Medyanın, fikir ve düşüncelerin kamuoyuna iletilmesindeki rolü inkâr edilemez bir hakikattir.
Günümüzde siyasî ve dünyevî cereyanlar kitleleri kendilerine bağlamada, küresel fesat şebekeleri ve dinsizlik cereyanları da, insanları ifsat etmede yazılı ve görsel medyayı etkili bir şekilde kullandıkları görülmektedir.
Ahirzamanın Asr-ı Saadet modelini ortaya koyan Nur Cereyanı’nda, iman ve Kur’ân hakikatlerini insanlara tanıtmada etkili bir medya diline ihtiyacı vardır. Yeni Asya bu vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmektedir.
Gazete manşet, haber ve makaleleriyle çok önemli bir misyon ifa etmektedir. Bir taraftan Bediüzzaman ve Risale-i Nur’u kamuoyu gündemine taşıyarak doğru İslâm’ı ve İslâm’a lâyık doğruluğu ortaya koyarken, diğer taraftan insan hakları, adalet ve hürriyetlere, bunlara aykırı olarak yapılan zulüm ve haksızlıklara dikkat çekerek demokrasi ve hukuk mücadelesi vermektedir. Bu mücadele ile büyük bir hizmet ifa etmiş olmaktadır.
Gazeteye bu büyük cihadında maddî manevî destek vermek; onu alıp okumak, sonra muhtaç olanlara ulaştırıp geniş bir çevrede okunmasına vesile olmak mühim bir hizmettir. Bu hizmeti yapanlar, onun manevî cihadının mükâfatına ortak olmuş olurlar.
Diğer gazetelerden farklı olarak, devletten maddî destek almadan kendi yağıyla kavrulan gazetenin fiyatı olan 2.5 TL, yaklaşık bir bardak çay bedeli mesabesindedir. Her gün bir dostumuza bir bardak çay ikram ettiğimizi farz ederek, bir tane fazla gazete alıp komşumuza veya bir dostumuza verdiğimiz zaman, ona destek çıkmış oluruz. Ciddî destek verilmesi halinde, gazetenin tirajı artarak sesi daha gür çıkacağı ve Türkiye’nin gündeminin müsbet manada değişmesine vesile olacağı açıktır.
Haddi zatında Risale-i Nur’dan beslenen, Üstad’a ve Nurlar’a sadâkat gösteren Nur Talebeleri, Yeni Asya’ya hararetle sahip çıkmaları beklenirdi. Üstad hayatta olsaydı bunu onlardan ısrarla isterdi.
Ancak anlaşılmaz bir inat, şahsî garaz, menfi siyasete taraftarlık gibi saiklerle gazeteye sahip çıkma yerine, ona muhalefet eden çok sayıda Nur Talebeleri vardır. Ne yazık ki bu durum, bindiği dalı kesen akıl almaz bir tutumdur.
Camiamızın şahs-ı manevîsini temsil eden Umumî meşveret Heyeti’nin seçtiği Yönetim Kurulumuz, bir süre önce yarın 50. yılını bitirip ikinci bir 50. yıla girecek olan gazete için bir kampanya başlatmış idi.
Son söz: En azında Yeni Asya Nur Talebeleri ve onun çizgisini benimseyen dostlar, başkasının çekilmesinden veya bigâne kalmasından daha çok gayrete gelip, güçleri nispetinde bu kampanyaya destek vermeleri lâzımdır.
İmkânlarını gösterişli külliyeler, lüks dershaneler inşaya yatırma yerine, Risale-i Nur Külliyatı’nı ve gazeteyi geniş çevrelere tanıtma faaliyetlerine harcamaları hizmette öncelikleri olmalıdır.
Cenâb-ı Hak yardımcımız olsun.