Yılmaz, Atatürk’ün gençlere yönelik konuşmalarında iki Mustafa Kemal’in bulunduğunu birisinin kendisin et kemikten oluşan bir insan olduğunu belirterek” ‘Yaşam sınırlı elbet bir gün toprak olacağız. Bunun dışında bir başka Mustafa Kemal vardır o da sizsiniz’ demiştir. Atamız böylece kendisinin bir düşünce ideolojik bakış olarak ortaya koyuyor. Bununla üreten yaşamayı seven dünyadaki gelişmeleri izleyen çağdaş medeniyet düzeyine çıkmayı amaçlayan, demokrasi ve kardeşliği seven sanata bilime önem veren bir toplum amaçlamıştır. Atatürk’ü bizler üreten bir düşünce olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğimize gelen öğrencilerimize bizler ideoloji aşılamaya çalışmıyoruz.”” Dedi
ÖĞRENCİLER BİR ÇİÇEĞİN YETİŞMESİ GİBİ YETİŞİR
Dernekte yapılan toplantıya katılanların gençlerin kendileri için ne olduğunu belirten Yılmaz” Onlar benim öğrencim mi? Arkadaşım mı, çocuğum mu hangisidir? Konusunu gündeme getirip bu konuda bir forum yaptık. Bizler burada nasıl bir çiçeği yetiştirirken onu yaprağından , dalından çekerek büyütemiyorsunuz. Çiçeğin büyümesi için ışığa, toprak ve güneşe tohum ve gübreye ihtiyacı oluyor, kendi kendine büyüyor. Biz gençlerimize böyle bakıyoruz. Biz genlerimize burada onlara hayattan beklentileriniz nedir diye soruyoruz. Gençlerimiz huzur ve mutluluk içinde yaşamak istiyor. Bu mutluluğun tüm insanlığın mutluluğuna bağlı olduğunun da kabul ediyor. Atamızın dediği gibi, gençlerimiz de kendi yaşamlarında bunu benimsiyorlar. Gençlerimize yaşamdan ne beklediğini sorduğunuzda o kendisini ifade ediyor.” Dedi
GENÇLERİN İSTEKLERİ ATATÜRK İLKELERİ İLE BAĞDAŞIYOR
Gençlere nasıl yaşamak istediğini sorduğunuzda bunların Atatürk ilkeleriyle bağdaştığının görüldüğünü belirten Yılmaz, “ Atatürk benim sözlerimle bilim çelişirse sizler bilimi seçiniz” diyor. Atatürk daha sonraki yıllarda çağın değişeceğini yıllar önce görmüş. Bir yazarımız Mustafa Kemal ideolojisi vardır fakat doktrini yoktur diyor. Ata’nın doğma olarak kabul edilmemesi gerekir. Biz Tekirdağ’da bir gün önce bir toplantı yaptık. Derneğimizin Türkiye genelinde 111 şubesi bulunuyor. Genel merkezimiz bir karar almış. Birbirine yakın olan şubeler için o yörede yaşayan bir kuşun adının verilmesi kararlaştırılmış. Bizim Trakya’daki gruplara Bölgede yaşayan bir kuş olan “ Çayka” kuşu adı verildi.Türkiye genelinde 17 bölgeye böyle bölgelerde yaşayan kuşların adı verildi. Edirne Kırklareli, Lüleburgaz, Çorlu, Gelibolu şubeleri bu isimle anılacak. Çayka Bulgaristan’da yaşayan bir kuşun adıymış. Bi toplantıda sorunlarımızı da gündeme getirdik. Şubemizin öğrencilere yapılacak yardımlarda yeterli olamadığımızı belirttik. Bize yardım için 548 öğrenci başvurdu.Yardım bekleyen geçen yıldan kalan öğrencilerimiz de var.Bunlarla başvuru yapanlar 650’ye yaklaşıyor. Yardımsever vatandaşlarımızın katkılarıyla 166 öğrenciye burs verdik. Biz yardım sayısını arttırmaya çalışıyoruz.yardım seven halkımızın katkılarıyla bunu yapacağız. Biz burada öğrencilerimize sadece burs vermiyoruz. Burada onların yeteneklerini de geliştirmeyi amaçlıyoruz. Burada öğrencilere eğitim vermiyoruz onlar kendi kendilerini yetiştiriyorlar. Onlara yeteneklerinin ne olduğunu soruyoruz. Bizler insanların belli alanlarda yeteneklerinin olduğu inancındayız. Eğitim sistemimiz bu yeteneklerin ortaya çıkarılmasını engelledi. Biz öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkmasına katkı yapıyoruz.Eğer bu konuda yeterli olmuyorsak Üniversiteden hocalarımızı çağırıyoruz. Son yıllarda halkımız arasında Atatürk sevgisi daha da yükseldi. Anıtkabir ziyaretleri de bunu gösteriyor. Biz bu günde o kalabalık arasına giremiyoruz. Daha sonra ziyaretimizi yapacağız. Her alanda insanların giyiminden araçlarındaki yazılara kadar Atatürk sevgisini görüyoruz.Halk Eğitim merkezinde yapılan 10 Kasım törende güzel bir uygulama oldu. Hasan Rıza Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri programı hazırlamış. Öğrenciler programda hangi kitapları okumalısınız sorusunu yöneltip Atatürk’le ilgili kitapların adını verdiler. Bu gösteriyor ki ülkemizde şekilde Atatürkçülük yerine onun düşüncesini yaymaya yönelik gelişme var bunu olumlu karşılıyorum” dedi.
Fikri Yalın
