T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/37971
K. 2016/21030
T. 13.12.2016


• MEVSİMLİK İŞÇİ OLARAK ÇALIŞMA ( Mevsimlik İşlerde Yıllık Ücretli İzinlere Dair Hükümlerin Uygulanamayacağı – Mevsimlik İşçinin Yıllık Ücretli İzin Kullanma veya Buna Dayanarak Ücret Alacağı İsteminde Bulunamayacağı/Talebin Reddi Gerektiği )

• YILLIK İZİN ÜCRETİ ( Mevsimlik İşçi/Davacının Davalı İşverene Ait İki Ayrı Otelde Yaz ve Kış Ayrı Ayrı Çalıştırıldığı - Davacının Çalıştığı İki İşyeri Arasındaki Bildirimlerde Bir Düzenin Olduğu ve Bu Çalışmanın Aralıklı Çalışma Değil Mevsimlik Çalışma Olarak Kabul Edileceği/İşçinin Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Dolayısıyla da İzin Ücreti Talep Hakkı Bulunmadığından Talebin Reddi Gerektiği )

• DAVACININ OTELLERDEKİ ÇALIŞMASININ ARALIKLI ÇALIŞMA OLMADIĞI ( Davacının Çalıştığı İki İşyeri Arasındaki Bildirimlerde Bir Düzenin Olduğu ve Bu Çalışmanın Mevsimlik Çalışma Olarak Kabul Edileceği - İşçinin Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Dolayısıyla da İzin Ücreti Talep Hakkı Bulunmadığından Talebin Reddi Gerektiği )
4857/m.53, 54, 57

ÖZET : Davacının mevsimlik işçi olarak çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında tartışmalıdır. Mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere dair hükümler uygulanamaz. Mevsimlik işçi İş Kanununun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz.

Davacı, davalı işverene ait iki ayrı otelde yaz ve kış ayrı ayrı çalıştırılmıştır. Ancak davacının hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde davacının çalıştığı iki işyeri arasındaki bildirimlerde de bir düzenin olduğu ve bu çalışmanın aralıklı çalışma değil, mevsimlik çalışma olarak kabul edilmelidir. Mevsimlik olarak çalışan işçinin yıllık ücretli izin hakkı ve dolayısıyla da izin ücreti talep hakkı bulunmadığından bu talebin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu ve Dairemizin 6352 Sayılı Kanun'un 40. maddesiyle eklenen 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 2. maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : Dairemiz ile yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, davacının çalışmalarının mevsimlik işçilikte geçip geçmediği noktasında toplanmaktadır.
Dairemizin “Davacının mevsimlik işçi olarak çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında tartışmalıdır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler mevsimlik iş olarak değerlendirilir.

4857 Sayılı Kanun'un 53. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere dair hükümler uygulanamaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi İş Kanununun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz.

Somut olayda, davacı davalı işverene ait iki ayrı otelde yaz ve kış ayrı ayrı çalıştırılmıştır. Ancak davacının hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde davacının yazlık otelden Ekim ayı sonunda ayrılıp kışlık otelinde Ocak ayında bildirimin yapıldığı ve yıllık bildirimlerin hiçbir zaman 330 günün üzerine çıkmadığı görülmektedir. İki işyeri arasındaki bildirimlerde de bir düzenin olduğu ve bu çalışmanın aralıklı çalışma değil, mevsimlik çalışma olarak kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, mevsimlik olarak çalışan işçinin yıllık ücretli izin hakkı ve dolayısıyla da izin ücreti talep hakkı bulunmadığından bu talebin reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.“ gerekçesi ile verdiği bozma kararının usul ve yasaya uygun olmasına, yerleşik uygulamanın da bu yönde bulunmasına göre,

SONUÇ : Direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun Geçici Ek 2. maddesi uyarınca yetkili ve görevli YARGITAY HUKUK GENEL KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


kazancı.com.tr