Yeni 657 çalışmasında ek göstergeler nasıl olmalı?

Bu yazımızda, ek göstergelerin emekli aylığı ve emekli ikramiyesindeki önemini açıklanarak, gündemde olan yeni 657 çalışmasında, ek göstergelerin nasıl yükseltilmesi gerektiğine ilişkin olarak bazı bilgiler paylaşılacaktır

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 19 Ocak 2018 14:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Yeni 657 çalışmasında ek göstergeler nasıl olmalı?

Ek göstergelerin emekli aylığı ve emekli ikramiyesindeki önemi:

Memurların ek gösterge rakamlarında değişikliğin yapılması gündemi oluşturmuştur. Memurlar Net olarak bu konudaki değerlendirmelerimize sıklıkla sitemizde yer vermiş bulunmaktayız. Bugünde, yapılacak değişikliğin hakkaniyete ve hiyerarşik yapıya uygun olmasını temenni ederek aynı değerlendirmelerimizi tekrarlamaktayız. Yaptığımız değerlendirmemiz Devlet memurlarının büyük bir beklentisinin gündemde tutulması anlamındadır.

Emekli Aylığı ve Emekli İkramiyesi nasıl hesaplanır? Ek Göstergenin emekli aylık ve emekli ikramiye tutarında nasıl bir etkisi vardır? Emekli İkramiyesi üst sınırının uzatılması ve ödeme tutarının hesap sisteminin değiştirilmesi nasıl olumlu etki yapar?

Ek gösterge değişikliğinin memurların emekli aylık, emekli ikramiye tutarını makul ölçüde etkilemesi için nasıl bir oranda artış yapılmalıdır:

Bu konuyu belirtmeden önce http://www.memurlar.net/haber/147064/ adresimizde, emekli aylık ve emekli ikramiyesi nasıl hesaplanır? konusunu açıklamıştık. Bu açıklamalarda ek gösterge rakamının ve 5434 sayılı Kanun Ek 70 inci maddedeki yüzde oranlarının aylık ve ikramiye tutarındaki olumlu etkisini belirtmiştik.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda en son 1995 yılı Ocak ayından itibaren ek gösterge rakamlarında artış yapılmıştır. Hizmet Sınıfları itibariyle ve de unvan itibariyle belirlenmiş olan ek gösterge rakamları o günün şartlarında bir iyileştirme niteliğinde olmuştur.

Ancak, zaman içerisinde 5434 sayılı Kanunun Ek 70 nci maddesinde aylık ve ikramiye hesaplanmasında esas alınan oranların ek gösterge rakamlarına göre ayrıştırılması, aylık ve ikramiye tutarlarının az veya yüksek olmasını gerektirmiş ve ek göstergesi az olanlar aleyhine bir sistemi ortaya çıkarmıştır.

Aleyhte olan bu sistem içerisinde, yine zaman içerisinde bazı kadro görev ünvanları için makam tazminatı, temsil ve görev tazminatı uygulamasının getirilmesiyle beraber aradaki uçurum gittikçe açılmıştır.

Bu nedenle, Doktor, Mühendis, Mimar, Müfettiş, Öğretim üyeleri, öğretim görevlileri ile özellikle de hukuk müşaviri, avukat, öğretmen, Şube Müdürü, Şef, Memur, Polis memuru (Polis memurları için 2200 ek göstergeler 3000 olmuştur. Ancak bu artış beklentiyi karşılamamış ve 3600 ek göstergeye yükseltilmesi beklentilerini getirmiştir.) gibi 2200 ve 3000 ek göstergesi olan (burada belirtilmeyen ancak aynı durumda olan diğer ünvanlarda) kadro görev ünvanlarında köklü bir değişikliğin yapılması faydalı olacaktır.

Bu şekilde yapılan değişikliğin en önemli kalemi de Hizmet Sınıfları itibariyle belirlenen EK GÖSTERGE rakamlarında bir artış ile 5434 sayılı Kanunun Ek Madde 70 de belirlenen oranlarda da yeni bir artış yapılması, Kıdem Aylık Tutarlarının yıllarca 20 gösterge rakamı üzerinde kalması nedeniyle bu gösterge rakamının da artırılması, ayrıca makam tazminatı almayanlar için de makam tazminatı tespitinin yapılması gerektiğini değerlendirmekteyiz.

Hiçbir şekilde ek göstergesi olmayan YARDIMCI HİZMETLER SINIFI memurları da unutulmaması gereken bir durumdur.

Kariyer olarak nitelendirilen uzmanlıklarda yapılan ilk adım (ki bu adımda tüm uzmanlar kariyer uzmanlığa geçirilmişlerdir), sonrasında Daire Başkanları, devamında da polis memurları nezdinde yapılan düzenlemeler, diğer ünvanlarda bulunanlara da artışların yapılması konusundaki beklentiyi hızlandırmıştır.

Bakanlar Kurulunun yetkisini kullanarak makul ölçülerde ek göstergelerin artırılması yoluna gitmesinde fayda olacaktır.

Ayrıca, memur olarak çalışanlarda ise emekli keseneklerine esas aylıklar üzerinden kesilen kesenek ve karşılık tutarları esas alınmaktadır.

Devlet memurları için yapılan bu hesaplamada yalnızca intibakları, taban aylığı, kıdem aylığı, en yüksek devlet memuru aylığına karşılık gelen ek göstergeler itibariyle belirli oranları dikkate alınmakta, ancak görevde iken alınan diğer ödeme ve yardımlar -görev ücretleri- esas alınmamaktadır.

Bu durum ise devlet memurları aleyhine olan bir resmi ortaya çıkarmakta, devlet memurunun 30 yıl ve daha fazla hizmet üzerinden alacağı emeklilik ikramiyesi parası ile işçinin 30 yıla karşılık alacağı kıdem tazminatı parası arasında azımsanmayacak derecede farklı bir meblağ oluşmaktadır.

Ayrıca, 5434 sayılı Kanunun 89 ve ek 82 nci maddelerinde yer alan hükümlerle, devlet memurlarında emeklilik ikramiyesinin üst sınırı 30 yıldan kurtarılmıştır. Bu kurtarma işleminin görev yapılan ay küsuratlarına da emeklilik ikramiyesi tutarının dahil edilmesi sağlanmalıdır.

Bu nedenle; günümüz şartlarına göre, kamu görevini yürütmekte olan bir devlet memuruna ödenecek olan emeklilik ikramiyesi tutarında esas alınacak hesaplama sisteminin değiştirilmesi ve görevde alınan ücretin karşılığı bir ödeme yapılmasının, Emeklilik ikramiyesi hesaplamasında ay küsuratlarının da dahil edilmesinin,

Doğru ve haklı bir değerlendirme olacağını düşünmekteyiz.

Temennimiz, bu konularda da Hükümetin hakkaniyetli olarak bir artış yapılası yönünde ivedilikle bir çalışma talimatını vermesi ve sonuçlandırılması, uzunca bir süredir kamu hizmetini yürütmekte olan Devlet memurlarının beklentisini, ömrünü bu işlere vermiş olanların emekliliklerinde /dul ve yetimlerin de insan onuruna yaraşır bir şekilde hayat sürdürmenin beklentisi olarak görmek gerektiğini düşünmekteyiz.

EK GÖSTERGE RAKAMLARININ HANGİ ORANDA ARTIRILMASI GEREKİR? SADECE EK GÖSTERGE RAKAMLARINI ARTIRMIŞ OLALIM DİYE ARTIŞ YAPILDIĞI TAKDİRDE EK GÖSTERGE ARTIŞI BEKLEYENLERİN DÜŞ KIRIKLIĞINA UĞRAYACAĞI DURUMLARI BELİRTMEKTEYİZ.

Yapılacak olan ek gösterge artışının ek göstergesi 2200 ve 3000 olanlar için 3600 e yükseltilmesi, makam tazminatı verilmesinde yönetici unvanların dikkate alınmasının, 5434 sayılı Kanun ek madde 70 de bulunan yüzde oranlarının bir kez daha artırılması, kıdem aylık gösterge rakamlarının artırılması gerekir.

Ek gösterge artışı yapılmıştır diyerek 2200 ek göstergenin 3000 ek göstergeye yükseltilmesi, beklenti içinde bulunanlar için büyük bir hayal kırıklığı olacak, hiç yapılmasaydı daha iyi denecek bir düzenleme olacağını belirtebiliriz. Bu değerlendirmemiz, http://www.memurlar.net/emeklimaas/ emekli maaş robotundan yapılacak hesaplamayla görülebilir ve 2200 ek gösterge ile 3000 ek gösterge arasındaki farkın azlığı, ancak 2200/3000 ek göstergelerin 3600 ek gösterge arasındaki farkın fazlalığı görülebilir.

Bu nedenle 2200, 3000 ek göstergenin en düşük 3600 ek göstergeye yükseltilmesi gerekir ve yapılacak bu artışların, Memurların kadro görev unvanları, sorumlulukları, hiyerarşik durumları da dikkate alınarak yapılması memnuniyeti ortaya çıkaracaktır.

Zaman içerisinde yapılan ve günümüzde uygulanan yasal düzenlemeler, hep genç yaşta emekliliği engellemeye yönelik olmasına rağmen, uzunca bir süre sistem içerisinde görev yapan memurların emekliliklerinde işleme alınan kıdem aylık tutarlarında bir artış yapılmaması, ayrıca dikkate değer bir durumdur. 1 yıl için kıdem aylığı göstergesi 20, 25 yıl ve üzeri ise 500 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutar bir memurun emekliliğinde alacağı tutar olmaktadır. Bu erken emekliliği önleyen yasal düzenlemelerle çelişki yaratmaktadır. Bu durumunda ek gösterge artışında dikkate alınmasının bir anlamda gereklilik olduğunu değerlendirmemiz doğru bir yaklaşım olmaktadır.

Ek gösterge, makam tazminatı göstergeleri hakkında yapmış olduğumuz değerlendirmeler için aşağıdaki adreslerimiz ziyaret edilebilir.

https://www.memurlar.net/haber/702503/

https://www.memurlar.net/haber/702491/

https://www.memurlar.net/haber/702485/

https://www.memurlar.net/haber/702483/

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber