Uzaydan bakınca sorunun politikacılar olduğunu görüyorsunuz

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Ansari soyadı 15 yılı aşkın süredir bilim ve inovasyon dünyasında öne çıkıyor. Bunun arkasında İran kökenli ailenin özellikle gençlerin toplumsal sorunlara bilim ışığında bulduğu çözümleri fonlaması yatıyor. Ancak elbette tanınırlığın küresel çapa ulaşmasında, aile İran devrimi sırasında ülkeden ayrılıp Amerika’ya göçerken henüz genç bir kız olan Anousheh Ansari’nin payı var. Ansari çocukluk hayalini gerçekleştirip uzaya çıkan ilk kadın turist olarak milyonlarca kadına ilham veriyor.

Anousheh Ansari, 11 gün süren uzay yolculuğundan sonra özellikle kadınların eğer isterlerse neler yapabileceğini göstermek açısından rol model oldu. Henüz yedi yaşında bir çocukken çevresindekilere uzaya gitmek istediğini söylediğinde “Sen kızsın, kızlar uzaya gidemez, zaten bugüne kadar İran’dan kimse uzaya gitmedi” yanıtlarıyla karşılaşan Ansari, önce Amerika’da bilgisayar ve elektrik-elektronik mühendisliği eğitimi gördü.Daha sonra da kurduğu şirketlerde bilim ve teknolojiyle dünyada birçok şeyin değiştirilebileceğini göstermeye çalıştı.

Şimdi ilham veren hikâyesini paylaşmak için tüm dünyayı dolaşıyor Ansari. Geçtiğimiz hafta da İstanbul’daydı. Dünya gazetesine hayatının nasıl değiştiğini, yeni projelerini anlattı.

- Kızlar için zor denilen işlere savaş açtınız. Mühendislik çocukluk hayaliniz miydi?

Aslında astrofizikçi olmak istedim ancak hayat beni mühendisliğe yöneltti. Elektrik ve bilgisayar mühendisliği alanında eğitim gördüm. Çünkü dünyayı değiştiren yenilikleri mühendislerin yapacağını ve bunun içinde mutlaka kadınların yer alması gerektiğine inanıyordum. Bilim ve mühendislik dünyasına ne kadar çok kadın girerse insanlık için o kadar iyi olur. Çünkü dünya çok hızlı değişiyor ve ne yazık ki teknolojinin değiştirdiği, geliştirdiği tüm alanlarda erkek egemenliği var. Bunun kırılması lazım. İnsan yaşamını uzun vadede değiştirecek konularda kadının rolü gözardı edilmemeli. Bu nedenle gittiğim her yerde kızlara mühendis olmalarını söylüyorum.

- Uzaya ilginiz nereden?

Uzay filmleriyle büyüdüm, onları izlerken adeta büyüleniyordum. Star Trek (Uzay Yolu) en sevdiğimdi. Kendimi oradaki Mr. Spock’ın yerine koyardım. Hiçbir zaman kaptan Kirk olmak istemedim, ben hep yöneten değil, bilimsel çözümler bulan tarafta olmak istedim.

- 2 milyon dolarla insanlığın ihtiyaçlarını çözebileceğinizi söyleyenler var. Uzay seyahati size ne kazandırdı?

Ben zaten hayatım boyunca ve hali hazırda toplum yararına çok para yönlendiren biriyim. Bu benim hayalimdi, peşinden gittim. Daha büyük etki yaratmak istedim. Kimi milyonlarıyla malikaneler alır, ben malikanede oturmuyorum, bunun yerine uzaya gitmeyi tercih ettim. Bu yolculuk sayesinde hikayem çok daha fazla insana ulaştı, ilham verdim ve bunun parayla ölçülür bir karşılığı yok.

- Elon Musk hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yaptığı işe fazlasıyla odaklanan, çok zeki, tutkularının peşinden giden biri. Sosyal olarak tuhaf düşünüyor olabilir ama bence o, inandığı şeyleri insanların alışık olmadığı şekilde yapan biri sadece. Yaptığı birçok şeye inanmıyor olsam da yine de söylediklerini, inandıklarını hayata geçirdiği için saygı duyuyorum.

- Hayaliniz nedir, nasıl bir fark yaratmak istiyorsunuz bu hayatta?

En büyük merakım insanları daha büyük düşünmeye sevk etmeyi başarabilecek miyim sorusunun yanıtı... İnsanlara sorunları gözardı etmemeye, birlikte çalışmanın mümkün olduğuna, kendilerinin ötesinde bir dünya bulunduğuna ve hep birlikte hareket edilirse tüm problemlerin çözüleceğine ikna etmek, bu konuda farkındalık yaratmak istiyorum.

- Astronolar başkan olsa o ülkede neler değişir?

Keşke, keşke öyle bir şey olsa. Amerika’da senatoya bir astronot gönderdik ama henüz başkan çıkmadı. Belki gelecekte olur. Bir ülkenin başkanı astronot geçmişine sahip olsa, o ülkede dış ve iç politika çok farklı olacaktır. Çünkü uzaydan bakınca aslında sorunun politika olduğunu görüyorsunuz.

- CEO’su olduğunuz ama ilişkiniz çok daha öncesine dayanıyor. Bazıları “kitle kaynaklı inovasyon modeli” olarak tanımlıyor şirketi. Neler yapıyorsunuz şu anda?

Devletler ya da kurumlar tarafından çözülmeyen sorunlara ışık tutmak için önce problemleri tanımlıyor, arkasından da bunun çözümüne yönelik projeler için ödüllü yarışmalar düzenliyoruz. Yarışmanın ilki sekiz yıl sürdü. 2012’de süreç bitti. Şu anda sekiz aktif ödül var. Bunlardan biri “Global öğrenme X” adını taşıyor. Bir mobil cihaza açık kaynak uygulama üzerine bir çözüm yarışması. Hiçbir şey bilmeyen bir çocuğa okuma-yazma, matematik gibi bilgileri öğretiyor. Üç dilde geliştirildi. İngilizce’nin yanı sıra Afrika’da yaygın kullanılan Swahili dilinde de geliştirilen bu eğitim modülü şu anda Tanzanya’da test ediliyor. 5 bin çocuğa materyaller dağıtıldı. 18 ay sonra kazanan duyurulacak. Ödül ise 15 miyon dolar. Bir de fabrikalarda karbon salımını azaltmak için yapılan bir yarışma var. Ayrıca denizlerin haritasını çıkaran All for Good yarışmamız var. Çok sevdiklerimden biri de bir robot geliştirme projesi. Bazı sorunların çözümünde yapay zeka kullanılması artık kaçınılmaz. Bu yarışma ile robotlar geliştirilecek ve bulundukları yörenin sorunlarını çözecekler. Düşünün hayatında kalp cerrahı görmemiş köyler var dünyada. Oraya bir robot gönderilse ve kalp ameliyatları yapsalar harika olmaz mıydı?

- Robotlarla yeni nesil bir istihdam yapılanması diyorsunuz yani?

Evet. Robotlar aslında birçok işi elimizden alacak, ciddi anlamda iş sıkıntısı yaşanacak. Bunu göz ardı edemeyiz, yok sayamayız. Bu olacak. Bizler “şimdi ne yapmak lazım” diye şimdiden planlarımızı hazır tutmalıyız. Bu da gelecekte çok hızlı değişimlere neden olacak, çünkü sürekli daha yeniyi düşünmeye iten bir dünya var artık. İş tanımları baştan yapılacak. Ben bir iş insanı olarak birlikte çalışacağım kişiyi seçerken misyonu olmasına dikkat ediyorum. Elbette beceri, yetenek bir kriter ama asıl önemlisi o gencin hayalleri, misyonudur.

‘İnsanların dünyayı astronotların gözüyle görmelerini istiyoruz’

- Birkaç şirkette birden çalışıyorsunuz, neler yapıyorsunuz?

Şu anda XPrize’da tam zamanlı çalışıyorum. Ayrıca Peace First ve Jabil’de çalışıyorum. Ayrıca astronotlarla birlikte bir sosyal proje yürütüyoruz. İnsanların dünyayı astronotların bakışıyla görmelerini hedefl iyoruz. Çünkü insanlar dünyayı coğrafi harita üzerinden görüyor. Bu dünyada siyah çizgiler var, ülkeleri, insanları ayıran sınırlar var. Uzayda ise bu sınırlar yok. İnsanlar herkesin aynı yaratıldığını, çatışmaların bir anlamı olmadığını anlasalar, işbirliği yapılarak çözülemeyecek bir sorun olmadığını görseler dünya harika bir yer haline gelir. Bizim amacımız bunu göstermek. Devletleri, milletleri bunun için bir araya getirmeye çalışıyoruz. Bu proje yeni başladı resmi olarak. İlerleyen günlerde yapay zeka gibi yeni projeler de olacak. Birçok astronot bir araya gelecek.

‘İran’a ambargo sorunları çözmez’

- İran kökenli bir Amerika vatandaşısınız. Amerika’nın İran’a uyguladığı ambargo hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ambargonun çözüm olduğuna inanmıyorum. Çünkü masum insanlara zarar veriyor. Bu, bir ülkeyi bir şey yapmaya zorlamanın yolu değil, olamaz. Ülkeler artık aralarındaki sorunu ambargo gibi konular gündeme gelmeden, oturup konuşarak çözebilmeli. Ne yazık ki sadece Amerika değil hemen bütün devletlerde, yönetimde olanların amacı, insanlar için iyi olanı yapmak değil ellerindeki gücü korumak, ekonomiye, paraya yön vermek. Bunu kendileri için yapıyorlar, ülkelerindeki insanların iyiliği için değil. Amaçları daha çok para kazanmak, yeniden seçilmek. Liderlerin bir araya gelip sürdürülebilir çözümler geliştirmeleri gerekiyor. Politika, dünyanın iyiliği için yapılmıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar