"Parlamenter sistem 1923'ten beri problem"

"Parlamenter sistem 1923'ten beri problem"
Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kültür Kongre Merkezi’nde düzenlenen Çevre Projeleri Açılış Töreninde "Parlamenter sisteme 1923'ten bu tarafa bir bak. Sürekli problem çıkarıyor" dedi.

Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kültür Kongre Merkezi’nde düzenlenen Çevre Projeleri Açılış Töreninde konuştu. Anayasa değişikliği referandumu üzerinden yapılan tartışmalara değinen Yıldırım, "Şimdi çıkmış konuşuyorlar. 'Efendim, halk oylaması olursa Türkiye bölünür'. Türkiye, bölünmez kardeşim. Türkiye, 80 milyon vatandaşıyla tek bayrak, tek vatan, tek millet, tek devlet, kararımız 'Evet'. 16 Nisan'da sandığa gideceğiz. Sanki ölüm kalım meselesi, sanki genel seçim oluyor. Seçimi daha 1 Kasım'da yaptık. Üzerinden 1,5 sene geçti. Seçim falan yok. Bu bir referandum. Mevcut sistem cumhuriyet kuruldu, parlamenter sistem. Parlamenter sisteme 1923'ten bu tarafa bir bak. Sürekli problem. Problem iki yerde çıkıyor. Bir, zayıf iktidarlarda; ikincisi de cumhurbaşkanı seçiminde. Millet, sandıkta memleketi kimin yöneteceğine karar veremiyor. Veremediği için orada da Ali Cengiz oyunları başlıyor" diye konuştu.

“200’DEN FAZLA YERDE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Hacı Bayram Veli’nin “İnsan şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendini de inşa eder. Marifet halkın kalbini, ruhunu ihya edecek, insana huzur verecek şehirler imar etmektir” sözünü anımsatan Yıldırım, yatay mimarinin önemine dikkat çekti. Hiçbir zaman şehircilik konusunda ‘böyle geldi böyle gider’ anlayışını benimsemediklerini ifade eden Yıldırım, 15 yıldan beri yanlışları doğruya tahvil etmek için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Temelleri yanlış atılmış, planları yanlış yapılmış, yanlış inşa edilmiş şehirleri maalesef kentsel dönüşüm diye, riskli alanlar ilan ederek kendi elimizle yaptığımız bu rezilliği düzeltmenin gayretini gösteriyoruz.  Şimdi o yaptığımız işleri daha fazla para harcayarak düzeltmeye çalışıyoruz. 200’den fazla yerde kentsel dönüşüm, riskli alan ilan ederek yapmaya çalışıyoruz. İzmir’in yüzde 62’si bina stokunun imarsız, depreme dayanıklılık bakımından sorunlu. İstanbul hakeza. Tüm Türkiye çapında olaya baktığımız zaman 7 milyon binayı yenilemek gerekiyor. 100 milyar liralardan bahsediyoruz. Bunları daha baştan düzgün yapsaydık, önce kanalizasyonu, suyu, garajı, yeşil alanı olsaydı, sonra binayı yapsaydık, bu iki kere masraf olmayacaktı. Düzeltmek için harcadığımız para, yapmak için harcadığımız paradan daha fazla. Bir de içinde yaşayan insanlar var. Nereden bakarsan bak sıkıntı. 15 yılda memleketin bir ucundan diğer ucuna uzanan yeni bir Türkiye inşa ettik. Ülkemizi, şehirlerimizi, insanımızı ihya etmek üzere önemli bir hamle başlattık. Kökü derinlerde olan bir çınarı yaşatmak için kolları sıvadık ve bugünlere geldik. Yaşanabilir marka şehirler, bizim AK Parti iktidarının şehircilikteki en önemli hedefidir. Şehirlerimizi 7’den 70’e herkesin huzur içinde hayatını sürdürebilmeleri için gece gündüz çalışıyoruz. Nihai hedefimiz bu, buna uygun adımlar atıyoruz. Elbette her şey bir anda olmuyor. Bu bir dönüşüm. Bu bir ihya hareketi. Zaman içerisinde daha ideal hale gelecek. Yapılanları da görmemiz lazım. 15 yılda Türkiye’nin gerçekten çehresini değiştirdik. Laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koyduk, biz bu yola baş koyduk.

“HER İLDE BİR ŞEHİR ORMANI PROJESİNİ BAŞLATTIK”

81 ilde, 15 yılda 755 bin konut inşa ettik. Türkiye'de ilk defa çevreye karşı işlenen suçları TCK kapsamına aldık. Kabahatten çıkardık, TCK kapsamına aldık. Çöpsüz temiz şehirler için katı atık temizleme tesisi sayısını 83'e çıkardık. Artık çöp toplama tesislerinde elektrik üretiyoruz. Her ilde bir şehir ormanı projesini başlattık. Değişik değişik bir sürü ormanlar var. Okul bahçelerini, üniversite külliyelerini, yol kenarlarını, orta refüjlerine sürekli ağaç dikiyoruz. Şehirlerde ilçelerde yeşil alanlar oluşturuluyor. 15 yılda yeşil alan miktarını ciddi şekilde artırdık. Orman varlığımızı 2 milyon hektar seviyesinde artırdık. En son aldığımız karar, bu çok önemli, millet gidiyor bereketli topraklara bina, fabrika yapıyor. Kıraç yerler boş duruyor. Tarım Bakanlığımız karar aldı, Türkiye genelinde 184 tane ova var. Bu ovaları tarımsal sit alanı ilan ediyoruz. Başka amaçla kullanılamayacak.”