Havaların ısınmasıyla sayıları oldukça az olan parklar da dolup taşmaya başladı. İstanbul’da yeşil alana ulaşmak demek çoğu kişi için semt değiştirmek anlamına geliyor. Halkın talebi ise bu alanların artırılması

İstanbul'da nitelikli yeşil alanların sayısı oldukça az: Yeşil alana ulaşabilmek için semt değiştirmek şart

MELİS GÜNDEN

Yeşil alanların gittikçe azaldığı İstanbul’da hava sıcaklıkları da artınca insanlar kendilerini parklara atıyor. Betonun sıcağı emmediğinden ve her yerin betonlaştığından şikâyetçi olanlar çimenlerin üzerinde serinlemeye çalışıyor. Gezi Parkı’ndan başlayarak Maçka Parkı, Moda Sahil ve Yoğurtçu Parkı’nda zaman geçiren yurttaşlarla konuştuk. Ortak talep ise bu alanların çoğaltılması.

Daralan sosyal hayat imkânlarını da artırmaya çalışan çok farklı gruplarla dolu olan parklarda kimileri kitap okuyor, çocuğunu gezdiriyor, kimileri arkadaş grubuyla sohbet ediyor, kimileri resim, müzik ya da spor yapıyor kimi ise evcil hayvanını dolaştırıyor.

Yenibosna’dan Taksim’e gelip dinlenmek için arkadaşıyla Gezi Parkı’nda oturan Zeynep Güller; “Daha fazla yeşil alan olmalı. Hatta binalardan daha çok parklar olmalı” diyor.

Maçka Parkı’nın çocukların rahatça, özgürce dolaşabileceği ve oyun oynayabileceği bir alan olduğunu belirten Büşra Erbaş, ‘İnsan burada rahat hissediyor ve kalkıp evine gitmek istemiyor. Artık İstanbul’da her yer beton olduğu için böyle parkların olması muhteşem bir durum. Ruhumuzu dinlendiriyor’ ifadelerini kaydediyor.

‘Avcılar’dan kalkıp Maçka’ya geliyoruz’
Bakırköy’den Maçka Parkı’na geldiğini ifade eden Ayşe İşdil ise Bakırköy’deki yeşil alanların küçük olduğunu, bu sebeple de çok kalabalık olduğunu belirtiyor. Maçka Parkı’na yine semt dışından, Zeytinburnu’ndan gelen bir yurttaş da; “Burada daha özgür hissediyorum” diyor. Avcılar’dan gelen Ayla Kadiroğlu ise, parkın özgürlükçü yapısını sevdiğini ifade ederek şöyle devam ediyor, “Buraya onca yoldan geliyoruz. Çünkü insanların birbirini yargılamadığı bir yer. Tek tip insanların gelmediği ve böyle rahat alanlar İstanbul’da maalesef gittikçe azalıyor. Zaten buraya sıkışmış durumdayız. Elimizden alınana kadar buradayız. Pek çok yere çocuk parkı minvalinde oyun parkları yapıyorlar. Buralar ihtiyacı karşılamıyor. Yeşil alan isteği çok başka.”
istanbul-da-nitelikli-yesil-alanlarin-sayisi-oldukca-az-yesil-alana-ulasabilmek-icin-semt-degistirmek-sart-487474-1.
İsmini vermek istemeyen diğer bir yurttaş ise; “İş yerim buraya yakın ama Fatih’te yaşıyorum. Fatih’te böyle gidebileceğim bir yer yok. Burada zaman geçirip sonra evime gidiyorum. Buraya ihtiyacımız var” diye konuşuyor.

‘Daha fazla park olmalı’
Köpeğiyle birlikte Maçka Parkı’na gelen Ünsal Bey ise “Maçka Parkı köpekler için uygun ama böyle yerler artmalı. Çünkü akşamları burası epey kalabalık oluyor. Başka parklar da olsa, insanlara alternatifler yaratılmış olur ve tek bir parkta yoğunluk yaşanmaz” diyor.

Parkta resim yapan iki yurttaştan Nur Korkmaz, sıcak havalara karşı parkları serin ve sakin bulduğu için tercih ettiğini ve doğa içinde resim yapmayı sevdiğini belirtiyor. Emre Başer ise parkta resim yapmak ile ilgili düşüncelerini, “Belki belimiz ağrıyor ama daha rahat ediyoruz burada. Ağaçlar altında, çimenin üzerinde ayakkabılarımızı çıkartarak oturmak iyi geliyor” diye konuşuyor.

Moda sahilde oyun oynayan iki arkadaştan Bedrettin Erkoç, haftada beş altı kez sahile geldiklerini belirtiyor. Erkoç; “Çimenlik, yeşillik alanlar daha serin oluyor. Yeşil görmek, ayağın toprağa basması iyi hissettiriyor. O yüzden parkları tercih ediyoruz. Nefes alınacak alanların sayısı İstanbul’da çok az. Bu büyük bir sorun” diye ekliyor.

‘Gelişmişliği simgeliyor’
Moda Sahil’e hemen hemen her gün geldiğini ifade eden Alara Çivici, yeşil alanların sayısının ve niteliğinin bir kentin gelişmişliği simgelediğini ve açık havada herkesin kendi halinde, samimi ve özgür olduğunu söylüyor.

Bakırköy’den Yoğurtçu Parkı’na gelen Selinay Erisen parkta zaman geçirmeyi tercih etmesinin sebebini, “Kafeler her yerde var ama yeşil alan yok. Oralarda etrafında duvarlar var, gökyüzü kapalı. Ama bir yeşil alana geldiğinizde her yer açık, insan psikolojisine de iyi geliyor” diye açıklıyor.

‘Her yer beton’
Çocukları ile birlikte Yoğurtçu Parkı’nda vakit geçiren Cenk Akça, “Artık her yer betonlaştığı için yeşil alan bulduğumuz zaman hemen değerlendiriyoruz. İstanbul geneline baktığımız zaman parklar yeterli değil” diyor. Akça, şuraların bile beton olmaması lazım, derken parkın içindeki beton yolları gösteriyor ve sözlerini, “Yapay değil de doğal parklar olmalı. O zaman daha memnun olacağız. Yeşil alan bana huzur veriyor” diye sürdürüyor.