyanlar hapse girermiş, başlarına bir iş gelirmiş gibi şeyler bir daha aklına gelmez. Artık düşündüğü tek şey Bediüzzaman Hazretleri’ni sevmek, Risale-i Nur’u okumak, yazmak ve onun yüksek hakikatlerini korkmadan çekinmeden herkese ilân etmektir.

Zekeriya Kitapçı ilk ziyaretten sonraki günler daha sık Bediüzzaman Hazretleri’nin yanına gitmeye başlar. Her defasında Bediüzzaman Hazretleri evlâdı gibi şefkatle yüzünü okşar, elini başının üstünde gezdirir ve uzun uzun Risale-i Nur’dan dersler yapar. Toplam dört yıl Bediüzzaman Hazretleri’nin yanına gider. Bir gün Risale-i Nur Talebelerinin altına imza attığı bir mektup gazete manşetine çıkınca Zübeyir Gündüzalp, Bayram Yüksel, Tahiri Mutlu, Ceylan Çalışkan, Mustafa Sungur ve Rüştü Çakın tutuklanır. Zekeriya Kitapçı, Bediüzzaman Hazretleri’nin yanında ve etrafında talebeler kalmayınca okul pansiyonundan hemen ayrılarak hizmetinde bulunmak için evine yerleşir. 1958 yılı Nisan ayından 1959 yılının Ekim ayına kadar yaklaşık bir buçuk yıl Bediüzzaman Hazretleri’nin birebir hizmetinde bulunur. İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nü kazanınca ayrılır. İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nü bitirdikten sonra Pakistan’da doktora yapar, daha sonra Atatürk Üniversitesi’nde yeni açılan İslâmî İlimler Fakültesi’ne 1971’de öğretim üyesi olarak görev alır. Önce doçent sonra profesör olur. 1987 yılında Konya Selçuk Üniversitesi’ne geçer ve emekli oluncaya kadar orada çalışır. 

Zekeriya Kitapçı, Isparta’nın Yalvaç kazasının Sofular mahallesinde 1937 yılında doğar.  “Bediüzzaman Said Nursî ve Anadolu’da İman Hareketi” ismiyle de bir kitabı olan yazarın muhtelif konularla ilgili birçok kitabı vardır. Zekeriya Kitapçı, Bediüzzaman Hazretleri’nin hizmetinde olduğu zamanı ömrünün en verimli ve huzurlu yılları olduğunu söyler. Ayrıca Bediüzzaman Hazretleri’ne olan yakınlığı ve teslimiyetinin aynısını Risale-i Nurlar’a da göstererek hayatını bu yol üzerinde devam ettiğini her fırsatta ziyaretine gelenlere ifade etmiştir.

Kaynak: Ömer Özcan- Ağabeyler Anlatıyor-7

Okunma Sayısı: 2313
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Emin Bozkuş

    9.9.2021 11:07:29

    Teşekkürler Hocam..

  • ihsan

    8.9.2021 09:06:11

    Allah razı olsun Hocam.

  • Yahya YILDIZ

    8.9.2021 07:58:32

    Rabbim Rahmet ve magfiret eylesin. Basta Resullulah efendimiz olmak uzere, sahabeler, Ustad ve Nur talebelerine kavusmasini Rabbi Rahimden dilerim...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı