Gelişim çağındaki çocukların kendilerine, ailelerine ve çevrelerine karşı tutumları değişken olabilir. Bedenin değişim süreci, ebeveynlerin bir sözü ya da hareketi, özgürlük isteği, içe kapanma, mesafe koyma, duvarlar örme gibi sonuçlar doğurabilir. Hatta aksine içe sığmayan haşarı duygular da ortaya çıkabilir ve beraberinde çatışma, sataşma, tehlikeye atılma gibi davranışlar gözlenebilir. Şartlara ve ruh iklimine bağlı olarak çocuklar suspus olmayı da seçebilirler, isyan bayrağı da çekebilirler. Bazı çocukların gücü bilincidir, duyguları da kılavuzu. Varoluşa dair akıllarına takılan, dillerine dökülen sorular, evrendeki en akıllı canlı olduğunu düşünen yetişkin dünyasına uyarı niteliğinde. Pek çok çocuk kendisinin ve evrenin sırlarını düşünmeyi sever. Sınırlarını zorlamayı, sonsuzluğu kovalamayı seçer.

Bu düşüncelerden yola çıkarak bugün sizlere, zor anlarda hayali kurulan ‘görünmezlik’ isteğini yorumlayan bir öyküden, varlığımızı kutlayan şiirsel bir metinden ve evrenin ışığını ailesiyle kurduğu yaşam denklemine yerleştiren bir çocuğun kozmik macerasından bahsedeceğim.

Tonino-Keşke Görünmez Olsam, dünyaca ünlü yazar GianniRodari’nin gerçeküstücülüğün izlerini taşıyan ve çocukların algılama biçimlerine farklı bakışlar sunan öykülerinden biri. Sorumsuzluğunun sonuçlarından kaçınan Tonino sınıfta görünmez olmayı diliyor. Yoklama sırasında el kaldırdığı halde öğretmeninin ve arkadaşlarının kendisini gerçekten görmediklerini fark ediyor. Görünmezliğinden faydalanıp sınıfta karmaşa yaratıyor. Sıkılıp otobüse biniyor, ardından pastaneye uğruyor. Tonino görünmezliğin tadını çıkarırken şoförün ve pastaneden alışverişi yapan adamın başına gelenleri okuyoruz. Okula dönen Tonino bu kez arkadaşlarının dikkatini çekebilmek için şakalar yapıyor fakat kimse onu görmüyor. Keyfi kaçan çocuk evine döndüğünde yüzleştiği gerçeklik karşısında üzüntüsünü saklayamıyor! Tonino’nun parkta yanına oturduğu dedecik öykünün hem kilidi hem de anahtarı. İnsan bir başkası için ne zaman görünmez olur? Yolu gözlenen olmayı beklemek görünür olmak için yeterli midir? Öykü, cesaretimiz ve özenimiz silikleştiğinde içimizdeki ve dışımızdaki kavgaların ne ölçüde büyüyebileceğine dair izler barındırıyor.

yalniz-miyiz-degil-miyiz-kimdir-gercek-evrenimiz-919832-1.
Marsık Kitap
Yazan:GianniRodari
Resimleyen: AlessandroSanna
Çeviren: Tanay Burcu Ural Kopan
Editör: Yekta Kopan

Sen Yıldız Tozusun hikâyesi yaşamın ve çocukların doğa farkındalığını kutlayan, fen bilimleri ile desteklenmiş şiirsel bir metin. Anlatı, bedenlerimizdeki her bir atom parçacığının biz doğmadan çok önce yıldızlardan kopup geldiği ifadesi ile başlıyor. Tek hücre olarak başlayan yaşamda ter ve gözyaşımızda taşıdığımız tuz, okyanusların tuzuna nasıl da benziyor. Suyun kadim döngüsüyle başlayan ve kuşun yavrusuna öğrettiği şakımayı bebeğin ilk seslendiği ana bağlayan kitapta, çizer üç boyutlu görselleri özgün çizimleriyle birleştirmiş. Düşüncelerimizi yönlendiren enerji hangi doğa olayına benzer? Dinlenirken büyüyen bedenimizdeki değişimlerin mevsim döngülerindeki karşılığı nelerdir? Doğanın onaran gücünü, yenilenen dokusunu hassas bedenlerimiz üzerinden yorumlayan yazara göre insan bir gezegen olsaydı hangisi olurdu? ‘Sen’ gezegenini tanıyan ve ‘Sen’ gezegeninde yaşayanlar kimler? Kitap, yaşam pratiğinde hissettiğimiz ancak az dile getirdiğimiz bağları sadelikle hatırlattığı için okunası.

yalniz-miyiz-degil-miyiz-kimdir-gercek-evrenimiz-919833-1.
1001 Çiçek Kitapları
Yazan: Elin Kelsey
Resimleyen:Soyeon Kim
Çeviren: Fatoş Atay

Hepimiz yıldız tozuyuz demişken zekice kaleme alınmış, astronomi bilimini kurmaca ile birleştiren, sıcacık hisler uyandıran JamieDrake Denklemi adlı kitaptan bahsetmek istiyorum. Büyürken astronot olma hayali kuran çocukların sayısı hiç de az değil. Kahramanımız JamieDrake’nin babası hayalini gerçekleştirmiş bir çocuk. Uluslararası uzay istasyonunda görev almayı başarmış bir astronot. Ailesini güneş sistemine benzeten Jamie için babası bir yıldız. Kurguda bilimsel bir denklem olsa da hikâyenin katmanında hüzünlü bir duygusal denklem yatıyor. Bu astronomik denklem çözülmeyi bekliyor. Jamie, okuldaki uzay haftasında babasının görevinin uzayacağını ve doğum gününe katılamayacağını öğreniyor. Değişen duygular ile okuldaki sürecin paralel ilerlediği öyküde astronomi bilgisi oldukça geniş olsa da Jamie ödevlerini yerine getirmekte isteksiz davranıyor. Yerel gözlem evinde karşılaştığı profesör ile hikâye genişliyor. Jamie’nin telefonuna gelen tuhaf sinyal ile macera hareketleniyor. Jamie’ye ulaşan ‘ışık yaşam formu’ bilgileri ve evrenin işleyişinin kodlarını barındıran denklemler merakın dozunu arttırıyor. Babasının uzay yürüyüşü yaptığı sırada gelişen beklenmedik olay ne? İnsanın kalbinde ne zaman kara delikler oluşur? Vücudumuzda talimatlar içeren önemli bir kütüphane var! Jamie bu bilgiyi yorumlayabilecek mi? Eşitlenmek, bağlanmak, bir olmak kavramları, kurgunun anlam ekseninde yerini alıyor. Yazar, hikâyedeki Yıldızlararası Işık Kümesi görevini Prof. Hawking, YuriMilner ve Mark Zuckerberg’in önderlik ettiği ‘BreakthroughStarshot’ (Yıldızlararası Atılım) adlı projeden ilhamla yazmış. Hikâyedeki ‘Kovan’ yaşam formu ve ‘vızz’ sinyali düşündürücü. Edebiyat aracılığıyla tehlikeli bir uzay görevine tanık olmak heyecan verici. Bilinç biyolojik sınırlardan azat olup hangi forma yerleşecek ve sonsuzluğa ulaşacak şimdilik bilinmez. Anlamaya çalıştığımız şey evrendeki yerimiz? Yalnız mıyız? Değil miyiz? Nedir ışık kovanımız? Kimdir gerçek evrenimiz?

yalniz-miyiz-degil-miyiz-kimdir-gercek-evrenimiz-919834-1.
Bilgi Yayınevi
Yazan:ChristopherEdge
Kapak Görseli:MattSaunders
Çeviren: Yasemin Yener
Editör: Biray Üstüner

SiskaGoeminne‘Sen ve Başkaları’ adlı resimli çocuk kitabında “Bazı insanlar nereye ve neden koştuğunu biliyor. Bazılarının ise hiçbir fikri yok” diyor. Kendisine ait bir yerin özlemini çekenleri ve kalabalıklar arasında kaybolanları anlatıyor. Kitabına “Senden bir tane daha yok” diyerek noktayı koyuyor. Çocuklarımız ister tırnağının ya da saç telinin ayrıntılarını ister evrende değişik kaç yaşam formu olduğunu sorgulasınlar. Yeter ki, bedenlerinin sınırları ve düşüncelerinin sınırsızlığıyla kendilerinden bir tane daha olmadığını kavrasınlar. Büyüdükçe hayalleri silikleşmesin. Yaşam denkleminde, niceliği uygun değerler ile buluştursunlar. Bu sayede zihinleri parlasın. Amaçları, eylemleri, başarıları ve sevinçleri görünür olsun, ömür boyu ışıldasın.