Tarihi 30 Temmuz 2021

Yakmak!

MANAVGAT'TA tarihi bir orman yangını, sonrasında Mersin ve Adana ve diğer şehirler.
Canlar yandı, canlılar yandı, tabiat ananın ciğeri yandı.
Şimdi rakamları boyanmış Antalya plakalı bir araç aranıyormuş.
Görgü şahitleri "ateş atıp kaçtılar" diyor, ardından da ekliyor "alevler büyüdü!" Söndürülmekte gecikmiş bir yangındır bu Manavgat.
Ne yazık ki ormanlarımız da korunmasızdır çocuklarımız gibi.
*****
Her ağaç yanarken yanındaki ağaca katilin adını fısıldar!
"Elindeki benzin bidonuyla üzerimize ateş üfleyen ejderhalar!" Fısıltıları yayılır ağaçtan ağaca; kansızlar vicdansızlar!" O yüzden bizim isyanlarımız, ağaçların fısıltısının yanında devede kulaktır Ne yazık ki her şeyin bedelini çocuklarımız öder. Geçmişte 3 günlük sorgusu bile yapılmamıştır bu yangınların ve kundakçıların!
Böyle gelmiş böyle gider!
*****
İnsan olanın bu manzaraya bakarken sadece gözleri değil yüreği de ağlar.
Suçu hava sıcaklığına ve rüzgara yüklemek gerçek failleri tabiatın gerçeklerinin arkasına saklamaktır.
Burada bir kundakçılık ve planlı bir kansızlık var. O yüzden birileri de ellerini ovuşturur yangınları seyrederken. Ülkesine düşman gibi bakanı da çoktur, şerefsizliğin gözünün içine bakanı da.
Ormanlara inşaat alanı gibi bakanı da çoktur bu memleketin yakanı da.
Ormanların yerine binalar dikilmiş, çocuklarımızın geleceğine incir ağacı dikilmiştir. Sadece küller kalmıştır vicdanı olan insanların yüreğinde.
*****
Ağaçların da isimleri var insan isimleri kadar değerli.
Ağaçlar da diğer canlıların evleri barınaklarıdır, tabiat ananın en gururlu evlatları. Hem yerin altına hem gökyüzüne adımlar atarlar gururla.
Onlar ülkenin nefes borusudur ve müsait olduğumuz depreme karşı en anlamlı koruyucudur.
Ağaçlar bizleri ne çok şeyden korur da bizler onları koruyamayız.
O yüzden ağaçların yanarken çıkardığı sesi duymayanları da kimse duymaz!
*****
Her tarafı nefret siyasetine bulanmış bir ülkenin bütün bahçelerinde ve pencere önlerindeki saksılarda matem var iki gündür.
Manavgat'taki yangında her şeyini yitiren yaşlı bir kadın elinde saksı çiçeğiyle konuşuyordu.
"Analarını babalarını yaktıkları için mi ağlıyorsun saksı çiçeğim?" O sırada rakamları silinmiş Antalya plakalı kundakçılar aranıyordu da bulunsa ne olurdu bulunmasa ne!
Yakanlar ne zaman yanmış ki!
Bu memlekette!

Mutluluk Takvimi
Çocukların adına ağaç dik.
70'lerin müziğini araştır.
Siyaseti bırak insani değerleri savun.

Bir alışkanlıksın
Bir kara sevda
Hala bir kor gibi
Yanıyor tenim

Zannetme ki bende
Sararıp soldun
Daha elin olmadım
Hala seninim
Hala tutuyorum
Senin yasını
Gittin ya öğrendim
Ağlamasını

Yerine koymadım
Bir başkasını
Daha elin olmadım
Hala seninim
Hakkı YALÇIN


CAYIR CAYIR!
Geleceğin dünyasına ışık tutmak için yapılan ekrandaki belgesellerden birinde karşıma küçük bir kız çocuğu çıkmıştı.
"Geleceğin dünyasında ne istersin?" diye bir soru sordular da 8 yaşındaki kızın cevabına bayılmıştım.
"Gelecekte bir tohum ekip ondan et üretmek istiyorum. Hayvanları kesmesinler." Bu orman yangınlarında o kız çocuğunun kesilmesin diye hayal ettiği hayvanlar bile cayır cayır yakıldı.
O toprakların hayatla bağları kesildi ama şerefsizlikle kundakçılık arasında bağları kesmek hiçbir zaman mümkün olmadı.