Kimi insanlar vardır yaşadıkları yerde güneş gibi parıldarlar, yaşamları boyunca çevrelerine ışık saçarlar ,mutluluk verirler ,yaşadıkları kente bir anlam katarlar. Yaşadıkları şehirler bu insanların varlığı ile yücelir ve güçlenirler. Yalova geçmiş tarihi bakımında pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent. Bu kentte iz bırakmış pek çok şahsiyette yaşamış.Yalova dendiği zaman aklımıza ilk gelen en önemli isim Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu şehrin tanınması onun bu şehirde yaşadığı Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında tavan yapmıştır. Yalova Türkiye’nin adeta yazlık Başkent’i olmuştu.

Atatürk’ün Yalova’ya geliş gidişleri ve burada kalacağı birkaç ev yaptırması bu şehire bir anlam ve bir değer katmıştır.Bu evlerin birisi Yürüyen Köşk ‘tür . Yürüyen köşk diye tanımladığımız ev aslında mütevazi küçüçük ahşap bir yapıdır . Tamamen ahşap malzemelerden inşa edilmiş Alt katta camekanlı bir çalışma salonu üst katında da iki odası bulunan küçük fakat sevimli bu ev, Yalova’nın tanıtımı için bu yıllarda büyük önem taşıyan bir dev yapıdır. Kendi küçük fakat değeri çok büyüktür. Bu yapıya değer katan Atatürk’ün evin hemen yanında yükselen çınar ağaçının dalını kesilmekten kurtaran girişimidir. Tamamen bilinçli olarak planlandığı anlaşılan bu yapının yürütülme girişimi o tarih gözönüne alındığında bütün insanlık alemine ders verme niteliğine haiz bir olaydır. Dünyada henüz çevre bilincinin konuşulmadığı yıllarda Yalova gibi yeşile boğulmuş bir sahil kasabasında bir ağacın dalını kesilmekten kurtarabilmek için yapılan çalışma ve dünya kadar masraf sadece Atatürk gibi bir dehanın gelecek yıllara bir çevre bilinci oluşturma mesajı olarak okunabilir.

Biz Yalova Musıki Derneği olarak bu değerlendirmeyi 2001 yılının mart ayında yapmıştık. 2001 yılında düzenlediğimiz ulusal beste yarışmasına isim koyabilmek için yaklaşık 40 kişiden oluşan bir toplantı düzenledik ve bu toplantıda Beste yarışmasına öyle bir isim bulalım ki Yalova’ya sembol olsun dedik . Yapılan ‘’ BEYİN FIRTINASI ‘’ çalışmasında yaklaşı 12 adet isim önerildi , bu isimlerden birini de ben önermiştim benim önerdiğim isim yapılan oylamada yarışma ismi olarak kabu edildi ve yarışmamızın adı ‘’ YALOVA YÜRÜYEN KÖŞK BESTE YARIŞMASI ‘’ olarak 2001 yılında kullanıldı. Yarışmamızın o yılki alt başlığı da yaşamını Marmara Depreminde Yalova ‘da yitiren büyük ses sanatçısı koro şefi ve bestekar ‘’2001 Yılı Ziya Taşkent Anısına ‘’ diye isimlendirilerek bütün tanıtımlar yapıldı .

İsim koyma aşamasında yapılan beyin fırtınası yaklaşık iki saat kadar sürmüştü önerilen isimler hakkında olumlu ,olumsuz her fikir değerlendirilmişti fakat toplantının sonunda Yürüyen Köşk’ün Yalova’nın en önemli simgesi olduğu hepimiz tarafından tereddütsüz kabul edilmişti. Bugün yapılacak ön yargılardan uzak bütün tartışmalarda da aynı sonuç alınır . Yürüyen Köşk bu şehrin tanıtımında en önemli simgedir ve biz bu simgeyi Atatürk’e borçluyuz. Ağaç dalı kurtarma operasyonu olmasaydı o yapı belki bugünelere bile ulaşamayabilirdi. Netice olarak Termnal Atatürk Köşkü Yüreyen Köşkün yanında saray gibidir fakat Yürüyen Köşk gibi bir sembol olamamıştır. Zira Türkiye’nin pek çok yerinde Atatürk’ün kaldığı benzer yapılar üç aşağı beş yukarı aynı konumdadır. Bütün bunlardan farklı olanı ağaç kesmeme olayının yarattığı değerdir.

Bu bu yüzden ben Yalova’mıza değer katan en önemli insanın Mustafa Kemal Atatürk olduğuna inanıyorum ve Yalova’nın en önemli simgesinin de Yürüyen Köşk olduğu kanaatindeyim. Bu iki değerimizi bu vatan yaşadıkça gözümüz gibi korumamız gerekir diye düşünüyorum. Yalova’yı bütün illerden ayıran en güzel söz de ‘’ YALOVA BENİM KENTİMDİR ‘’ sözüdür.

Ulu önder Atatürk’ün Yalova’ya bıraktığı bu miras Yalova’nın,Türkiye’nin hatta Dünya’nın koruması gereken bir değerdir.Bu yapıyı Unesco Dünya Mirasları listesine alınması için girişimde bulunan araştırmacı yazar sayın Metin ERDOĞAN’a bütün gücümüzle destek olmamız gerekir.