• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Yaşama hakkı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.05.2015, 00:00
Bu ülke kadınlarının en önemli sorunlarından biri "yaşam" hakkı. Kadınların yaşamasına izin verilmiyor. Kadınların nefes almasına tahammül edilemiyor. Gülmelerine, eğlenmelerine, gezip tozmalarına, cinselliği yaşamak istemelerine izin verilmiyor. Kendileri gibi olma hakları yok. Hep birilerinin denetiminde olacaklar. Tabii erkeklerin. Babaların ağabeylerin sevgililerin kocaların vs...
Kadınlar can derdinde. Son örneklerden biri Mutlu Kaya.
Gencecik. Hayata umutla bakıyor. Çok şey bekliyor. Yetenekli de. Sesi güzel. Zaten bütün Türkiye onu "Sesi Çok Güzel" adlı yarışma programıyla tanıdı. Beğenilince daha da umutlandı. Para kazanıp ailesini refaha kavuşturmasına ramak kalmıştı ki başından vuruldu.
En büyük şüpheli eski sevgilisi. Olabilir mi? Şaşırmayız. Şaşırmıyoruz. Bu ülkede kadınlar en sevdikleri tarafından öldürülüyorlar. Geçenlerde katıldığım bir toplantıda MHP Milletvekili Ruhsar Demirel, "Bizde bir söz vardır, 'Sevdiklerin sesiyle gelir felaket' derler. Öldürülen kadınlar da en son sevdiklerinin yüzünü görüyor, onun sesini duyuyorlar" dedi. Haksız mı? Mutlu da yaşam savaşı veriyor günlerdir. Yaşamak için direniyor. Umarım başarır.

ÜÇ GENÇ KIZ
Eğlenmek gezip tozmak hakları da yok kadınların. Kendileri için çizilmiş sınırların dışına çıkmaları yasak. O sınırları da erkekler belirliyor ve yine erkekler bozuyor. İşte Diyarbakır'da yaşanan olay. Yaşları 14 ile 15 olan üç genç kız. O yaşta genç kızlar hormonlarının da etkisiyle deli-dolu olurlar. Kaplarına sığmazlar. Vücutlarındaki değişimle birlikte karşı cinsi keşfetmeye başlarlar. Hayatlarındaki en önemli şey karşı cins olur. Bu üç genç kız da yaşıtları birçok genç kız gibi sosyal medyayla haşır neşirler. Ve burada tanıştıkları birinin davetine uyarak evine gidiyorlar.
Kızlara hep gitmemeleri önerilir. Giderse başına kötü şeyler geleceği söylenir. Kim yapar bu kötülükleri. Kendilerinin de kızı, kardeşi, karısı, annesi olan erkekler yapar. Kendi kadınlarının başka bir erkeğin evine gitmesine izin vermeyen bu erkekler başkalarının kadınlarını evlerine çağırmaktan hiç mi hiç çekinmezler. Ve onlarla cinsel dürtülerini gidermeye çalışırlar.
Erkeğin cinselliğini yaşamasına onay veren toplum, kadının cinselliğini yaşamasına ise karşı çıkar. Onların cinsel dürtülerinin özellikle de ergenlik gibi hormonal değişikliklerin genç kızları abondene ettiği dönemdeki cinsel dürtülerini anlamaya yanaşmaz. Attığı her adımı cezalandırır.

CEZA İNDİRİMİ

Genç kızları evine çağıran 42 yaşındaki erkek onlara porno film izletir, esrar içirir, cinsel tacizde bulunur. Olay duyulunca bu erkek yargı karşısına çıkar ve 150 yıl hapse istenir. Duruşma Ağustos'ta görülmeye başlanır. İkinci celsede uzun tutukluk süresi nedeniyle tahliye edilir. Son celsede ise "erkek savcı" uyuşturucu ve porno film izlettirmek gibi suçlardan dolayı sanığın beraatini ister. Cinsel tacizi ise basit bir istismar olarak değerlendirir ve genç kızların rızası olduğunu belirterek 35 yıllık cezanın yeterli olacağını söyler.
İşte Türk toplumunun kadına bakışı bu.
Erkeğin cinsel dürtülerini yaşamak istemesi basit bir olay olarak değerlendirilir ama kadınların yaşamak istemesine izin verilmez. Üstelik bu kadınların henüz çocuk olduğu bile önemsenmez. Daha 14 yaşında oldukları ve ergenlik döneminin bunalımlarını yaşadıkları hiç kale alınmaz. "İstedikleri" için cezalandırılırlar. İsteklerini yaşamalarına izin verilmez. Bu ülke kadınlarının en önemli sorunu "yaşama" haklarının olmaması.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA