Yerli ve milli teknoloji hamlesi doğrultusunda yürütülen çalışmaların en önemli sac ayaklarından biri olan yapay zeka konusu Gebze’de konuşuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve TÜBİTAK işbirliği ile düzenlenen Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Çalıştayı’nda 3. gün buluşması Gebze’de yapıldı. TÜBİTAK TÜSSİDE Kampüsü’nde gerçekleşen etkinliğe Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, TÜBİTAK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yaşar Çakmak ve sektörün öncüleri katılım gösterdi. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Koç, “. Devletlerin gücünün en önemli gücünden birisi veri. Veriden değer üretmeye çalışmamız gerek. Yapay zeka stratejimize yapacağınız katkılar için şimdiden teşekkür ediyorum. Kaliteli veriye sahip olabilme konusunda çalışmalar yürüteceğiz. Ofis olarak Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalacak diyoruz” açıklamasında bulundu.
“PAZARDAN PAY KAPMAK İÇİN YARIŞ VAR”
Koç’un arından kürsüye çıkarak yapay zekanın önemine ve bu alanda yürütülen çalışmalara değinen Bakan Varank, “Bugün Gebze’de enstitüye de yoğunlaşabileceğimiz bir toplantıda bir araya geliyoruz. Buradan çıkacak fikirler Türkiye’nin önümüzdeki dönem planlamalarında önem kazanacak. Ülkeler arasında yapay zeka pazarından pay kapma yarışı mevcut. Bu yarışın halen daha galibi yok. Böyle bir ortamda ekosistemin tüm paydaşlarıyla bir araya gelmek daha büyük bir önem kazanıyor. Önümüzdeki 10 senede yapay zekanın, küresel ekonomiye 16 trilyon dolara yakın katkı sağlaması bekleniyor. Yani tek başına bu alan, küresel çıktıda yüzde 19'luk bir artış oluşturacak. Dolayısıyla ülkeler arasında bu pazardan pay kapmak adına kıyasıya bir yarış var.
“TÜRKİYE BU YARIŞTA OLACAK”
Türkiye tüm gücüyle yapay zeka teknolojilerinde ve bu yarışta olacak. Yerli teknoloji üretme kabiliyetlerimizi geliştirerek bu teknolojilerin ekonominin genelinde etkin şekilde kullanılmasını sağlayacağız. Biraz daha somutlaştırmamız gerekirse 2023'e kadar yıkıcı teknoloji alanlarında, küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmayı hedefliyoruz. Bu ürünlerin önemli bir kısmının yapay zeka içermesini bekliyoruz. Elbette bunu yapacak girişimcilere ihtiyacımız var. Yeni teknolojilerin en önemli bileşenlerini yazılımlar oluşturuyor. 170 bini aşan yazılımcı sayımızı 500 binin üstüne çıkartmak istiyoruz. Yerli açık kaynak çözümleri geliştirip dışa bağımlılığı azaltmak ve olası siber güvenlik sorunlarını bertaraf etmek istiyoruz.
MİLLİ ŞİFRELEME ÇALIŞMALARI GEBZE’DE
Vizyoner uygulamalarımızdan olan uluslararası lider araştırmacılar programı ile sanayi doktora programı kapsamında da yapay zeka alanında nitelikli insan kaynağımızı destekliyoruz. Sağlık, eğitim, tarım ve enerji gibi birçok sektörü dönüştüren yapay zeka teknolojileri kamu hizmet sektörü açısından da önemli imkanları bünyesinde barındırıyor. Bugün artık sahip olduğunuz veri ve bunu işleme kabiliyetiniz küresel gücün belirleyicisi konumuna gelmiş durumda. Bu nedenle biz de sadece veriye değil, veriden değer üretmeye odaklı bir yönetim anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Veriden değer üretmek için veri bütünlüğünü de korumanız gerekmekte. Ülkemizin verisini korumak amacıyla yerli ve milli şifreleme teknolojileri geliştiriyoruz. İçinde bulunduğumuz bu mekanda ulusal teknolojileri geliştirdiğimiz TÜBİTAK’ın Gebze yerleşkesi.
“BÜTÜNCÜL BİR ANLAYIŞ İÇERİSİNDE”
TÜBİTAK bünyesinde bir yapay zeka enstitüsü kurduk. Artık bu enstitü kanalıyla ekosistemde yeni ve güçlü bir yapılanma oluşturmak istiyoruz. Bu salonda sonuç odaklı ve işlevsel çalışmamız nasıl olmalı, yapay zeka stratejimizin içermesi gereken hususlar neler olmalı sorularına hep beraber cevaplar arayacağız. Yapay zeka teknolojileri getirdiği pek çok fırsatın yanı sıra çok çeşitli riskleri de beraberinde getiriyor. Buradan hareketle etik değerleri de içinde barındıran bütüncül bir model için çalışıyoruz. Ulusal yapay zeka stratejimizi hazırlarken şeffaflığı, kişisel gizliliği ve güvenliği önceleyeceğiz. Kaynakları verimli bir şekilde kullanacağız. Geleceğin mesleklerini ve istihdamda oluşacak adımları net şekilde ortaya koyacağız” dedi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve katılımcılar günün anısına toplu fotoğraf çekildi.
“PAZARDAN PAY KAPMAK İÇİN YARIŞ VAR”
Koç’un arından kürsüye çıkarak yapay zekanın önemine ve bu alanda yürütülen çalışmalara değinen Bakan Varank, “Bugün Gebze’de enstitüye de yoğunlaşabileceğimiz bir toplantıda bir araya geliyoruz. Buradan çıkacak fikirler Türkiye’nin önümüzdeki dönem planlamalarında önem kazanacak. Ülkeler arasında yapay zeka pazarından pay kapma yarışı mevcut. Bu yarışın halen daha galibi yok. Böyle bir ortamda ekosistemin tüm paydaşlarıyla bir araya gelmek daha büyük bir önem kazanıyor. Önümüzdeki 10 senede yapay zekanın, küresel ekonomiye 16 trilyon dolara yakın katkı sağlaması bekleniyor. Yani tek başına bu alan, küresel çıktıda yüzde 19'luk bir artış oluşturacak. Dolayısıyla ülkeler arasında bu pazardan pay kapmak adına kıyasıya bir yarış var.
“TÜRKİYE BU YARIŞTA OLACAK”
Türkiye tüm gücüyle yapay zeka teknolojilerinde ve bu yarışta olacak. Yerli teknoloji üretme kabiliyetlerimizi geliştirerek bu teknolojilerin ekonominin genelinde etkin şekilde kullanılmasını sağlayacağız. Biraz daha somutlaştırmamız gerekirse 2023'e kadar yıkıcı teknoloji alanlarında, küresel ölçekte marka olacak en az 23 akıllı ürün çıkarmayı hedefliyoruz. Bu ürünlerin önemli bir kısmının yapay zeka içermesini bekliyoruz. Elbette bunu yapacak girişimcilere ihtiyacımız var. Yeni teknolojilerin en önemli bileşenlerini yazılımlar oluşturuyor. 170 bini aşan yazılımcı sayımızı 500 binin üstüne çıkartmak istiyoruz. Yerli açık kaynak çözümleri geliştirip dışa bağımlılığı azaltmak ve olası siber güvenlik sorunlarını bertaraf etmek istiyoruz.
MİLLİ ŞİFRELEME ÇALIŞMALARI GEBZE’DE
Vizyoner uygulamalarımızdan olan uluslararası lider araştırmacılar programı ile sanayi doktora programı kapsamında da yapay zeka alanında nitelikli insan kaynağımızı destekliyoruz. Sağlık, eğitim, tarım ve enerji gibi birçok sektörü dönüştüren yapay zeka teknolojileri kamu hizmet sektörü açısından da önemli imkanları bünyesinde barındırıyor. Bugün artık sahip olduğunuz veri ve bunu işleme kabiliyetiniz küresel gücün belirleyicisi konumuna gelmiş durumda. Bu nedenle biz de sadece veriye değil, veriden değer üretmeye odaklı bir yönetim anlayışıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Veriden değer üretmek için veri bütünlüğünü de korumanız gerekmekte. Ülkemizin verisini korumak amacıyla yerli ve milli şifreleme teknolojileri geliştiriyoruz. İçinde bulunduğumuz bu mekanda ulusal teknolojileri geliştirdiğimiz TÜBİTAK’ın Gebze yerleşkesi.
“BÜTÜNCÜL BİR ANLAYIŞ İÇERİSİNDE”
TÜBİTAK bünyesinde bir yapay zeka enstitüsü kurduk. Artık bu enstitü kanalıyla ekosistemde yeni ve güçlü bir yapılanma oluşturmak istiyoruz. Bu salonda sonuç odaklı ve işlevsel çalışmamız nasıl olmalı, yapay zeka stratejimizin içermesi gereken hususlar neler olmalı sorularına hep beraber cevaplar arayacağız. Yapay zeka teknolojileri getirdiği pek çok fırsatın yanı sıra çok çeşitli riskleri de beraberinde getiriyor. Buradan hareketle etik değerleri de içinde barındıran bütüncül bir model için çalışıyoruz. Ulusal yapay zeka stratejimizi hazırlarken şeffaflığı, kişisel gizliliği ve güvenliği önceleyeceğiz. Kaynakları verimli bir şekilde kullanacağız. Geleceğin mesleklerini ve istihdamda oluşacak adımları net şekilde ortaya koyacağız” dedi. Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve katılımcılar günün anısına toplu fotoğraf çekildi.