I. GİRİŞ

Hafta Tatili; İşçinin haftanın yorgunluğunu attığı, ailesiyle ve sosyal çevresiyle vakit geçirdiği, aynı zamanda verimini de artıran bir haktır. Bu hak, yasal dayanağını İş Kanunundan almaktadır. İşçinin dinlenmesi gereken bu günde çalışması aslında yasaklanmıştır. Buna rağmen çalışılması halinde ise gündeme hafta tatili ücreti gelecektir[1].

Kaynağı dine dayanan ve haftanın bir gününün ibadet günü olarak kabul edilmesi ile doğan "hafta tatili", sanayi devrimi ile birlikte yoğun çalışma temposu içindeki işçilerin düzenli ve periyodik bir şekilde haftada bir gün dinlenmeleri, sağlıklarının korunması yanında, işçinin bir tam gününü ailesi ile birlikte geçirmesine ve işi dışında kendisini sosyal ve kültürel açıdan geliştirmesine olanak vermesi gibi sosyal düşüncelere de dayanır[2]. Kural olarak işçinin hafta tatilinde çalıştırılması değil dinlendirilmesi gerekir.

II. İŞ KANUNUNDA HAFTA TATİLİ DÜZENLENMESİ

Hafta tatili ücreti 4857 Sayılı İş Kanunu Madde 46 - Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce 63 üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verilir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir. Şu kadar ki;

a) Çalışmadığı halde kanunen çalışma süresinden sayılan zamanlar ile günlük ücret ödenen veya ödenmeyen kanundan veya sözleşmeden doğan tatil günleri,

b) (Değişik: 4/4/2015-6645/35 md.) Ek 2 nci maddede sayılan izin süreleri,

c) Bir haftalık süre içinde kalmak üzere işveren tarafından verilen diğer izinlerle hekim raporuyla verilen hastalık ve dinlenme izinleri, Çalışılmış günler gibi hesaba katılır. Zorlayıcı ve ekonomik bir sebep olmadan işyerindeki çalışmanın haftanın bir veya birkaç gününde işveren tarafından tatil edilmesi halinde haftanın çalışılmayan günleri ücretli hafta tatiline hak kazanmak için çalışılmış sayılır. Bir işyerinde işin bir haftadan fazla bir süre ile tatil edilmesini gerektiren zorlayıcı sebepler ortaya çıktığı zaman, 24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebeplerden ötürü çalışılmayan günler için işçilere ödenen yarım ücret hafta tatili günü için de ödenir. Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde hafta tatili ücreti işverence işçiye ödenir.

III. MEVZUATTA HAFTA TATİLİ DÜZENLENMESİ

1-) 1924 yılında çıkarılan 394 sayılı Kanun zaman içinde değişikliğe uğradı, pek çok maddesi yürürlükten kaldırıldı ve uygulama alanı daraldı. 394 sayılı Kanun ile on bin veya on binden fazla nüfusu olan yerlerde haftada bir gün tatil verilmesi zorunluluğu getirilmiş ve haftada 6 günden fazla süreyle çalışma yasaklanmıştı. Yasaya göre hafta tatili 24 saatten az olmamak üzere ve cuma günleri uygulanacaktı. 394 sayılı yasada hafta tatilinde ücret ödenmesine ilişkin bir düzenleme yoktu[3].

2-) Hafta tatili hakkı daha sonra farklı kanunlarda daha geniş bir biçimde düzenlendi. 1935 yılında kabul edilen 2739 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile hafta tatili 35 saate çıkarıldı ve tatil günü de cuma gününden pazar gününe kaydırıldı. Ancak bu kanunda da hafta tatilinin ücretli olmasına yönelik bir düzenleme yoktu. İşçilere hafta tatili ve genel tatillerde ücret ödenmesi 1951 yılında kabul edilen İşçilere Hafta Tatili ve Genel Tatil Günlerinde Ücret Ödenmesi Hakkında Kanun ile mümkün oldu. Başlangıçta hafta tatili ücreti yarım ücret iken daha sonra tama yükseltildi[4].

3-) Dinlenme ve hafta tatili hakkı 1961 Anayasası’nın 44. maddesi ile anayasal güvence altına alındı. Ücretli hafta, bayram tatili ve ücretli yıllık izin haklarına anayasada yer verildi. 1982 Anayasası’nın 50. maddesine göre de “Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.”[5]

4-) 1981 yılında kabul edilen 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3. maddesi hafta tatilinin pazar günü olduğunu hükme bağlamaktadır. Borçlar Kanunu’nun 421. maddesine göre işveren, isçiye her hafta, kural olarak pazar günü veya durum ve koşullar buna imkân vermezse, bir tam çalışma günü tatil vermekle yükümlüdür. Dolayısıyla kural olarak hafta tatilinin pazar günü olduğuna şüphe yoktur. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesi ise ücretli hafta tatili hakkını garanti altına almaktadır. Öte yandan İş Kanunu’na göre işçilere hafta tatilinde fazla çalıştırılma yaptırılması işçinin onayına tabidir[6].

5-) Dolayısıyla Anayasa, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun, İş Kanunu ve Borçlar Kanunu’nun hafta tatiline ilişkin hükümleri yürürlüktedir. Bu kanunlar yürürlükte olduğu sürece hafta tatilinin pazar günü olduğu hususu ve hafta tatilinin ücretli olduğu hususu tartışma götürmez bir durumdur[7].

IV. KİMLER HAFTA TATİLİNE HAK KAZANAMAZ?

Fazla çalışma karşılığı olarak alınan ücretler, primler, iş yerinin temelli işçisi olarak normal çalışma saatleri dışında hazırlama, tamamlama, temizleme işlerinde çalışan işçilerin bu işler için aldıkları ücretler ve sosyal yardımlar, ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri için verilen ücretlerin tespitinde hesaba katılmaz[8].

V. HAFTA TATİLİNDE ÇALIŞMANIN ÜCRET KARŞILIĞI

İşçi hafta tatili günü çalıştırılmışsa, hafta tatili ücreti yanında, çalışmasının karşılığı olan ücrete, yani bir günlük ücrete hak kazanacağı gibi, hafta tatili çalışması, haftalık 45 saatin üzerinde ise fazla çalışma sayılır; bu durumda çalıştırıldığı hafta tatili ücretinin %50 zamlı olarak ödenmesi gerekir. Yani işçi, tatilden önce haftalık 45 saatlik çalışma süresini tamamlamışsa hafta tatilinde çalışması durumunda, çalışılan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının %50 yükseltilmesiyle 1,5 gündeliği daha eklenerek zamlı olarak toplam 2,5 gündelik olarak ödenecektir. Ancak, haftalık çalışma süresine göre fazla çalışmadan söz edebilmek için, işçinin tatilden önceki işgünlerinde ve bu günlere ait süreler içinde tamamen çalışmış olması gerekir. Haftalık çalışma süresi tamamlanmamışsa, hafta tatilinde çalışması fazla çalışma sayılmaz ve işçiye bu çalışmalarından dolayı zamlı ücret ödenmez[9].

VI. HAFTA TATİLİNDE ZAMANAŞIMI

İşçiler çalışırken bazı alacaklarını alamamış olabilir. Buna sık sık rastlamaktayız. Özellikle iş kaybetme korkusu nedeniyle işçiler bu gibi durumlara ses çıkarmamakta; fakat işyerinden ayrıldıktan sonra dava açarak alacaklarını alma yoluna gitmektedir. Hafta tatili ücreti 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bunun anlamı ise, işten ayrılan ve dava açan işçinin, ayrıldığı tarihten geriye dönük olarak, son 5 yılın ödenmeyen hafta tatili ücretlerini isteyebilmesidir. İşçinin kaç yıllık kıdemi olursa olsun, 5 yıldan önceki ödenmemiş tüm hafta tatili ücretleri zaman aşımına uğramıştır ve dava yoluyla alınması mümkün değildir. İşyerinden hafta tatili alacağı olan işçilerin bu 5 yıllık zamanaşımını hesaba katarak hareket etmesi, yararlarına olacaktır[10].

VII. ÖRNEK YARGITAY KARARLARI

Örnek 1: Yargıtay 13.HD E: 2017/1113 K: 2019/7409 T: 18.06.2019

“…K A R A R

Davacı, davalı şirket nezdinde 07.09.2008 tarihinde belirsiz süreli hizmet akdi ile e başladığını askere gideceği nedeni ile 14.05.2014 tarihinde davalıya dilekçe yazarak 01.06.2014 tarihinde ten ayrılacağını bildirdiğini, tüm çalışması boyunca sadece 30 gün yıllık izin kullandığını, dini ve milli bayramlarda, hafta sonlarında genel tatillerde çalıştığını ve fazla mesai yaptığını, ancak bu çalışmalarının ücretlerinin ödenmediğini, zorunlu askerlik görevi nedeni ile i bıraktığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500,00 TL Kıdem Tazminatı, 2.000,00 TL Fazla Çalışma Ücreti, 100,00 TL Yıllık İzin Ücreti, 500,00 TL U.B.G.T günleri ücreti, 900,00 TL Hafta Tatili Ücreti olmak üzere toplam 4.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir….”

Örnek 2: Yargıtay 22.HD E: 2017/22908 K: 2019/13136 T: 17.06.2019

“…Hakime alacak miktarının tayin ve tespitinde takdir yetkisi tanındığı hallerde (Örn: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu md 50, 51, 56), hakimin kullanacağı takdir yetkisi sonucu alacak belirli hale gelebileceğinden, davacının davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin imkansız olduğu kabul edilmelidir. Örneğin, hukuku uygulamasında, Yargıtayca, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının yazılı belgelere ve yeri kayıtlarına dayanmayıp, tanık anlatımlarına dayanması halinde, hesaba esas alınan süre ve alacağın miktarı nazara alınarak takdir edilecek uygun oranda takdiri indirim yapılması gerekliliği kabul edilmektedir. Bu halde, tanık anlatımlarına dayanılarak hesaplanan alacak miktarından hakimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, alacak belirsiz kabul edilmelidir…”

VIII. YARGITAYIN HAFTA TATİLİNDEKİ ÇALIŞMANIN ÜCRETİ KONUSUNDAKİ KARARLARINA BAKIŞ

Yargıtay'a göre tatilden önceki günlerde çalışılmış olması koşuluyla işçinin hafta tatilinde de çalıştırılması halinde, bunun fazla çalışma olarak değerlendirilmelidir[11].Yüksek mahkeme hafta tatili çalışmalarının ücretlendirilmesine ilişkin çeşitli kararlarında:, hafta tatilinde çalışan işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağı yasalarda düzenlenmemiş ise de hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin %50 zamlı ödenmesi gerektiği görüşünü benimsemiştir. Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir. Şu hale göre çalışılan hafta tatilinin ücreti iki buçuk yevmiye olmalıdır[12]. Dikkat edilirse bu kararlarda haftalık 45 saatin doldurulup doldurulmaması hususuna bakılmamakta, salt hafta tatilinde çalışılmış olması, ücretinin %50 artırımlı uygulanması için yeterli kabul edilmiştir.

IX. SONUÇ

Hafta tatillerinde işçi çalıştırılırsa, çalıştığı süreye karşılık fazla çalışma ücretini hak edecektir. Bu konuda Yargıtay'ın 7., 9. ve 22. hukuk daireleri istikrarlı biçimde aynı yönde karar vermekte, fazla çalışma ücretinin ödenebilmesi için haftalık 45 saatlik çalışma süresinin aşılıp aşılmadığına bakılmamaktadır. Ancak öğretide kimi yazarlar, 45 saatlik haftalık çalışma süresi dolunca fazla çalışma ücreti ödeneceğini, dolmamışsa fazla çalışma olarak kabul edilemeyeceğini kabul etmektedirler. Resmi tatillerdeki çalışmaların karşılığı her halükarda bir günlük ücret olacaktır. Resmi tatildeki çalışma, haftalık 45 saatlik çalışma sınırı aşılarak yapılmışsa karşılığı fazla çalışma ücreti –bir günlük ücretten fazla olması şartıyla- olarak ödenecektir[13].

-------------------------------

[1] İscidunyasi.com (Erişim Tarihi: 27/08/2019)

[2] Öner EYRENCİ, Savaş TAŞKENT, Devrim ULUCAN, İş Hukuku, İstanbul 2010, s. 256.

[3] Disk.org.tr (Erişim Tarihi: 28/08/2019)

[4] Disk.org.tr (Erişim Tarihi: 28/08/2019)

[5] Disk.org.tr (Erişim Tarihi: 28/08/2019)

[6] Disk.org.tr (Erişim Tarihi: 28/08/2019)

[7] Disk.org.tr (Erişim Tarihi: 28/08/2019)

[8] Nevzaterdağ.com (Erişim Tarihi: 27/08/2019)

[9] Binnur TULUKÇU, age, s. 214.

[10] İscidunyasi.com (Erişim Tarihi: 27/08/2019)

[11] Yargıtay 9. HD'nin 11.06.2011 tarihli ve E. 2011/21788, K.2011/16552

[12] Yargıtay 7. HD'nin 04.03.2013 tarihli ve E. 2013/1856, K. 2013/2022, Yargıtay 9. HD'nin 26.04.2012 tarihli ve E. 2010/6605, K. 2012/14546, Yargıtay 9. HD'nin 07.05.2018 tarihli ve E. 2015/20269, K. 2018/10069, Yargıtay 22. HD'nin 29.05.2018 tarihli ve E. 2015/33116, K. 2018/13377, Yargıtay 9. HD'nin 18.10.2018 tarihli ve E. 2015/22489, K. 2018/18737 sayılı kararları.

[13] Lebibyalkin.com (Erişim Tarihi: 29/08/2019)