Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Rize ve Trabzon’a gitmeyeli en fazla 5 yıl olmuştur. Tanıyamadım.
Kentlerin büyüklüğü adeta beşe katlanmış.
Her yerden bina fışkırıyor ve sanki üzerinize üzerinize geliyorlar.
Denizlerin doldurulmasıyla elde edilen sahil şeritleri ise her ne kadar şehirlerden kopuk olsa da nefes alacak bir alan yaratmış.
Trabzon Botanik Parkı da pozitif farklılıklarından biriydi.
Uzungöl’ü görüp kahrolmamak ise imkânsızdı.
Orada da beton fışkırıyor ve dünya güzeli bir doğa ancak böyle katledilir.
Yapanlara da, yapılanlara seyirci kalanlara da, yuh olsun hepimize...

Haberin Devamı

YÖK çalışıyor ama!

Başkan Saraç ile telefonla da olsa dün uzun uzadıya bir sohbet gerçekleştirdik.
Heyecanlı hem de çok heyecanlıydı.
Yaptıklarını anlata anlata bitiremiyordu,
Çünkü çalışmaktan yaptıklarını anlatmaya zamanları kalmıyor!
En kısa zamanda yüz yüze görüşme kararı aldık.

Avrupa rekoru!

Bu arada, üniversitelerdeki öğrenci sayımız 8 milyonu aşmış. Saraç, öğrenci sayımızın 8 milyonu aştığını belirterek, “Daha önce ‘Bu sayı ile Rusya’dan sonra ikinci ülkeyiz’ diyorduk. Türkiye, şu anki yükseköğretimdeki öğrenci sayısı ile Rusya’daki öğrenci sayısını geçti” diye geçtiğimiz hafta demeç vermişti. Onun ayrıntılarını yüz yüze görüşmeye sakladık.
Saraç’ın bu sözlerini ayakta mı alkışlamak gerekir, yoksa oturup uzun uzadıya düşünmemiz mi lazım, bilemedim.

Başkanı öncelikle alkışlıyoruz ama şu soruları da sormadan geçemiyoruz:

- Bu öğrencilerin ne kadarı ön lisans, ne kadarı lisans, mastır ve doktora öğrencisi?
- Bu 8 milyonun ne kadarı örgün öğretimde, ne kadarı açık ve uzaktan eğitimde?
- Bu öğrencilerden ne kadarı mezun olduğunda iş bulabiliyor?
- Bu öğrencilerden ne kadarı istediği bölümlerde okuyor?
- Kaçı öğrenim gördüğü alanda iş bulma şansına sahip?
- Bu öğrencilerden kaçı dünyanın en iyi 100, 200, 300, 500 üniversitesinden birinde öğrenim görüyor?
- Bu öğrencilerden kaçı profesör yüzü görmeden mezun oluyor?
- Bu öğrencilerden kaçı yabancı dil bilerek hayata atılıyor?
- Bu öğrencilerden kaçının diploması, dünya genelinde kabul görüyor?
- Bu öğrencilerin öğrenim gördüğü üniversitelerin kaçı, kaç Nobel ödülü aldı?
- Bu öğrencilerin mezun olduğu üniversitelerin kaçı dünyayı değiştirecek projelere imza attı?
Bu soruların sayısını üçe, beşe, ona katlayabiliriz.

Haberin Devamı

Çünkü soru soruyu açıyor.
Eğitimin ulaşılabilir olması kötü bir şey mi?
Elbette takdire şayan. Ancak artık nicelik kadar, nitelik de önemli.
Peki ama buna ne zaman sıra gelecek?..
Şimdi yine, her şeyi eleştiriyorsun diyenler çıkacaktır.
Onlar da haklı ama hem bizim işimiz bu, hem de bir vatandaş olarak bu soruların cevaplarını bilmeye hakkımız var...
Özetin özeti: O kadar çok yanlış yapıyoruz ki güzel olanları da gölgeliyoruz!..