Yeni Asya, hizmette 52. yılına girmiş bulunmaktadır. İnşallah kıyamete kadar hizmetine daha iyi bir başarıyla devam edecektir.
Onu ilk defa Hatay’da, 1970’lerin ortalarında, lise tahsili yıllarımızda tanıdık. Nur derslerine katılmaya başlayınca ona abone olduk. Elhamdülillah o zamandan bu yana zikzak çizmeden ona aboneyiz ve şahs-ı manevîye tabi olup iman ve Kur’ân hizmetine destek vermeye devam ediyoruz.
Elhamdülillah daireye girmemizden itibaren Risale-i Nur’u okuyarak benimsedik, Nur’un meslek ve meşrebini hayat düsturu olarak kabul ettik. Gazete, şerh ve izah yazılarıyla Nurlar’ı anlayıp kavrama hususunda bize yardımcı oldu.
Ülkemizdeki fesat ve dinsizlik şebekeleri, dinî inkişafı durdurmak, toplumun manevî ve ahlâkî temellerini çökertmek için sivil ve askerî darbecileri harekete geçirerek 1971, 1980, 1997 yıllarında onlara darbe yaptırıp Demokrat iktidarları alaşağı ettiler.
Ne yazık ki o darbe süreçlerinde, diğer bir kısım dinî guruplar gibi Nur Talebelerinin önemli bir kısmı, Yeni Asya camiasından koparak Nur mesleğine muğayir siyasî cereyanlara kapılıp savruldular. Ama camia ve gazetesi, savrulmayarak Üstadının meslek ve meşrep çizgisinde yürümeye devam etti.
Gazete, ihtilâl dönemlerinde defalarca kapatılması ve imtiyaz sahibi ağabeyimiz Mehmet Kutlular’ın hapsedilmesine rağmen Üstad gibi, zındıkaya boyun eğmedi. 28 Şubat’ın zalim sürecinde, onların önde gelen aktörlerinden biri, “Bütün gazetelere ve dindar gruplara boyun eğdirdik. Bir tek Yeni Asya ve camiasına söz geçiremedik” sözü bunun ispatıdır. Her ne kadar gazetenin tirajı, değerlerinden taviz verip çok satan gazeteler gibi olmasa da, onun attığı manşetler ve yayınladığı makaleler, küfür ve dalâlet cephesine düşen top mermisi gibi tesir icra etmekte, bu yoldaki başarısı İslâmî çevrelerde takdir edilmektedir.
Camia, gazeteyi amaç değil, araç olarak görmektedir. O, Üstad Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’u öncelikle Türkiye, sonra dünya kamuoyuna doğru bir şekilde tanıtma misyonunu ifa etmektedir. Onlara yöneltilen haksız ve garazkâr tenkit ve suçlamaları püskürtme vazifesini, fedakârane bir şekilde yapmaktadır. Ona karşı tavır alan Nur Talebeleri, medyada bu vazifeyi yapan başka bir gazeteyi gösterebilirler mi?
Gazeteye her zaman ihtiyaç olacaktır. Rahmetli Zübeyir Ağabey, geçmişte imanî ferasetiyle bunu kavramış, diğer ağabeylerin desteğini de alarak onun kurulmasına öncülük etmiştir. Bunun gerekçesini o, “Kardeşlerim, Nurlar aleyhindeki saldırıları ve menfi propagandayı püskürtmek için lahana yaprağı kadar da olsa, günlük bir gazeteye ihtiyacımız var” dediği ifade edilmektedir.
Diğer bir husus; her bir Nur Talebesi, ülkede ve dünyada cereyan eden sosyal ve siyasî hadiseleri Risale-i Nur ölçüleriyle değerlendirmesini yapamayabilir. Bu değerlendirmeyi istişareye dayanarak sağlıklı yapacak ve ilân edecek bir mercie ihtiyaç vardır. Bu işi en iyi gazete yapar ve yapmaktadır.
Yeni Asya aynı zamanda basın yoluyla Türkiye’de ve dünyada Nur Talebelerinin iletişim köprüsüdür. Şevke medar hizmetlerin, daire içindeki doğum, vefat olaylarının camiaya duyurulmasına aracılık yapmaktadır.
Hülâsa: Yeni Asya bayrağının daha sağlam bir şekilde ayakta kalıp daha canlı dalgalanması için, daha kuvvetli bir tarzda ona nokta-i isnat olmak lâzımdır. Onun okuyucuları ve onun çizgisini benimseyen dostlar, tirajına katkı yapmaları gerekmektedir. Bir alan iki gazete alıp, birini uygun bir komşusuna veya tanıdığına hediye etmesi bir nevi iman hizmeti şümulünde bir hizmet sayılır.
Gazetemizin geniş çevreler tarafından okunması, doğru İslâm’ın bilinmesine ve Türkiye gündeminin müsbet manada değişmesine vesile olacağı bir hakikattir.