AKP, milliyetçi oyları konsolide etmek için HDP ve CHP’yi köşeye sıkıştıracak hamleler planlıyor. HDP’li vekillerin yanı sıra CHP’den de 60’a yakın isim risk altında

Yeni strateji ‘vekil ihracı!’

SEBAHAT KARAKOYUN sebahatkarakoyun@birgun.net @ssenyaprak

Yaklaşık beş ay önce Yargıtay’da kesinleşen mahkûmiyet kararını apar topar TBMM’ye getirerek HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğini düşüren AKP, hafta sonu Ankara’da düzenlenecek bir toplantıyla başlatacağı referandum kampanyasına yönelik mesajını netleştirdi. Devlet Bahçeli’nin desteğine karşın MHP tabanındaki ‘Hayır’ cephesinin direncinin kırılmadığını kamuoyu yoklamalarıyla tespit eden AKP, milliyetçi oyları konsolide etmek için HDP ve CHP’yi köşeye sıkıştıracak yeni hamleler planlıyor.

Figen Yüksekdağ’ın milletvekilliğinin düşürülmesi ve aynı gün partinin diğer Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında beş ay hapis cezası verilmesinin ardından, gözler yargıdaki diğer dosyalara çevrildi.

İstinaf mahkemeleriyle süreç hızlandırılabilir
5 yılın altındaki mahkûmiyetlerde Yargıtay’a gerek kalmadan üst mahkeme olarak başvurulan ve 15-20 günde karar veren istinaf mahkemeleri aracılığıyla önümüzdeki günlerde bazı HDP milletvekilleriyle ilgili kararların kesinleştirilebileceğine dikkat çekiliyor. Bu arada HDP’lilerin yanı sıra 60’a yakın CHP milletvekili için de devam eden yargı süreçlerine dikkat çekiliyor.

HDP yetkili kurullarını toplayacak
HDP, Yüksekdağ kararının ardından izlenecek staratejiyi belirlemek üzere cuma günü yetkili kurullarını toplayacak. Toplantıdan önce cezaevinde bulunan parti yöneticileri ve milletvekillerinin de görüşleri alınacak. HDP MYK’nin milletvekillerinin de katılımıyla yapacağı toplantıda belirlenecek yol haritası için cezaevinden gelecek görüşlerin önem taşıdığı bildirildi.

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, BirGün’e yaptığı açıklamada, partinin yetkili kurullarının alacağı kararın esas olduğunu ancak Demirtaş’ın daha önce “tek bir milletvekili kalıncaya kadar parlamentoda mücadeleye devam” konusundaki kararlılığı ifade ettiğini anımsattı.

AKP’nin yeni konsepti
Yıldırım, Yüksekdağ ile ilgili sürecin AKP’nin uygulamaya koyduğu yeni konseptin göstergesi olduğunu söyledi. Yaklaşık beş ay önceki Yargıtay kararının tam da referandum kampanyası resmen başlarken apar topar işleme konulduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Bu yaşananlar kendiliğinden gelişen bir süreç değil. Aynı gün yaşanan diğer olaylara baktığımızda da işin rengi ortaya çıkıyor. Bütün bunlar yeni bir konseptin habercisi” dedi.
Milletvekilleri hakkında karara bağlanan bir kaç dava daha bulunduğunu belirten Yıldırım, benzer bir sürecin işletilmesi olasılığı ile ilgili olarak, “Kendileri bilirler. Bu durumda kaybeden HDP olmaz. Hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukukuyla karşı karşıyayız. Ancak bizi köşeye sıkıştıracaklarını düşünenler 16 Nisan’da halktan gerekli cevabı alacaklardır” diye konuştu.

CHP’li vekiller de risk altında
CHP’nin hukukçu milletvekillerinden Sezgin Tanrıkulu da Yüksekdağ’ın vekilliğinin teamüllere uygun olmayan bir şekilde düşürüldüğüne dikkat çekerek, “Geçmişte örnekleri görüldüğü gibi tezkere bekletilebilirdi, ancak apar topar işleme konuldu. Umuyorum bu karar başka kötü örneklerin habercisi olmaz. Zira yargı, bu yolu açacak gibi” dedi.

Sadece HDP’li milletvekilleri için değil CHP’de kendisinin de aralarında bulunduğu 60’a yakın milletvekili hakkında da yargılama süreçlerinin devam ettiğine işaret eden Tanrıkulu, “O dosyalar hızla ele alınıyor, davalar açılıyor ve cezalar veriliyor. İstinaf mahkemeleri yoluyla yargı daha hızlı işliyor. Yargının hızlı işlemesi güzel ama hızlı olması kadar adil olması da önemli” diye konuştu.

Yargı AKP’nin sopası
Yargının AKP’nin isteği dışında bir karar veremez hale getirildiğini belirten Tanrıkulu, şunları söyledi:
“Yargı, AKP’nin sopası haline dönüştürülmüş durumda. Yüksekdağ kararıyla sadece HDP’ye değil dokunulmazlığı kaldırılan tüm siyasetçilere mesaj verilmek istendi. Bizim siyaset yapıp yapmamamız AKP’nin ve onun güdümündeki yargının kontrolü altına girmiş durumda. İdris Baluken’in, Balbay hakkındaki AYM kararı gerekçe gösterilerek serbest bırakıldığı gün aynı adliye binasında bir başka mahkemede iki vekil hakkında tutuklama kararı çıkıyor. Baluken, tahliyesinin üstünden 17 gün geçtikten sonra Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürüldüğü gün yeniden tutuklanıyor. Bütün bunlar ortadayken bağımsız ve adil bir yargıdan, yargılamadan söz edilebilir mi?”