25 Nisan 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Yanlış mevzilerde mermi tüketmek: Hüseyin Avni Ulaş

Hüseyin Avni Ulaş’ı; farklı mecralarda ve yanlış gruplarda zaman tüketen, gittiği tüm yolların sonuna varamayan ve ne yazık ki hep güdük kalmış amaçlarda görüyoruz. Unutmamak lazım ki, mevziniz yanlışsa ne kadar merminizin olduğunun bir önemi yoktur

Yanlış mevzilerde mermi tüketmek: Hüseyin Avni Ulaş
A+ A-
Dr. Namık Bahadır Kemal

Hakkında Mehmet Altan tarafından “Cumhuriyetin demokratikleşmesi için Birinci Meclis’te büyük çaba gösteren ilk demokratımız” denilerek övgüler yağdırılan ve muhalif tavrı Said Nursi ile özdeşleştirilen Hüseyin Avni Ulaş, 1887 senesinde Bingöl ili Karlıova ilçesinin merkez köylerinden Künbet’te dünyaya gelir. 1901 yılında Erzurum Ziraat Mektebi, 1906 yılında İstanbul Vefa Lisesi, 1912’de Hukuk Fakültesi’nden mezun olur. Askerlik görevini bitirdikten sonra bir süre Kars’ta kalır. 13 Nisan 1919’da İngilizlerin Kars’ı işgali üzerine Erzurum’a döner ve burada hukuk müşaviri olarak çalışır.
İstanbul’daki Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti (Mondros Mütarekesi’nin uygulanmaya başlanması ile kurulan vatansever Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak cemiyetlerinden birisi) doğudaki faaliyetlerini yaygınlaştırmak amacıyla Erzurum’da bir şube açar ve Hüseyin Avni Ulaş burada Trabzon Şubesi idarecilerinden Ali Şükrü Bey ile beraber çalışır. (Ali Şükrü Bey ile yolları sonra tekrar kesişecektir.) Hüseyin Avni Ulaş, 23 Temmuz 1919 tarihinde açılan Erzurum Kongresi’ne Doğubayazıt delegesi olarak dâhil olur daha sonra, 23 Nisan 1920’de Ankara’da olağanüstü yetkilerle açılan l. Meclis’te milletvekili olarak görev yapar.

MECLİS’TEKİ GRUPLAR
Mustafa Kemal Paşa, Meclis’teki tüm konuşmalarında “Farklı yerlerden ve zümrelerden geldik fakat ülke menfaati için birleştik” diyerek, birlik ve beraberlik vurgusu yapsa da zamanla Meclis’te Tesanüd Grubu, İstiklal Grubu, Müdaafa-i Hukuk Zümresi, Halk Zümresi ve lslahat Grubu gibi bir takım gruplaşmalar başlar. Ülkenin içinde bulunduğu durumu anlayamamış Ali Şükrü Bey liderliğindeki bir grup milletvekili de Meclis’te muhalif bir grup kurarlar, bu gruba Hüseyin Avni Ulaş da dâhil olur.
1921 Temmuz ve Ağustos ayları Milli Mücadele’nin dönüm noktasıdır. 10 Temmuz 1921’de Bursa ve Uşak üzerinden taarruz başlatan Yunan Ordusu, 25 Temmuz’a kadar aralıksız olarak saldırılarını sürdürdü. 2 Ağustos 1921 tarihli Meclis’te yapılan gizli celsede, cepheden dönen Sinop mebusu Rıza Nur, Karesi mebusu Vehbi (Bolak) ve İzmir mebusu Mahmud Esad (Bozkurt) Beylerin ortaklaşa hazırladıkları rapor müzakere edilerek TBMM Reisi Mustafa Kemal Paşa’nın Başkomutanlık yetkisini üzerine almasının uygun olacağı kararı verildi. 5 Ağustos 1921 tarihinde Hüseyin Avni Ulaş’ın katılmadığı tarihi oylamada, Mustafa Kemal Paşa’ya Başkomutanlık yetkisi verildi. Başkomutan ilk iş olarak orduyu, büyük bir stratejik hamleyle Sakarya’nın doğusuna çeker. Ordusuna güvenmeyen Meclis’teki bir takım vekiller alelacele Meclis’i hemen Kayseri’ye naklini gündeme getirdiler fakat yeteri kadar taraftar bulamadılar. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın komuta ettiği Ordu, hazırlıklarını tamamladıktan sonra büyük bir taarruz başlattı. 23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında gece gündüz aralıksız devam eden Sakarya Savaşı neticesinde Yunan ordusunu püskürttü ve zafer meşalesini yaktı.

HER KONUDA MUHALİF
5 Kasım 1921’de Başkomutanlık kanunun süresi dolacağı için 31 Ekim 1921 tarihli gizli celse görüşmesinde üç aylık bir uzatma teklifi gündeme geldi. Kanunun kabul edildiği ilk oylamaya katılmayan Hüseyin Avni Ulaş bu görüşmede söz alarak uzatmaya karşı çıktı. Hüseyin Avni Ulaş’a göre Mustafa Kemal Paşa zafer kazanmış ama yıpranmıştı(!), şu an Meclis Reisliğine dönerek Başkomutanlıktan çekilmesinin uygun olacağını savundu. Başkomutanlık kanunu başlangıçta oy birliği ile kabul edilirken, uzatılması Hüseyin Avni Ulaş ve arkadaşlarının karşı çıkmasıyla, oy çokluğu ile kabul edildi. Ulaş, 6 Mayıs 1922’de Başkomutanlık Kanununun üçüncü ve son kez uzatılması görüşmelerinde eleştirilerinin dozunu hayli sertleştirerek Mustafa Kemal Paşa’ya verilen yetkileri “suiistimal edebileceğini” belirttiyse de, Başkomutanlık Kanunu üçüncü ve son kez uzatıldı. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz’u başlattı, düşmanı Anadolu’dan kovdu, yetkilerini suiistimal etmiş son padişahı ülkeden gönderdi.
Asker kaçaklarını, bu kaçışlara sebep olanları, asker kaçaklarının yakalanmasında ihmali bulunanları ve yardım edenleri yargılamak maksadıyla kurulan İstiklal Mahkemeleri konusunda da muhalif tavrı devam eden Hüseyin Avni Ulaş ve arkadaşları için Mustafa Kemal Paşa’ya yakın dostları muhalif mebusların önde gelenlerinin bir bahane ile mebusluktan düşürülmelerini teklif ettiler. Ancak Paşa; “Bir mebusun sırf muhaliftir diye meclis dışında bırakılmasının kabul edilemez” olduğunu bildirdi ve çevresini bu yanlış düşünceleri için uyardı.
2 Aralık 1922 tarihinde, Hüseyin Avni Ulaş ve arkadaşları, Meclis’te Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması için bir önerge verdiler. Verilen değişiklik teklifiyle, Seçim Kanunu’nun 15. maddesi şu şekilde değiştirilmesi istenmekteydi: “TBMM’ye seçilebilmek için doğum yeri Türkiye’nin o günkü sınırları içerisinde olmalı ve bir seçim bölgesinde en az 5 yıl yerleşmiş olarak ikamet etmeli.” Mustafa Kemal Paşa, Selanik doğumluydu, Selanik Türkiye sınırlarında değildi, ayrıca ömrünün ciddi bir kısmını savaşlarda geçirmiş birisi olarak, bir yerde değil 5 yıl kalmak, 5 ay bile ikamet edememişti. Bu değişiklik kabul edildiği takdirde Mustafa Kemal Paşa milletvekili olamayacaktı, Meclis’te olmayacaktı, değişiklik teklifinin hedefi belliydi. Değişiklik teklifi kabul edilmedi.
Grup olarak Meclis’te bir başarı elde edemeyen ve edemeyeceklerini düşünen Hüseyin Avni Ulaş ve arkadaşları, 31 Temmuz 1923 yılında İkinci dönem TBMM milletvekili seçimlerine katılmayıp ve 17 Kasım 1924 tarihinde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (TPCF)’ni kurdular. Ömrü çok uzun sürmeyen bu oluşum, 3 Haziran 1925 yılında kapatıldı, kapatılma sebebi “Dini siyasete alet etmesiydi.” 15 Haziran 1926’da İzmir’de Mustafa Kemal Paşa’ya yönelik suikast teşebbüsüne adı karışan Hüseyin Avni Ulaş için bir sükût devri başladı ve tekrar esas mesleği avukatlığa geri döndü.

Ula%C5%9F%2C%20%C4%B0stiklal%20Mahkemeleri%20konusunda%20da%20muhalif%20tavr%C4%B1n%C4%B1%20devam%20ettirdi.
Ulaş, İstiklal Mahkemeleri konusunda da muhalif tavrını devam ettirdi.

DİKİŞ TUTTURAMADI
Çalışma hayatında aradığını bulamayan sanayici Nuri Demirağ (1886-1957) 5 Eylül 1945’te, hem mali destek verdiği, hem de genel başkanı olduğu, “Milli Kalkınma Partisi” (MKP)’ni kurar. Parti programını ve genel sekreterliğini Hüseyin Avni Ulaş üstlenir. Partinin açılış töreninde uzun sayılabilecek bir konuşma yapan Hüseyin Avni Bey özetle şunları söyler; “Sıkı merkeziyetçi yapı yüzünden idare hantallaştığı için adem-i merkeziyet esas alınmalıdır, ayrıca sınırı olmayan katı devletçilik anlayışı yanlıştır. Partimizin ekonomi politikasının esası şahsi teşebbüsü esas alan iktisadi serbestliktir, Devletin ekonomideki varlığı sınırlandırılacaktır.” Kuruluşundan daha bir ay geçmeden Hüseyin Avni Ulaş’ın MKP’nin, TPCF geleneğini takip eden bir parti olduğuna dair açıklama yapması, Nuri Demirağ’ın tepkisiyle karşılaşınca, Hüseyin Avni Bey MKP ile yollarını ayırmak zorunda kaldı.
Hüseyin Avni Ulaş’ın oğlu Mehmet Ulaş, babasının 1946 yılında kurulan Demokrat Parti (DP)’nin kuruluş sürecinde Adnan Menderes’e övgü dolu bir mektup yazdığını ifade eder. Daha sonra 1946 genel seçimlerinde DP’nin Erzurum listesinden aday gösterilir fakat seçilemez. Bu hadiseden sonra siyaseti bırakan Hüseyin Avni Ulaş Mesuliyet isimli bir gazete çıkarmaya başlar. Haftada bir Çarşamba günleri çıkan gazetenin sahibi ve başyazarı kendisidir. İlk yazısında, “CHP’nin 23 yıldır memleketi muhalefet olmadan çiftlik gibi yönettiğini, halkın yardımını ve bütçeyi tamamen parti menfaati için kullandığını, halk lehine en ufak bir olumlu icraata imza atmadığını, sıkı merkezi idaresi ile memleketi emdiğini ifade eder ve bütün mal varlığının şaibeli olduğu” gibi ciddi bir iddia ortaya atar.
Mesuliyet gazetesi sadece iki sayıdan sonra yayın hayatına veda eder, bir defteri daha kapatan Hüseyin Avni Ulaş bir kere daha köşesine çekilir. CHP’nin kurultayı öncesinde, 30 Ekim 1947 tarihli İleri Hürriyet gazetesinde Hüseyin Avni Ulaş ile yapılan bir röportaj yayınlanır. Bu röportajda Ulaş, “CHP’nin demokratik kurallara uygun olarak kurulmuş bir siyasi parti olmadığını, CHP muhtemelen ‘diktatör’ ruhlu lideriyle yola devam edeceğini” belirtir. Hüseyin Avni Ulaş 22 Şubat 1948 günü vefat eder.
Bir prensip ve inanç adamı olarak tanıdığımız Refik Şevket İnce’nin hayatını Aydınlık’ta size aktarmaya çalışmıtık. Hüseyin Avni Ulaş’ın da yaşamını şimdi görmüş olduk. İkisi de hukuk fakültesi mezunu, ikisi de ilk meclisten önce vatan saflarında mücadele veriyor, ikisi de daha sonra Birinci Meclis’te görev yapıyor. Refik Şevket İnce; Atatürk’ün fikir olarak yanından hiç ayrılmayan ama farklı konularda muhalif tavrını gösteren, partisinden istifa ederek, DP’ye geçen bir vatansever iken; ne yazık ki Hüseyin Avni Ulaş’ı böyle bir duruş içerisinde göremiyoruz. Hüseyin Avni Ulaş’ı; farklı mecralarda ve yanlış gruplarda zaman tüketen, gittiği tüm yolların sonuna varamayan ve ne yazık ki hep güdük kalmış amaçlarda görüyoruz. Günümüz için ders; mevziiniz yanlışsa ne kadar merminizin olduğunun bir önemi yoktur.

KAYNAKLAR:
1. Afşar, Ahmet (2013), Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Hüseyin Avni (Ulaş) Bey (1887-1948): Hayatı Ve Siyasi Faaliyetleri, Yüksek Lisans Tezi.
2. Akşin,Sina ( 1998), Ana Çizgileriyle Türkiye’nin Yakın Tarihi, İmaj Yayınevi.
3. Cebesoy, Ali Fuad, Siyasi Hatıralar, İstanbul, Temel Yayınları.
4. Dursunoğlu, Cevad (1998), Milli Mücadele ‘de Erzurum, Ankara, Dergah Yayınevi.
5. Goloğlu, Mahmut (2008), Erzurum Kongresi, Ankara, İş Bankası Kültür Yayınları.
6. Güneri, Süleyman Necati(1999), Hatıra Defteri, Yay. Haz. Ali Birinci, Ankara.

Son Dakika Haberleri