Yunanistan Komünist Gençliği (KNE) 15-17 Şubat tarihleri arasında Atina’da 12’nci kongresini gerçekleştirdi. “Daha da yetkinleşerek, gerçekten çağdaş ve genç olana giden yolu inşa ediyoruz” sloganıyla düzenlenen kongreye, Yunanistan’ın dört bir yanından yüzlerce delege katıldı.
Aralarında Türkiye Komünist Gençliği (TKG) delegasyonunun da bulunduğu çok sayıda uluslararası delege kongrede hazır bulundu.
Canlı bir tartışma ortamının gözlendiği kongrede, KNE’nin çalışmaları bütün boyutlarıyla masaya yatırıldı. Kongreye katılan delegeler, Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yanı sıra yerel seçimler için de halkın sandığa gideceği Yunanistan’daki siyasi durum ve gençliğin siyasete katılımı konularını detaylı bir şekilde tartıştı. Tartışmaların ardından oylanan kararlar oy birliğiyle kabul edilirken, yeni KNE Merkez Konseyi de kongre kararlarını yerine getirmek göreviyle onaylandı.
‘İŞÇİ SINIFINDAN ÇALINANLAR GERİ VERİLMEDİ'
Kongre KNE Genel Sekreteri Nikos Abatielos’un konuşmasıyla açıldı. Abetialos, konuşmasında, "Sosyal demokratların, liberallerin ve oportünistlerin, yani düzen güçlerinin yarattığı eski ve yeni bütün yanılsamaları gençliğin gözleri önünde deşifre etmek için mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.
SYRIZA hükümetinin "kurtarma paketleri" döneminin sona geldiği ve Yunanistan için güzel bir dönemin başladığı yalanını söylediğine değinen Abatielos, son 10 yılda işçi sınıfından çalınan hakların geri verilmediğini ve SYRIZA'nın politikalarını sermaye örgütlerinin belirlediğini vurguladı.
TÜRKİYE KOMÜNİST GENÇLİĞİ'NDEN ANLAMLI HEDİYE
Abatielos’un konuşmasını noktalamasının ardından, kongre, uluslararası delegelerin selamlama konuşmalarıyla devam etti.
Yoğun alkış alan TKG’nin selamlama konuşmasında, Yunanistan ve Türkiye’nin komünist gençlik örgütleri arasındaki yakın dostluk şu ifadelerle özetledi: “Türkiye ve Yunanistan… Birbirine çok benzeyen, buna rağmen ciddi farklılıklara sahip iki komşu ülke. Bütün 20’nci yüzyıl boyunca birbirimizle kıyaslandık, birbirimize benzetildik, karşı karşıya getirildik. Son döneme bakarak, eldeki durumu şu şekilde yüzeysel biçimde açıklayabiliriz: Sözde 'solcu' bir hükümet tarafından yönetilen ve ağır bir ekonomik krizin yaralarını taşıyan bir AB ülkesi. Hemen yanı başında dinci bir hükümet tarafından yönetilen, yağmaya dayalı ekonomik modeli krize dönüşmekte olan bir Ortadoğu ülkesi. Bu son derece farklı gözüken koşullar içerisinde aynı mücadeleyi aynı kararlılıkla sürdüren iki komünist partinin varlığı dikkat çekici. İzninizle, 100 yıllık Yunanistan Komünist Partisi ve 98 yıllık Türkiye Komünist Partisi arasındaki köklü yoldaşlığı selamlamak istiyoruz. Aynı kolektivizm farklı bir düzlemde, KNE ve TKG tarafından da sürdürülüyor.”
Selamlama konuşmasının ardından TKG temsilcisi, KNE 12. Kongresi adına Genel Sekreter Abatielos'a üzerinde Nâzım Hikmet'in şiirinden dizelerin bulunduğu, kara kalemle çizilmiş bir Mustafa Suphi portresi hediye etti.
VENEZUELA HALKIYLA DAYANIŞMA ETKİNLİĞİ
KNE'nin kongre sürecinde düzenlediği bir başka etkinlikse Venezuela halkıyla dayanışma başlığını taşıyordu. Etkinliğin katılımcıları arasında kongreye katılan uluslararası delegasyon da yer aldı.
Etkinliğin ilk konuşmacısı Venezuela Komünist Gençliği Genel Sekreteri Janohi Rosas, son 20 yılda Venezuela'nın anti-emperyalist bir eksende hareket ettiğini, saldırılara da bu nedenle maruz kaldığını vurguladı. Ekonomik krizle birlikte dünyada sağcı ve faşist güçlerin menzil kazandığını vurgulayan Rosas, bu güçlerin karşılarında her zaman komünistleri ve işçi hareketini bulacaklarını söyledi.
Ardından konuşmasını yapan KNE Merkez Konsey üyesi Niko Zaharopulos, ABD-NATO-AB'nin Venezuela'ya gerçekleştirdiği emperyalist müdahaleyi kınadı. "Diplomatik arabuluculuk", "özgür ve demokratik seçim süreci" kılıfı ile giydirilen her tür açık askeri müdahale veya darbe girişimlerine karşı olduklarını ve halkların kendi geleceğini kendilerinin şekillendirmesi gerektiğinden yana olduğunu vurguladı.
Son konuşmayı yapan Venezuela büyükelçi vekili Freddy Jesus Fernandes Tores, KKE ve KNE'nin örgütlediği çeşitli dayanışma eylemlerine tanık olmanın onları onurlandığını ifade etti. Venezuela halkının bu saldırıyı daha halkçı bir iktidarla püskürtebileceğini söyleyerek konuşmasını bitirdi.
Etkinlik halkların ortak mücadelesini yansıtan şarkıların söylendiği konser programı ile sonlandı.