Deniyor ki;
“Tolga kulübenin arkasında tribünleri tahrik etti.”
Öyle bir şey yok da
Hadi diyelim ki öyle.
Peki her korner oluşunda, Quaresma’ya ele ne geçtiyse atılmasındaki
Tahrik(!) sebebi ne olabilir ki?
Deniyor ki;
“Şenol Güneş kendini yere attı.”
Kaz tüyü paltosuna,
25 kuruşluk taş isabet edip de
Mermi yemiş gibi yerde kalan
Otto Baric’le karıştırıyorsunuz her halde Şenol Hoca’yı.
Hadi diyelim ki öyle.
Size bir sürü cismi sahaya ve insanlara atma hakkını kim veriyor da
Düşene kalkana racon kesiyorsunuz.
Zeytinyağı gibi üste çıkma meyliniz ne ola ki?
Deniyor ki;
“Kupada alınan cezalar, kupa maçlarında çekilir.”
Ne münasebet de!
Hadi diyelim ki öyle.
Peki Samsun’da
Konya’yla oynadığımız kupa finalinde ceza alıp da
Ligin ilk haftasında oynadığımız seyircisiz maçı ne yapacaksınız?
Konya’nın aldığı 5 maçı yazmıyorum bile haaa!
Deniyor ki;
“Şenol Hoca’dan özür bile dilemediler.”
O ne ki?
Adamı hastaneye götürürlerken
Aykut Kocaman futbolcularını toplamış, saha kenarında taktik veriyordu.
Özürden vazgeçtik biraz saygı yahu.
Deniyor ki;
“Futbol Federasyonu ve Ceza Kurulu Çarşamba günü toplanacak.”
Öyle bir şey olması çok tuhaf da
Hadi diyelim ki haklısınız.
Peki bu arada
Ertelemeli çarşamba toplanmanızdan mütevellit,
Arada kaynayan Fenerbahçe-Antalya maçının,
Fenerbahçe’ye sağladığı avantajlar ne olacak.
Deniyor ki;
Kumpas.
Doğru.
Kumpas var ama Beşiktaş’a.
Tam maçı alıyorduk filmi kopardılar.
Deniyor ki;
“Beşiktaş’ı zaten eleyecektik.”
Öyle bir şey yok da.
Hadi diyelim ki öyle.
Peki 10 kişi kalmış Beşiktaş’a karşı,
49-59 arası sahanızdan çıkamayışınızı neyle açıklayacaksınız?
Deniyor ki;
“Kan çıkmadı.
Dikiş nasıl atıldı.
Bu bir tezgahtı.”
Öyle bir şey yok da
Hipokrat yemini etmiş doktorların imzası var zira.
Ama hadi diyelim ki öyle.
Adamın kafasına 5 dikiş atılmamış olsa bile,
Siz sütten çıkmış ak kaşık olsanız bile,
“Mideniz ağrıdığı için stada muzla gelseniz bile!”
Yara derindedir artık?
Dikiş mikiş tutmaz gayri.