Gündem

YSK'nın Mühürsüz Pusula Kararı'na Karşı Bir Başvuru Yolu Var Mı? Referandum Yenilenebilir Mi?

Değerli okurlar,

16 Nisan 2017 Referandumunu geride bırakırken, “YSK’nın mühürsüz pusulaların geçerli sayılmasına ilişkin kararı” en çok konuşulan konuların başında geliyor. 

YSK, halkın iradesinin sandığa yansıması amacını ön planda tutarak, dışarıdan getirildiği kanıtlanmadıkça mühürsüz oy pusulalarının geçerli olmasına karar verdi.  Kararın kanuna aykırı olduğu iddiaları başta ana muhalefet partisi tarafından sıklıkla dile getirildi ve karara itiraz edileceği ifade edildi.

YSK’nın bu kararına karşı nereye itiraz edilecek? Yargısal denetim mümkün mü?

YSK kararlarına karşı mevzuatımız yine YSK’nın kendisine itiraz edilebileceğini öngörmekle birlikte, verilen kararlara karşı başka bir merciye veya kanun yoluna başvurulamayacağını da açıkça düzenliyor.

Zaten diğer bir açıdan öğretide, üyelerinin Yüksek Yargı’dan gelmesi ve çalışma prensibinin yargısal nitelikte olduğu hususları çerçevesinde YSK’nın seçim işlerini kesin karara bağlayan bir yargı makamı olduğu genel olarak kabul ediliyor. 

Dolayısıyla YSK’ya yapılacak itiraz neticesinde Kurul tarafından itirazın kabul görmemesi ve ihtilaflı oyların iptal edilmemesi halinde hukuksal sürecin tamamlanacağını ve seçim sonuçlarının kesinleşeceğini söylememiz mümkün. Zira “referandumun yenilenmesi” talebi ile ilgili karar verebilecek bir yetkili makam veya yargı yolu da mevzuatımızda düzenlenmiş değil.

Anayasa Mahkemesi ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi tartışmaları.. Mansur Yavaş kararı örneği..

Dün basına yansıdığı üzere bir siyasi parti tarafından mühürsüz oy ve zarfların geçersiz sayılması ve sayımın yeniden yapılması istemiyle AYM’ye başvuru yapıldı. Yine konunun İHAM’a taşınabileceğine ilişkin tartışmalar da basında yer buluyor.

Anayasamıza ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna baktığımızda, Yüksek Mahkeme’nin bir başvuru üzerine inceleme yapması ve esastan karar verebilmesi, ancak Anayasada ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinde yer alan temel hak ve özgürlüklerle ilgili bir hak ihlalinin varlığını gerektiriyor. Öte yandan bildiğiniz gibi tüm olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekiyor.

Öncelikle hukuksal açıdan bakıldığında, Anayasa Mahkemesinin mühürsüz zarf ve pusulaların geçersiz sayılmasına ve sayımın yeniden yapılmasına doğrudan karar verme yetkisinin olmadığı söylenebilir. Nitekim Kuruluş Kanunu hükümleri çerçevesinde Yüksek Mahkeme’nin, “hak ihlali tespiti” ve “tazminat” kararları dışında bir karar vermesi teknik olarak mümkün değil.

Konuya Anayasa Mahkemesince “hak ihlali” açısından nasıl yaklaşacağı merak konusu ancak yaklaşık 3 sene önce verilen “Mansur Yavaş” kararı örnek teşkil edebilir.

Hatırlayacağımız üzere 2014 yerel seçimleri üzerine Mansur Yavaş ve CHP tarafından konu Anayasa Mahkemesi’ne taşınmış ve seçimde usulsüzlükler yapıldığı ileri sürülerek, adil yargılanma, seçme ve seçilme özgürlüğü ile ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddia edilmişti.

Yüksek Mahkeme, AİHS’in Türkiye’nin taraf olduğu Ek 1 Nolu Protokolün 3. Maddesinde yer alan,

“Yüksek Sözleşmesi Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler.” hükmüne işaret ederek, bireysel başvuruya konu olayın yasama organının seçilmesi ile ilgili olmadığını ifade etmiş, bu nedenle başvurunun, İHAS ve Anayasamızın ortak koruma alanına girmediği gerekçesiyle “kabul edilemez olduğuna” karar vermişti. (TIKLAYINIZ)

Bugün tartışılan konu da yasama organının, yani milletvekillerinin seçimi ile ilgili olmadığından, benzer bir kararın çıkabileceği söylenebilir. Diğer yandan Anayasa Mahkemesi’nin, “YSK’nın kararlarına karşı başka bir merciye başvurulamaz” yönündeki anayasal hükmü işaret ederek kendisini yetkisiz görmesi de mümkün. 

Dolayısıyla sonuç olarak söyleyebiliriz ki YSK’nın bizzat kendi kararını kaldırması dışında mühürsüz zarf ve pusulalarla ilgili bir geçersizlik talebinin karşılık bulacağı veya referandumun yenilenmesi kararının verilebileceği bir mekanizma hukukumuzda söz konusu değildir.

Bir Yorum

  1. Tabikide yenileyemezler o kadar reklama rağmen aldıkları oy belli referandum yenilense kaybedecekleri ortada kendileride biliyorlardır. Yazık…

  2. acaba hayır evet oranı tam tersi olsaydı ve bu mühürsüz olayı yine olsaydı nasıl bir yol izlenilirdi

  3. yüksek seçim kurulu (ysk), akpli üyenin başvurusu üzerine, mühürsüz oy pusulalarını geçerli” kabul etti. oysa, aynı seçim kurulu yurtdışında kullanılan mühürsüz oy pusulalarını geçersiz saydı.

    aynı seçim içinde ysknın iki ayrı uygulamasına tanık olduk. şu anlaşılıyor ki, yasaları uygulamayan ya da kararlarını yasaların üstünde gören bir ysk ile karşı karşıyayız.

  4. Bir bakın tarihinizede konusun kişi kendinden bilirmiş okadar cok demek ki calıp cırpmıssınız ki karşı tarafıda kendiniz gibi görünüyorsunuz yermiyiz yemeyiz o devir bitti ağlamaya devam..

  5. Ysk bin kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır diye biliyorum itiraz etselerde itirazları geçersiz sayılacak

  6. ysk 2014 de mühürsüz oyları gecersiz saydı şimdi geçerli sayıyor saçmalık istifa edin