“Ne kadar silik, önemsiz de olsa, zamanın geçtiğini bize hatırlatan, her şey hatıra sızısı, anlara değerini veren sonsuzluk ve hayat kadar sıradan” der, “Sızı” şiirinde Murathan Mungan. Büyük umutlarla taşındığı görkemli stadında zaman içinde sıradanlaşmış takımı hatırlayalım…

Premier Lig’de garip, alışılmadık bir futbol sezonunun bitimine beş maç kala hafta içinde oynanan maçta küme düşme potasının dört puan üzerindeki West Ham United, evinde orta sıraların müdavimi Burnley karşısında. Son maçta Newcastle deplasmanında kaptıkları puan, öncesinde ilk dörde oynayan Chelsea karşısında kazandıkları hayati üç puanla 16. sıraya yükseldiler ama kalan maçlarında kümede kalma savaşındaki rakipleri Watford ve Aston Villa ile oynayacaklar. Bir sezonda daha sevdalıları sıkıntılı, malum 2018-19 sezonunu inişli çıkışlı zamanlardan sonra ligde 10. sırada bitirmişti Doğu Londra takımı, bir önceki sezonu 13. basamakta. 2016 senesinde büyük umutlarla taşındıkları Olimpiyat Stadı yaramadı takıma, Londra’nın merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta, 486 milyon Sterline mal olmuş 60 bin kapasiteli futbol mabediyle birlikle özünü, ruhunu, kimliğini kaydetti bordo mavililer, malum yeni her zaman iyi gelmez, bazen eski iyidir, eskiyi özler insan…

Beter bir virüsün pençesinde futbolun başkalaştığı zamanlarda bir sezonda daha lige tutunma savaşındalar. Rakip Burnley karşında oynadıkları son dört maçtan üçünü kaybettiler, en önemli sıkıntıları savunmada. Kalelerinde gördükleri 58 gol ile ligin en cömert savunması, ligde oynadıkları son 13 maçta kalelerini gole kapatamadılar. İki teknik direktörün karşılıklı karnesinde Burnley’n’n hocası Sean Dyche açık ara önde, David Moyes rakibine karşı oynadığı son beş maçta sahadan üç puanla ayrılamadı…

4-2-3-1 dizilişinde başlıyor West Ham, hücumda Bowen, Fornals, Yarmolenko üçlüsünün önünde Antonio. Kulübün rekor transferi, 45 milyon Sterlin bedelle takıma katılmış Sebastien Haller yedek kulübesinde. İki takımın da ofansif başladığı maçta gole ilk yaklaşan Burnley oluyor. McNeil’in kullandığı duran topa kafayı vuruyor Vydra ama West Ham kalecisi Fabianski’yi geçemiyor. 29’da West Ham net fırsattan yararlanamıyor, savunma arkasına sarkan Soucek topu kaleci Pope’a nişanlıyor. 38’de öne geçiyor misafir takım, soldan Taylor’un ortaladığı topa savunmanın önüne geçip kafayı vuran Rodriguez. Futbol okullarında ders diye okutulabilecek pozisyonda forvetin savunma oyuncusunun önüne geçişi, West Ham savunmasının az adamla yakalanışı, savunma bloku arasındaki genişlik, iki stoperin iletişim kuramaması golü getiren etkenler. Topa yüzde 54 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 12 kez yokladığı, iki net fırsattan yararlanamadığı devreyi geride kapatıyor Moyes’ın takımı.

2. devrenin başında yine gole yaklaşan Burnley oluyor, Yarmolenko’nun kapatmadığı kanatta topu ceza sahasına kesen Taylor ama Rodriquez dokunamıyor. Ogbonna ve Diop gibi iki uzun stopere sahip olmasına rağmen hava toplarında çok açık veriyor ev sahibi, kalede Fabianski’nin yan toplarda çizgiye çakılı kalması savunma zaaflarını derinleştiriyor. 63’te Yarmolenko’nun yerine Haller giriyor oyuna ve aynı dakikada maçın en net pozisyonundan yararlanmıyor. Altı pas içinden vuruşunu ayaklarıyla çeliyor Burnley kalesinde Pope ve West Ham beraberlik golünden oluyor. 77’de 2. golü buluyor Burnley, ceza sahasına ortalanan topa Wood yakın mesafeden dokunuyor ama pozisyonda ofsayt olduğuna hükmediyor VAR. West Ham’ın topa sahip olduğu anlarda geniş alanlarda çabuk oyuncu eksikliği göze batıyor. Sol kanata Masuaku gibi çabuk hücum bekinin yedek kulübesinde olması sorgulanır. Velhasıl altı dakika uzatılan maçta rakip kaleyi ablukaya almasına rağmen puan getirecek golü bulamıyorlar. Bitime dört maç kala lige tutunma savaşı kızışıyor. Evlerinde Watford ve Aston Villa’yı ağırlayacaklar, kaderlerini belirleyecek o maçları kaçırmayın derim.