YİNE TEŞEKKÜR!..

YİNE TEŞEKKÜR!..
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Başlığa bakıp da hemen yargılamayın “yine mi teşekkür” diye. Milletvekili Metin Bulut’un mecliste yaptığı teşekkür konuşmasının ardından, şehirde oluşan tepkisel refleksten sonra, insanlar artık şükran duyulması gereken insanlara da teşekkür etmekten bir çekinir oldu gibi.

Ama bizim kültürümüzde hep vardır iyiliğe karşı şükran duymak ve teşekkür etmek. İnsan ihsanın kölesidir ve ihsan her zaman takdir edilmeli ve inkâr edilmemelidir.

Fikirlerine değer verdiğim, birçok konuda ufkumuzu açan ve bizlere rehberlik eden, iyi bir gözlemci ve olayları objektif yorumlamalarıyla her zaman saygı duyduğumuz, depremin ilk saatinden de bugün bu saate kadar çalışmaların içinde olan dostuma sordum:

Şuydu Sorum? “Deprem sonrası yapılan tüm çalışmaları ve yapılanları gözlemledin ve hep içinde oldun. Sana göre bu süreçte en doğru olan ve en yanlış olarak neyi gördün?

Görüş ve fikirleriyle bizlere her zaman ışık olan değerli arkadaşımın bu soruya cevabı şu oldu: “Elbette büyük bir afet yaşadık ve birçok olumsuzluklar olabilir. Olumsuzluklar yaşansa da her bir arkadaşımız samimiyet ve gayretle çalıştı, başta Elazığ Belediyesi olmak üzere birçok kurumumuz duruma anında vaziyet etti. Ama beni en çok duygulandıran ve en güzel ve doğru hareket, ülkenin hatta dünyanın dört bir yanından hiç bu şehri görmemiş insanlarımız tarafından anında yardımların akmış olması ve birçok insanın gönüllü olarak bu çalışmalara katılmak için farklı illerden şehrimize koşmasıydı.”

Bu cümle bizleri de çok duygulandırdı hem de çok ama çok gururlandırdı. Milletimiz mayasının nasıl ulvi gayeler, insani ilkeler ve manevi değerlerle karıldığının en güzel göstergesi oldu bu davranış.

Nice insan hikâyeleri var bu konuda. Yazılacak ve yorumlanacak nice anılar var insanlarımızda. Umarız bu deprem ve sonrasındaki insan duyguları ve yaşananlar birçok roman, hikâye ve şiirlere de konu olur.

Samsundan tek başına kalkıp, yanına aldığı üç torba malzemeyle otobüse atlayıp yardımımıza koşan bayandan tutun da, depremin depreştirdiği nice hüzünlü hikâyeleri yakında okuruz inşallah.

Biz insan hikâyelerine daldık da asıl teşekkür mevzusundan uzaklaştık epey.

Söylememiz şu ki, Afet Koordinasyon Merkezinde oluşturulan bir birim, depremin ilk saatlerinden son çalışma anına, halen devam eden psikodestek,  barınma, özel bağış ya da en küçük bir katkıda bulunan kurum, kuruluş ve şahısların isimleri kaydedilsin. Sonrasında da İçişleri Bakanımız ve il valimizin imzasının bulunduğu bir teşekkür belgesi ile bu isimler hatırlansın ve karşı vefa gösterilsin.

Belki onlar bu yardım ve destekleri birileri bilsin ve takdir edilsin diye yapmadılar ama bizim geleneğimiz teşekkürü vazeder ve salık verir.

Her bir kurumun da kendi yöneticisinin imzasıyla kendi personeline böylesi bir belgeyi vermesi isabetli olur diye düşünüyoruz. Teklif bizden, teşekkür sizden olsun….