logo
26 NİSAN 2024

Zehir ithal ediyoruz

Türkiye’de yapılan denetimlerde saptanan ‘güvensiz ürün’ sayısında adeta patlama yaşandı. 2017’de toplam 6 bin 620 olan güvensiz ürün sayısı, 2018’in 8 aylık diliminde 7 kat artarak 45 bin 824’e fırladı. Bu yılın ilk 8 ayında 250 bin ürün imha edildi
25.09.2018 00:00:00
Zehir ithal ediyoruz
Zehir ithal ediyoruz
Türkiye'nin tehlikeli kimyasalları düzenleyen Avrupa Birliği Reach Tüzüğüne tam uyumlu hale gelmesiyle birlikte yapılan denetimlerde elde edilen 'güvensiz' ürün sayısında adeta patlama yaşandı. 2017'de toplam 6 bin 620 olan güvensiz ürün sayısı, 2018'in 8 aylık diliminde 7 kat artarak 45 bin 824'e fırladı.

Özellikle yeni kurulan ve büyük miktarlarda ithalat yapan firmalar mercek altına alınırken yapılan incelemelerde bu firmaların getirdiği imitasyon takı, oyuncak ve kırtasiye ürünlerinde ciddi oranda 'güvensizlikler' belirlendi. Gümrüklerde el konulan söz konusu ürünler imha edilerek yurt içine dağıtılmaları engellendi. 'Güvensiz' bulunduğu için son 10 yılda toplam 1.8 milyon ürün imha edildi. İthalatta ise 2017'de 176 bin ürün bertaraf edilirken, 2018'in 8 ayında bu rakam 250 bine yükseldi.

Sempozyum düzenlendi

Konu İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (İHKİB) iştiraki Ekoteks tarafından bu yıl 11'incisi düzenlenen Uluslararası Tekstil Sempozyumu'nda ele alındı. Sempozyumda hazır giyim, ayakkabı, kırtasiye malzemeleri ve oyuncaklar başta olmak üzere ithal ürünlerle ilgili kirlilik denetim sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı.

Sempozyumda konuşan Ticaret Bakanlığı Piyasa Gözetimi ve Denetimi Dairesi Başkanı Meral Karaaslan, bakanlık olarak hem tüketicilerin ekonomik çıkarlarını hem de sağlık ve güvenliklerini koruma görevini üstlendiklerini belirterek, bakanlığın mevzuatlarını tamamen Avrupa Birliği'ne uyumlu hale getirdiklerini söyledi.

Tekstilden kırtasiyeye, ayakkabıdan biberona, deterjandan diş fırçasına kadar pek çok ürünü incelediklerini anlatan Karaaslan, "Bugün ürünlerde 4 yerine tam 66 tehlikeli kimyasalı inceliyoruz. 2017 yılında toplam 54 firmanın 6 bin 620 ürününde güvensizlik tespit ettik. 2018'in 8 ayında 27 firmada 45 bin 824 üründe problem olduğunu belirledik. 2017'nin tamamında 1 milyon 920 bin adet ürün incelenirken, 2018'in 8 ayında bu miktarın 3.5 milyona çıkması da güvensiz ürün sayısının 7 kata yükselmesinde etkili oldu. Güvensiz ürünlerde imitasyon (taklit) takı ilk sırayı aldı. Burada bir konunun altını çizmekte yarar görüyorum: Özellikle yerli üretim olan tekstil ve hazır giyim ürünleri ile ayakkabılarda sorun yaşanmadığını gözlemledik" şeklinde konuştu.

İHKİB Başkan Yardımcısı Özkan Karaca da, sektörü küresel dönüşüme hazırlama noktasında yoğun çaba gösterdiklerini vurgulayarak, Türk hazır giyim endüstrisinin sosyal sorumluluk ve çevreye duyarlılıkta rakiplerinin çok ilerisinde bulunduğunu söyledi.

Menşeine dikkat edilmeli

EKOTEKS İcra Kurulu Başkanı Nilgün Özdemir ise Türkiye'nin tekstil ve hazır giyim başta olmak üzere birçok üründe AB kriterlerine uygun üretim yaptığının altını çizdi.

Buna karşın Bakanlık temsilcilerinin açıklamalarından dünya genelinin söz konusu kriterlerin çok uzağında olduğunu belirten Özdemir, "Bu sebeple tüketicilerimiz daha çok ithal ürünlerde problem yaşıyorlar. Herkes almak istediği ürünün menşeine (üretildiği ülke) bakmalı ve etiketlerindeki bilgilendirme notlarını dikkatle okumalı. Hepimizin bildiği gibi içinden geçtiğimiz bu süreçte daha çok yerli malını tercih etmeliyiz. Özetle yerli malı Türk'ün malı her Türk onu kullanmalı" dedi.

En büyük tehlike kırtasiyede

Bu yıl 19 ilde gerçekleştirilen okul dönemi denetimlerinde incelenen 115 bin 16 adet kırtasiye malzemesinden 3 bin 598'i güvensiz bulunarak toplatıldı. Denetlenen 9 bin 68 okul kıyafetinin tamamı temiz çıktı.

RECEP BAHAR / DETAY HABER

'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
'Katliamınıza dikkat çekmek antisemitizm değildir'
Sanders'tan Netanyahu'ya sert yanıt
'Hamas liderlerini öldürün, Refah'ı işgal edin'
İsrailli bakandan Mossad'a çağrı
İsrail'e de füze saldırısı düzenlendi
Husiler İsrail gemisini vurdu
Hande Fırat sergisi bakanlık desteği ile açıldı
Kabine toplantısı gibi sergi açılışı
14 bin koşucu finişi görecek
Katılımda rekor geldi, şimdi sıra derecelerde!
İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?
Ekonomiyi soğutmaya devam
IMF'siz IMF programı uygulanacak
Beyaz Saray'dan Erdoğan ziyareti sorusuna yanıt
'Takvime alınmış bir program yok'
'Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum'
'Siyasi yasak' davası ertelendi
'Herkes lütfen bu tavrımızı çok iyi bilsin'
CHP'de 'Saray' kavgası kızışıyor!
İmam nikahlı eş anneden şikayetçi oldu
7 aylık bebeğini yola bıraktı!
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!

Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış

Gazeteci Hande Fırat'ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat'ta açıldı.
26.04.2024 06:43:00 / Güncelleme: 26.04.2024 06:51:43
İhlas Haber Ajansı
Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış
Hande Fırat'ın bakanlık destekli sergisine kabine toplantısı gibi açılış
Gazeteci Hande Fırat'ın 'Devriamber' isimli sergisinin açılışı Ankara'da gerçekleştirildi.

Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören'in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı.

Erdoğan mesaj gönderdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat'ın kendi ifadesiyle 'çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini' anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat'ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum' ifadelerine yer verildi.

"Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor"

Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi.

Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu.

Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı.

Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, 'Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum' diye konuştu.

Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs'a kadar açık olacak.

İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır

 
 
Spor İstanbul Genel Müdürü  i. Renay Onur, 28 Nisan'da gerçekleştirilecek 19. İstanbul Yarı Maratonu öncesinde "yenimesaj.com.tr"nin sorularını cevapladı. 10K ve 21K için 8'er bin kişilik kontenjan ayırdıklarını dile getiren Onur, "Biz toplamda 14 bin kişinin yarışı tamamlamasını bekliyoruz" diye konuştu. Yenikapı-Balat arasındaki parkurda güçlü sporcular kürsüde yer almak için mücadele edecek.
26.04.2024 01:00:00
RUHİ SARI
İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır
İstanbul tarihi 'yarı maraton'a hazır

Foto Altı: Renay Onur (Soldan İkinci Sırada)

Spor İstanbul Genel Müdürü  i. Renay Onur, 28 Nisan'da gerçekleştirilecek 19. İstanbul Yarı Maratonu öncesinde "yenimesaj.com.tr"nin sorularını cevapladı. 10K ve 21K için 8'er bin kişilik kontenjan ayırdıklarını dile getiren Onur, "Biz toplamda 14 bin kişinin yarışı tamamlamasını bekliyoruz. Ki bu da geçen seneye göre rekor olacak. 2023'te 12 bin kişi yarışı bitirmişti. Gönlümüz kayıt yaptıran tüm insanların aynı zamanda fiilen de Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'na katılması ve hatta yüksek oranlarda da bitirmesi yönünde. Türkiye'de özellikle bitirme konusunda Batı'dan biraz gerideyiz ancak her geçen yıl bu konuda da ilerleme sağlıyoruz" dedi.

Geleceğin milli sporcuları buradan çıkacak

İstanbul Maratonu'na ve İstanbul Yarı Maratonu'na 18 yaş altındaki gençler alınmıyordu. Ancak bu yıl Spor İstanbul, Yarı Maraton'da kapılarını 16-18 yaş grubuna da açtı. Renay Onur, "Bu yıl 2 bine yakın 16-18 yaş arası sporcu kayıt yaptırdı. Birebir bir bilgimiz olmasa da bu katılımcıların arasında gelecek vaat eden atletler elbette olacaktır. Çünkü matematiksel bir hesaplama var. Bin, onbin, yüzbin, milyon kişiye doğru giderken, normal bir sporcudan olimpiyat sporcusuna kadar uzanan bir yetenek havuzu oluşuyor. 10 bin kişilik sporcu havuzundan uluslararası, 500 bindeyse olimpiyat seviyesinde bir sporcu çıkabiliyor. Bin kişiden de ulusal düzeyde başarıya ulaşabilecek bir sporcu çıkabiliyor. Bu çerçevede 2 bin genç koşucu arasından da en azından ulusal düzeyde başarıya ulaşma potansiyeli olan iki sporcu yakalayabiliriz" şeklinde konuştu.


Yavaş ve hızlı sporcular birbirinden ayrılıyor

Her sporcunun en iyi derecelerine göre pace (hız) kapılarının belirlendiğini dile getiren Renay Onur, şunları söyledi: "Bir sporcu iyi bir derece hedefliyorsa ön kapılardan etkinlik alanına gelebiliyor. Bizde Yarı Maraton'da yarışacak koşucu sayısı 6 bin seviyesinde olduğu için Avrupa'daki bazı yarışlarda olduğu gibi 'dalga' yapmıyoruz. Ancak etkinlik alanında 4 farklı kapıdan girişlerini sağlıyor ve yavaş/hızlı sporcuyu birbirinden ayırıyoruz. Öte yandan İstanbul Yarı Maratonu'nun tarihi parkuru rekor ve sporcuların en iyi derecelerini yapmaya çok uygun. Parkurun düz olması sebebiyle hem elit atletlerin hem de rekreasyonel (bireysel gelişim) koşucuların en iyi derecelerini yapmalarına olanak veriyor. Parkurun sportif yönü dışında tarihi yönünden de ayrıca söz etmeli. Adı üstünde yarış tarihi yarımadada yapılıyor. Üç büyük imparatorluğun ve Cumhuriyet'in bir çok eserini üzerinde taşıyan bir parkur. Yeni Camii, Mısır Çarşısı, Rum Ortodoks Patrikhanesi, Sveti Stefan Kilisesi, Haliç Sanat Merkezi'ne dönüştürülen Fener Evleri ve Feshane ilk ağızda sayacağımız çok sayıdaki tarihi yapı. Bir yanda binlerce yıllık tarih diğer yanda muhteşem İstanbul Boğaz ve Haliç… Özetle Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu, bir yarı maratondan çok daha fazlası."


Dünyanın en iyileri gelecek


"Bu yıl Olimpiyatların olması üst düzey elit koşucuların İstanbul Maratonu'na ilgisini azalttı mı? Geçen yılın birincisi Kenyalı Daniel Ebenyo, Dünya Atletizm Şampiyonası'nda 10 bin metrede ikinci oldu, bu yıl 14 Nisan'da Berlin Yarı Maratonu'nu kazandı. Bu da gösteriyor ki İstanbul Yarı Maratonu çok iyi sporcuların katıldığı bir etkinlik" şeklindeki sorumuza ise Spor İstanbul Genel Müdürü  İ. Renay Onur şu şekilde cevap verdi: "Dediğiniz gibi yarı maratonlara artık çok iyi sporcular katılıyor. Elit dışında rekreasyonel katılımda da büyük ilgi var. Çünkü yarı maraton artık dünyada 'yeni maraton' olarak görülüyor. Hazırlığı daha kolay ve aynı şekilde bitirme şansı da büyük maratona (42.2 kilometrelik koşu) göre daha yüksek. Bu da yarı maratonların cazibesini her geçen gün artırıyor. Gerek Paris Yaz Olimpik ve Paralimpik Oyunları gerekse bizden çok daha önce yapılan maratonların takviminden ötürü Türkiye İş Bankası İstanbul 19. Yarı Maratonu etkilendi. Ancak yine de çok önemli isimler rekorlu tarihi parkurumuzda koşacak. Ve umarım yeni bir rekora daha tanıklık ederiz. Türkiye İş Bankası 19. İstanbul Yarı Maratonu'na bu yıl, kişisel en iyi dereceleri 1:01:00'ın altında olan 17 erkekle, 1:08:00'ın altında olan 7 kadın atlet katılacak. İstanbul Maratonu'nun son şampiyonu Kenyalı Panuel Mkungo burada olacak. Eğer yarı maratonu da kazanırsa iki maratonumuzu da kazanan ilk erkek atlet olacak. Biliyorsunuz Kenyalı Ruth Chepngetich 2018'de İstanbul Maratonu'nu, 2021'de de parkur rekoruyla İstanbul Yarı Maratonu'nu kazanarak kadınlarda duble yapan ilk atlet olmuştu. Geçen yılın ikincisi (59:58) Faslı Hicham Amghar; 2019'daki 59:17'lik derecesiyle dikkatleri üzerine çeken Etiyopyalı Solomon Berihu; listemizdeki 59.25 ile en iyi ikinci dereceye sahip olan Kenyalı Edmond Kipngetich, Barcelona'da 59.30 ile kariyerinin en iyi derecesini koşan Etiyopyalı Dinkalem Ayele; sürpriz beklenen Kenyalı Solomon Kipchoge ve Afrikalılara rakip olması umulan Kanadalı Cameron Levins de İstanbul'da koşacak. Kadınlarda ise geçen yıl Barselona'daki 1:05:46'lık derecesiyle yıldızı parlayan Gladys Chepkurui, derecelerini sürekli geliştiren Etiyopyalı Ftaw Zeray; listede derecesi en iyi Avrupalı olan İtalyan Giovanna Epis de İstanbul'da bizimle olacak."

Spor İstanbul, koşucular için ne yapıyor?


Renay Onur'a "⁠Avrupa yakasında koşu antrenmanı yapacak yer sıkıntısı yaşanıyor. ⁠İki açık atletizm pisti de Asya yakasında. Ataköy-Yenikapı arasındaki bisiklet yolu yoğunlukla kullanılıyor ancak zemini beton olduğu için koşucular sakatlık sorunu yaşıyor sık sık… Bu yolun asfalt zeminle kaplanıp koşuculara tahsis edilmesine önayak olma düşüncesine sıcak bakar mısınız?" sorusunu ise şu şekilde cevapladı: "Ben gerek siz değerli medya mensuplarıyla gerek çeşitli seminerlerde ve hatta ziyaretlerdeki sohbetlerde ortaya atılan her türlü eksikliği ve öneriyi not ediyorum. Bunu kendime bir 'ev ödemi' olarak alıyorum. Bu önerinizi de aynı şekilde kaydediyorum ve olanakları araştıracağım."

'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı

İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Kara Yolları Trafik Yönetmeliği'nde değişiklik yapıldığı iddialarını yalanlayarak, uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyet alamayacağı ve ehliyetini yenileyemeyeceği iddiasının manipülasyon içerdiğini bildirdi.
25.04.2024 13:48:00
İhlas Haber Ajansı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
'Uyku apnesi tanısı konan kişilerin ehliyetine el konacak' iddiası yalanlandı
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından yapılan açıklamada, sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine dair usul ve esasların Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik kapsamında belirlendiğ hatırlatılarak, 'Yürürlükte olan yönetmeliğin 7. maddesi kapsamında ağır derecede veya orta derecede uyku apnesi olanlar ile birlikte gündüz uyuklama hali tespit edilen kişilerin tedavi görmeden sürücü belgesi alamayacakları, ancak uyku apnesinin kontrol altına alındığı veya tedavi edildiği doktor heyeti tarafından tespit edilen kişilere sürücü belgesi verilebileceği açıkça belirtilmiştir. Yönetmelikte güncel bir değişiklik söz konusu değildir' denildi.


Açıklamada, kamuoyunu manipüle etmeye yönelik paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiği uyarısında bulunuldu.

Çorlu tren kazası davasında karar çıktı

Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin davada 9 sanığa 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında hapis cezası verildi
25.04.2024 12:03:00 / Güncelleme: 25.04.2024 12:38:25
AA
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Çorlu tren kazası davasında karar çıktı
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin hayatını kaybettiği, 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılanan 13 sanıktan 9'una, 8 yıl 4 ay ile 17 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi.

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Halk Eğitim Merkezi Salonu'nda görülen davanın 20. duruşması yapıldı.

Duruşmaya tutuksuz sanıklar dönemin Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, dönemin Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk, TCDD Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, dönemin Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras, yol kontrolörü Burhan Ortancıl, dönemin Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu, dönemin Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı Levent Meriçli, dönemin TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan, mühendisler Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya, kazada ölenlerin yakınları ve yaralananlar ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşma, mahkemeye sunulan belgelerin okunmasıyla başladı.

Daha sonra karar öncesi sanıklara son sözleri soruldu.

Sanıklardan Karasu ek iddianame ve mütalaa da görevini yapanın cezalandırılmak istendiğini ileri sürerek "Halkalı'dan Kapıkule'ye kadar olan hatla ilgili uyarıları ve denetimi yazışmalar ile bildirmiştim. Görevimi yerine getirdim. Beraatımı talep ediyorum." dedi.

Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını ileri sürerek beraatlarını talep etti.

Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından açıkladığı kararda "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Kurt'a 16 yıl 3 ay, Aslan'a 15 yıl, Polat'a 13 yıl 9 ay, Önder'e 10 yıl,  Meriçli, Parlak ve Başkaya'ya 9 yıl 2'şer ay, Aras'a ise 8 yıl 4 ay hapis verdi.

Heyet, sanıklardan Kaytan, Ortancıl, Yıldırım ve Çubuk'un ise beraat etmesine hükmetti.

Mahkeme ayrıca sanıklardan Aslan, Karasu, Kurt ve Polat'ın hükümle birlikte tutuklanmasına karar verdi.

Tekirdağ'daki tren kazası

Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi yaralanmıştı.
Davanın iddianamesinde "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulundukları gerekçesiyle sanıklar Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk'un "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
 
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde 9 Eylül 2022'de soruşturmanın genişletilmesine karar verilmiş, bu kapsamda aynı suçtan Nihat Aslan, Levent Meriçli, Mümin Karasu, Levent Kaytan, Nizamettin Aras, Burhan Ortancıl, Tevfik Baran Önder, Deniz Parlak ve Kubilay Başkaya hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı.
 
Dava kapsamında söz konusu dönem TCDD 1. Bölge Müdürlüğü'nde Bakım Servis Müdürü olan Mümin Karasu 10 Ekim 2022'de tutuklanmış, tutukluluğuna yapılan itiraz üzerine Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesince 25 Kasım 2022'de hakkında yurt dışına çıkış yasağı konularak tahliye edilmişti.
 
Davanın 17'nci duruşmasında Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki son görüşünde, tutuksuz 13 sanığın tamamının "birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılmasını, Karasu, Kurt ve Polat'ın üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, üzerlerine atılı suç için öngörülen ceza miktarı dikkate alındığında adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacak olmasından tutuklanmalarını istemişti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.