Yetki doğrudan milletten alınacak

Akış, Anadolu Üniversitesi Salon 2003'te düzenlenen etkinlikte verdiği "Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi" konulu konferansta, devlet yönetiminde çift başlılık problemlerinin 1923 yılında başladığını kaydetti. Kurtuluş Savaşı'nın iki aktörünün bu problemi yaşadığına işaret eden Akış, şöyle konuştu:

"İsmet İnönü ve Atatürk. Bu iki başlılık, iki silah arkadaşının arasını bile bozacak bir problematiğe dönüşmüş. Rahmetli Demirel'in çok güzel bir lafı var. 'İktidar ne baba tanır ne oğul.' diyor. İşte iktidar iki silah arkadaşın bile arkadaşlığını tanımamış. Başbakan İsmet İnönü, Çankaya'da bir sofrada, 'Haberim olmadan vekillerim değiştiriliyor. Hükümet talimatları veriliyor. Ehil olmayan kişilerle devlet işleri konuşuluyor.' diyor. Bunun karşısında Atatürk'ün tepkisi daha sert olur ve sofrayı terk eder. Diğer gün Cumhuriyet gazetesinde bir haber çıkar. 'Cumhurbaşkanı Atatürk tarafından İsmet İnönü'ye 1,5 ay mezuniyet verildi.' Yani uzaklaştırma. İşte bu çift başlılık problemi yıllardır devam ediyor." 
 

Akış, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" sayesinde ülke gelişiminin daha da hızlanacağına dikkati çekerek, "Türkiye'nin yönetim sistemi yıllarca müdahalelerle değiştirildi, yeni sistemle istikrar sağlanarak daha fazla verim alınacak." diye konuştu.
 

"Yeni sistem yetkisini doğrudan milletten alacak"
 

Rahmetli Demirel'in, hükümetini kurduğunu basın mensuplarına açıklarken, gazetecilerden birinin 'Bu hükümetin ömrünü ne kadar görüyorsunuz?' diye bir soru yönelttiğini dile getiren Akış, "Artık bu tarz soruların ülkemizde sorulma ihtimalinin ortadan kalması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yetkisini doğrudan milletten alacak ve 5 yıl erken seçim olmadan, istikrarsızlık olmadan, yoluna devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
 

Akış, rahmetli Erbakan ile Ecevit'in koalisyon hükümetinde yaşanan bir olayı da anlatarak, şunları ifade etti:

"Yurt dışından İskandinav ülkeleri bizim Başbakanımızı davet ediyor. O sırada Ecevit Başbakan, Erbakan yardımcısı. Başbakanlık vekaletini Bülent Ecevit Erbakan'a vermek yerine kendi partisinden bir başbakan yardımcısına veriyor. Bu bir kararname ve dolayısıyla evrak Erbakan'ın da önüne geliyor. Fakat rahmetli Erbakan, 'Ben bu kararnameyi imzalamam.' diyor. Doğru olanın kendisinin Başbakanlığa vekalet etmesi olduğunu, zira koalisyon ortağının kendisi olduğunu söyleyerek, durumu bir siyasi nezaketsizlik olarak değerlendiriyor. Ecevit, bu durumu düzeltmek yerine İskandinav ülkelerine gitmekten vazgeçiyor. Türkiye bunları gördü, bundan sonra görmesin diye 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' diyoruz."
 

Akış, öğrencilerin sorularını da yanıtladı.