Yol arkadaşlarım-5
Sezai Karakoç
Sezai Karakoç, son yarım asırda adından
sürekli söz ettiren, edebiyat ve düşünce alanındaki çalışmalarıyla kendine has
bir çizgisi olan önemli bir değerdir. Çünkü o, “derdi olan” bir insandır.
Kendisi için yaşamak nedir bilmeden, kendini yaşadığı coğrafyaya adamış ender
şahsiyetlerden biridir. Biz biliriz ki Sezai Karakoç’un kendisi için adanmış
bir ömrü yoktur. Kendisi için tek taş koymamıştır duvara. Onun derdi gençlikle,
şekillenmeyi bekleyen yüreklerledir.
Yazdıklarının arkasında olmak, yazdığı
gibi yaşamak en güç sağlanan dengelerdendir. Bir acıyı anlatırken o acının
gölgesinde bulunmak, uzak diyarların türküsünü terennüm ederken kalbini sonsuz
bir şekilde bütün sevgilere açmak ve attığı adımda hakkı gözetmek kişinin
ortaya koyacağı kendinden emin olma çizgisinin sınırlarını da belirlemektedir.
Sezai Karakoç, yazdığı her cümlede ve dizede ilmik ilmik bu toprakların
değerlerini dokumuş bir düşünce adamıdır. Onun düşüncelerinin temelinde insanın
kendisi vardır. Dert de şifa da insanın kendisidir.
Ve bir şiirle dirilebilir insan. Şiir,
hikmeti kuşanır ve hayatın ortasından konuşur. Öylesine yüksektir ki şiirin
sesi, münzevi sanılan bir yürekten tüm insanlığa seslenir. Sezai Karakoç’un
şiiri Mehmet Akif’ten beslenen ve aynı zamanda Necip Fazıl’dan ses alan bir
sentezin tam ortasındadır. Bu kadarla kalmaz onun şiiri. Doğu ile batı adeta
omuz omuzadır onun şiirinde. Doğunun mistik esintisi tüm ihtişamıyla dizeler
arasında seyr-ü sefer ederken Batı’nın doğuya bakan yüzü karşılar okuyucuyu.
Sezai
Karakoç… Diriliş neslinin büyük ustası. Ömrüne bereket.
Nurettin
Durman
Nurettin Durman, uzun yıllar hiç
görüşmeden sadece mektuplarla muhabbet kurduğum şairlerdendi. Düş Çınarı’nda
yayınlanan şiirlerimin benim için hâlen yeri önemlidir. Aramızda dostluk
köprülerinin atılmasında Düş Çınarı’nın yeri büyüktür. İletişimin dergilerle,
mektuplarla kurulduğu bir dönemde, kapımızı yoklayan bu derginin varlığı
önemliydi.
Nurettin Durman, nasıl tanırsanız
tanıyın sizi muhabbetle kucaklayan bir içtenliğe sahiptir. Babacan tavrıyla,
karşısındakine değer veren duruşuyla Durman, edebiyatımızda bir çınar olmayı
hak eden isimlerdendir. Onun çalışkanlığına hayran olmamak elde değildir.
Edebiyat adına, samimiyet adına söyleyecek sözü olan bir söz ustasıdır o.
Dergilerin başköşesi onun sesi derinden gelen, bizleri eski zamanlara savuran
şiirleriyle anlam kazanır.
Cahit Koytak
Mazlum
coğrafyaların gür sesli şairi. Sesinin gürlüğü imanından. Bir kuleye tırmanan
ince, yanık sesli müezzin! Sanki başka bir alemden seslenir gibi.
Cahit Koytak şahitliğini tazeleyerek yazmaya devam ediyor.
Her zaman şiirleriyle yaşadığı dönemin olaylarını şiirine taşıyan Koytak,
kendine has üslubuyla tarihe not düşmeye devam ediyor.
Çokça sivil, çokça şair ve sözünün mesafesi dünya
coğrafyasına sığan bir dik duruş.
Cahit Koytak; şairliğine de şahitliğine de gönülden
inandığımız bir isim. Bütünün parçalarını tamamlaya tamamlaya yaşıyor ve
yazıyor.
Bekir Sıtkı Erdoğan
Bir
şiir duyarsınız, bir ses, bir ahenk. İçtenliğiyle ve insanı kuşatan havasıyla
bir anda bu sese kendinizi kaptırırsınız. Sanki yıllardır bildiğiniz ve size
ait olan bir sestir bu. Aynı göğe bakan, aynı havayı teneffüs eden, aynı
toprağa basan bir gönül birlikteliğinin söze, dizeye dönüşmesidir bu.
Bekir Sıtkı Erdoğan
ismine aşinalık, onun eserlerine olduğu kadar yoktur. Ortak bir değer olarak görülür onun şiirleri.
Dilden dile dolanır, gönüllerde taht kurar ama şairin ismi gizemini her vakit
korur.
Bekir
Sıtkı Erdoğan’ın şiirindeki Anadolu sıcaklığı, halk şiiri söyleyişi,
şiirlerinin bestelenmeye elverişli olmasındaki en önemli etkendir. Hasretle, gurbetle ve
kavuşma arzusuyla kaleme aldığı şiirlerinin notalarla buluşarak daha geniş
kitlelere ulaşması onun şiirlerinin içtenliğinden kaynaklanmaktadır.
Anadolu’ya sevdalı, bu
toprağın insanı ile gönül bağını dizelerine aksettiren şair, arkasında kendisi
gibi içten şiirler bıraktı ve şiirleriyle anılmaya devam edecek. Bir han
odasında gönlünü demlendirerek hem de…
Hüseyin Akın
Hüseyin Akın, çıkardığı dergilerden
tutun da altına imza attığı her kitabında özenli olduğunu kanıtlamış bir
ağabeyimiz. Onun adının olduğu her projeye gönül rahatlığıyla dahil olmak bütün
izlerin birbirine karıştığı bu çağda atılacak en sağlam adımlardan biridir.
Şiir,
deneme, hikâye, şehir ve anı başlıklarıyla kitaplar yayınladı Hüseyin Akın.
Gazetede köşe yazıları, dergilerde şiir ve yazı yayımlamaya devam ediyor.
Söyleşiler, imza günleri, özellikle öğrenci buluşmaları derken edebiyatı
dopdolu yaşayan bir güzel yorgunluğun adamı. Bu koşuşturmacadan son derece
memnun olduğunu hâlâ devam eden etkinliklerden ve dergilerde okuru selamlayan
şiirlerinden anlayabiliyoruz.
Hüseyin Akın’ı seviyoruz ve bu sevgi içimize çok iyi geliyor.