Genel sağlık sigortasındaki değişikliğin politik ekonomisi

"Dolayısıyla şimdiye kadar yüksek gelirliden daha yüksek sağlık primi alan bir sistem söz konusuydu. Eşitlikçi olan buydu. Çünkü sağlığın finansman mekanizmasının yüksek gelirlilere dayandırılması esastır. Buna sistemin geliri yeniden dağıtıcı etkisi denir, sosyal devletin gereği olarak düşünülür...şimdi AKP bu bir dirhem eşitliğe bile katlanamayarak, gelir sınıflandırması uygulamasını…

İlker Belek

GSS sistemi sağlık hizmetlerinin finansmanı için 2008 yılından beri ite kaka uygulanıyor. Sorunu çok.

GSS VE SORUNLARI

GSS sağlık için prim kesilmesine dayalı bir sistem. Prim oranı gelirin %12’si. Bunun dışında vatandaştan herhangi bir şekilde para alınmayacağı söylenir.

Söylenir ama, gerçek buna hiç uymaz. Nitekim 2008 sonrasında, artık herkes sigortalı olmasına rağmen, özel (cepten) sağlık harcamasında düşüş gerçekleşmedi.

Şöyle: Kişi başı reel özel sağlık harcaması 2002’de 285 TL idi, şimdi 289 TL. Bu nasıl sigortalılık ?  Sigortasızlıktan farksız. Herkes sigortalı ama cepten yapılan harcama aynı.

Nedeni sigorta kapsamına giren bütün sağlık hizmetleri için bir de katkı payı ödemek zorunda bırakılmamız.

Bir nedeni daha var: İşin başından beri yaklaşık 5 milyon kişi hep sistemin dışında kaldı, bir türlü sigortalı olmayı başaramadı. Bunlar prim ödeyecek kadar geliri olmadığını iddia eden, ama devleti buna bir türlü inandıramayanlar. Bir de gerekli resmi prosedürü yerine getiremeyenler. Prim borçları birikti, borca faiz işletildi, dönem dönem devlet faizleri sildi. Ama sağlık hizmeti kullanamıyorlar. Önemli açmaz.

Bu 5 milyon kişi temel olarak üç grubu içeriyor: 1- Lisede okuyor olsa bile 18 yaşını doldurmuş olanlar, 2- Üniversitede okuyor olsa bile 25 yaşını doldurmuş erkekler ve 3- Düzenli iş ve gelire sahip olmayan, dolayısıyla SGK kayıtlarında yer almayanlar.

GELİR TESTİNİN ANLAMI

GSS sisteminde işçi, memur ve kendi hesabına çalışanlardan, yani kayıtlı kesimden düzenli prim kesintisi yapılıyor. Ancak yukarıda sıraladığımız gruplar için bu söz konusu olamıyor.

Devlet bu insanlara “git gelir testi yaptır, yoksul isen primini ben öderim, değilsen gelirine göre prim ödeyeceksin” diyordu.

Yoksulluk sınırı ne ? Brüt asgari ücretin üçte birinden düşük gelir. Bugün için yaklaşık 400 TL. Aylık kişi başı geliriniz bu sınırın altında ise priminiz devlettendi. Hala öyle.

400 TL’nin üzeri içinse bir sınıflama yapılmıştı: Gelir testi sonucunda kişi başı aylık geliriniz asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında çıkarsa, asgari ücretin üçte biri olarak kabul edilir; geliriniz asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında çıkarsa, asgari ücret olarak kabul edilir; geliriniz asgari ücretin iki katından çok çıkarsa, iki asgari ücret olarak kabul edilir. Sonra bu belirlenen gelirin %12’si kadar her ay sağlık primi ödemeniz gerekir.

Böylece, bugünkü asgari ücreti dikkate aldığımızda, söz konusu bu üç gelir dilimi için aylık prim yaklaşık 50 TL, 150 TL ve 300 TL olarak ortaya çıkar.

Dolayısıyla şimdiye kadar yüksek gelirliden daha yüksek sağlık primi alan bir sistem söz konusuydu. Eşitlikçi olan buydu. Çünkü sağlığın finansman mekanizmasının yüksek gelirlilere dayandırılması esastır. Buna sistemin geliri yeniden dağıtıcı etkisi denir, sosyal devletin gereği olarak düşünülür.

Hatta bu sistemde de bu genel ilke bakımından çok önemli bir yetersizlik söz konusuydu: AKP iki asgari ücretin üzerindeki çok geniş gelir bölmesini iki asgari ücrete eşitlemişti. Oysa o bölmenin de kendi içinde dilimlenmesi gerekiyordu.

Düşünsenize, herhangi bir yere iş kaydı bulunmayan, tamamen rant üzerinden geçinen ve ayda on binlerce Dolar geliri olan rantiye sınıfın bir üyesinin geliri iki asgari ücret olarak kabul ediliyordu.

Ayrıca yoksulluk sınırı da çok düşüktü. Yoksulluk sınırı olarak en azından asgari ücret düzeyi belirlenmeliydi.

GSS PRİMLERİNDE YENİ DÜZENLEME: EŞİT OLMAYANLARA EŞİT MUAMELE

Şimdi AKP bu bir dirhem eşitliğe bile katlanamayarak, gelir sınıflandırması uygulamasını kaldırıyor. Yoksulluk sınırının (400 TL) üzerinde gelire sahip olanların tamamının gelirini 400 TL olarak kabul ederek, sağlık primini aylık 53 TL’ye, yani en düşük seviyeye eşitliyor.

Eşitlik mi ? Alın eşitlik: Eşit olmasanız bile, sizden eşit miktarda prim alıyorum. AKP’nin sınıfsal karakterinin tezahürüdür bu.

Ama bir şey daha var: Gelir testini bile doğru biçimde yapmayı beceremediler, 18 yaşındaki çocukları gelir testi kuyruklarına soktular, her şeyi karma karışık ettiler. Bu düz mantığın bir nedeni de budur.