Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin merakla beklediği korona virüsü toplantısı
sonrasında çok önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan konuşmasında,
"Mecburiyeti olmayan hiçbir vatandaşımız, tehdit ortadan kalkana kadar,
evinden çıkmamalı, kimseyle temas etmemelidir" dedi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi Koronavirüsle Mücadele
Eşgüdüm Toplantısı sonrası yaptığı açıklamaların satır başları:
“İnsanlık
tarihi boyunca her dönemde salgın hastalıklar ve tabii felaketler çok ciddi can
kayıplarına yol açmıştır. Tarih kitaplarında Avrupa nüfusunun üçte biri ile
üçte ikisi arasında bir bölümünün ölümüyle sonuçlanan salgın hastalıklardan söz
ediliyor. Aynı şekilde kendi tarihimizde de İstanbul nüfusunun yarısına
yakınının hayatını kaybettiği salgınlarla ilgili bilgilere rastlıyoruz. Dünyada
ağır sonuçları olan salgınlar aynı zamanda büyük siyasi sosyal ekonomik
dönüşümlerin de tetikleyicisi olmuştur. Bu salgının ne tür sonuçlar ortaya
çıkaracağını henüz bilemiyoruz. Ancak artık hiçbir şeyin eskisi gibi
gidemeyeceği de açıkça ortadadır. Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende
köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz. Türkiye en
başından itibaren gelişmeleri izlemiş, tedbirlerini de süratle alarak hayata
geçirmiştir. Bu süreçte Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak aldığımız
tedbirlere destek veren, ikazlara riayet eden, meseleye ahlaklı ve vicdanlı bir
şekilde yaklaşan herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Ellerini ovuşturarak bu
virüsün ülkemizi esir almasını bekleyen muhterislere aradıkları fırsatı
vermedik, vermeyeceğiz. Hem güvenlik güçlerimiz, hem adalet teşkilatımız, hem
de milletimiz bu tür provokasyonlara karşı teyakkuz halindedir. Hep
söylediğimiz gibi Türkiye’nin en büyük gücü birliğidir, beraberliğidir,
kardeşliğidir. Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle, bu sıkıntılı süreci
de, bırakınız tökezlemeyi veya yıkılmayı, daha da güçlenerek atlatacağımıza tüm
kalbimle inanıyorum. Alınan ve tavsiye edilen tedbirlerin tamamı, hem
kendimizin, hem de diğer insanların sağlığını koruma amaçlıdır. Hiç kimse,
bencilliği veya özensizliği sebebiyle, tüm toplumun sağlığını tehlikeye atma
hakkına sahip değildir. Dünyadaki diğer ülkeler gibi Türkiye’deki tedbirler de,
salgın riski ortadan kalkana kadar geçici olarak uygulanacaktır.
"3 HAFTAYLA SINIRLI TUTABİLİRİZ"
Açıklanan tedbirlere hep birlikte hassasiyetle riayet edersek, evde kalma
süresini 3 haftayla sınırlı tutabiliriz. Bu süreçte en çok hassasiyet
göstermemiz gereken husus, bireysel temizliğimize ve diğer insanlarla olan
mesafemize dikkat etmektir. Bilim insanları, KOVİD-19 virüsüne karşı en etkili
tedbirin temizlik olduğu konusunda hemfikirdir. Temizliğin imandan geldiği
öğüdüne uygun şekilde, günde 5 vakit elini, yüzünü, ağzını-burnunu, kollarını,
başını, ayaklarını yıkayan kişi, İslami olarak da, tıbbi olarak da en ideal
temizliği yapan kişidir. Bugün bize düşen görev de, gereken her türlü tedbiri
alarak, takdiri Allah’a bırakmaktır. İşte bu anlayışla, ülkemizin de maruz
kaldığı bu virüs tehdidinin en kısa sürede bertaraf edilmesi için devlet olarak
tüm imkânlarımızı seferber ettik. Bu süreçte en büyük görev, fert fert
milletimize düşüyor. Milletimin her bir ferdinden ricam, KOVİD-19 tehdidi
geçene kadar, mümkün olduğu kadar evlerinden çıkmamalarıdır. Vakit;
sevdiklerimiz başta olmak üzere, toplumun tamamı için kendimizden fedakârlık
etme vaktidir.
"MECBURİYETİ
OLMAYAN VATANDAŞLARIMIZ EVİNDEN ÇIKMAMALI"
Mecburiyeti
olmayan hiçbir vatandaşımız, tehdit ortadan kalkana kadar, evinden çıkmamalı, kimseyle
temas etmemelidir. İşlerine giden vatandaşlarımız, mesai bitimiyle birlikte
hemen evlerine dönmeli, kapıdan girer girmez de, kimseyle temas etmeden ilk iş
sabunla ellerini, yüzünü yıkamalıdır. Çocuklarımızdan, dışarıya çıkmadan evde
kitap okuyarak, derslerine çalışarak vakitlerini değerlendirmelerini istiyoruz.
En büyük risk grubunu oluşturan yaşlılarımızın, sadece evden çıkmamakla
yetinmeyerek, bir süre, ailenin dışarıyla irtibatı olan diğer fertleriyle de
mesafeli şekilde hayatlarını sürdürmeleri daha doğru olacaktır. Kimi Avrupa
ülkelerinin, dezavantajlı grupları, özellikle de yaşlıları adeta gözden
çıkartan anlayışlarına asla katılmıyoruz. Tam tersine bizim kültürümüzde,
yaşlılarımızı el üstünde tutmak, dünya ve ahiret saadetinin temel şartlarından
biri olarak kabul edilir. Bunun için yaşlılarımızı koruyacak ve kollayacağız. Bilim
Kurulumuzun önerisiyle, önce İstanbul ve Ankara’da başlatılacak bir çalışmayla,
65 yaş üzerindeki tüm yaşlılarımıza koruyucu maske ve kolonya dağıtacağız.
“76 YAŞ ÜSTÜ EMEKLİLER MAAŞLARINI EVDE ALABİLECEK”
Yalnız yaşayan 65 yaş üzeri vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanmasında,
devlet kadar, yakınlarına ve komşularına da görev düşüyor. Bu insanlarımıza hep
birlikte yardımcı olarak, süreci suhuletle geçirmelerini temin etmeliyiz. Kamu
bankalarımız 76 yaş üzeri emeklilerimizin maaş ödemelerini, isterlerse
evlerinde yapacaklar. Huzurevlerimizdeki doktor sayısını da artırarak,
yaşlılarımızın sağlığını daha yakından takip edeceğiz. Bir diğer önemli konu,
sağlık sistemimizi güçlü bir şekilde ayakta tutmaktır. Vatandaşlarımızdan,
hayati olmayan sağlık sorunlarına, mümkün olduğu kadar aile hekimleri
vasıtasıyla çözüm aramalarını özellikle rica ediyorum. Unutmayınız, salgın
hastalık durumlarında hastaneler, aynı zamanda virüs bulaşma ihtimali en yüksek
yerler haline gelmektedir. Yüksek ateş, kuvvetli öksürük ve nefes darlığı gibi
hastalık belirtileri ortaya çıkan vatandaşlarımız ise, paniğe kapılmadan,
öncelikle Sağlık Bakanlığımızın ALO 184 hattını aramalıdır.
"TÜM SAĞLIK PERSONELİMİZE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"
Buradan yapılacak yönlendirmeye göre hareket edilmesi halinde, sağlık
kurumlarımızdan en yüksek verimle istifade edebiliriz. Bu vesileyle takdire
şayan bir fedakarlıkla ve sabırla görev yapan tüm sağlık personelimize
şükranlarımı sunuyorum. Yaşadığımız bu kritik süreçte, gıda, temizlik, su,
iletişim ve diğer temel ihtiyaçların kesintisiz devam ettirilebilmesi için
üretimden lojistiğe kadar her türlü tedbiri aldık, alıyoruz. KOVİD-19
hastalığına karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarını da tüm hızıyla devam
ettiriyoruz. Ar-Ge çalışmalarını yürüten Sanayi ve Teknolojimiz Bakanlığımız,
bu konudaki tüm önemli araştırmacıları ve kurumları bir araya getirdi. Tanı
kiti konusunda çok iyi bir üretim potansiyelimiz var. Salgın ilk başladığında
Çin’e de tıbbi malzeme desteği vermiştik. Aynı şekilde Türkiye olarak biz de bu
ülkelerin tecrübelerinden istifade edeceğiz.
"EKONOMİMİZ İÇİN KORUMA KALKANI OLACAK BİR PAKETİ DEVREYE ALIYORUZ"
Ülkemizin
bayrak taşıyıcı kurumu olan Türk Hava Yolları, hem dünyanın çeşitli
yerlerindeki vatandaşlarımızın ailelerine kavuşturulması, hem de kargo
taşımacılığını kesintisiz sürdürerek temel ihtiyaçların karşılanması konusunda
çok büyük gayret gösterdi. Krizden en çok etkilenen kuruluşların başında gelen
Türk Hava Yollarımıza da gereken desteği vereceğiz. Tehlikenin kapımızı
çalmasını beklemeden, sürekli yeni ve etkili tedbirler alıyor, uygulamaya
geçiriyoruz. Bu çerçevede, bakanlarımızın, iş dünyasından temsilcilerimizin,
resmi-sivil ilgili tüm kurumlarımızın temsilcilerinin katılımıyla kapsamlı bir
değerlendirme toplantısı gerçekleştirdik. Özellikle yaşadığımız sürecin
ekonomimize, piyasaya, üretime, istihdama olumsuz etkisini azaltmak amacıyla,
çok önemli kararlar aldık. Şimdi bu 2 aylık direnme sürecini de en iyi şekilde
atlatacağımıza inanıyoruz. Daha önce örneği görülmemiş bir süreç yaşıyor
olduğumuz için, hasarın boyutları kestirilemiyor. Bunun için bizim tüm
senaryolara hazırlıklı olmamız gerekiyor. Merkez Bankamız piyasalar açısından
oldukça önemli bazı adımları atarak, likidite sıkıntısı yaşanmayacağının
garantisini ortaya koydu. Bu kapsamda Merkez Bankamız, ihracatçımız için de çok
önemli uygulamalar başlattı. Nisan, Mayıs ve Haziran ayı vadeli açık reeskont
kredi anapara ve faiz ödemeleri Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ertelenerek,
azami vade 1 yıl uzatıldı. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında vadesi dolan
reeskont kredilerinin taahhüt kapama süresi de yine 1 yıl uzatıldı. Böylece,
ihracatçımız bu süreçteki belirsizliği böylece rahat şekilde atlatabilecek. En
büyük önceliğimiz üretim ve istihdamın sekteye uğramamasıdır. İnşallah bu
süreçten, kamu-özel sektör dayanışması ile daha da güçlenerek çıkacağız.
"ÖN
ŞARTIMIZ İSTİHDAM KAYBINA YOL AÇMAMALARIDIR"
Açıklayacağımız paketteki imkanlardan istifade edecek firmalar için ön
şartımız, istihdam kaybına yol açmamalarıdır. Finansal kurum ve kuruluşlarda
kredi limiti olan firmaların, likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin
hızlıca karşılanması, ayrıca kredi limitlerinin kullandırılmasında kısıtlamaya
gidilmemesi önemlidir. Tüm finans kuruluşların; kredi geri çağırma, mevcut
kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma
uygulamalarından özenle kaçınmasını istiyoruz. Bunun yanında, kurumsal firmaların,
KOBİ’lerin, bireysel kesimin, geçici iş ve ciro kaybı veya benzeri nedenlerle
gelir kaybı yaşayanların, kredi borçlarıyla ilgili taksit, öteleme,
yapılandırma, düzenleme taleplerine süratle ve olumlu cevap verilmelidir. Türkiye
Bankalar Birliğinin aldığı tavsiye kararına, tüm finans kuruluşlarının
uyacağına inanıyoruz. Biz de bu süreci yakından takip edeceğiz.
100 MİLYAR LİRALIK EKONOMİK İSTİKRAR KALKANI PAKETİ
Ekonomik
İstikrar Kalkanı adını verdiğimiz bir paketle, KOVİD-19 salgınının etkilerini
azaltmak için toplamda 100 milyar liralık bir kaynak setini devreye alıyoruz.
Bu çerçevede devreye sokacağımız tedbirler şunlardır:
1-
Perakende, AVM, Demir-Çelik, Otomotiv, Lojistik-Ulaşım, Sinema-Tiyatro,
Konaklama, Yiyecek-İçecek, Tekstil-Konfeksiyon ve Etkinlik-Organizayon
sektörleri için Muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve
Haziran ödemelerini 6’şar ay erteliyoruz.
2- Konaklama vergisini Kasım ayına kadar uygulamayacağız.
3- Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı
ödemelerini Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için 6 ay süreyle erteledik.
4- İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranını yüzde 18’den yüzde 1’e
indiriyoruz.
5- KOVİD-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan
firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay
öteleyecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlayacağız.
6- İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının
korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği vereceğiz.
7- Bu dönemde işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf
ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçlarının, Nisan, Mayıs ve Haziran
anapara ve faiz ödemelerini 3 ay süreyle ve faizsiz olarak erteleyeceğiz.
8- Kredi Garanti Fonu limitini 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkartacak,
kredilerde önceliği gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı
oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere vereceğiz.
9- Vatandaşlarımız için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi
paketleri devreye alınmasını teşvik edeceğiz.
10- 500 bin liranın altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktarını yüzde
80’den yüzde 90’a çıkartacak, asgari peşinatı yüzde 10’a düşüreceğiz.
11- Virüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle Nisan, Mayıs ve
Haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notu
düşülmesini sağlayacağız.
12- Stopaj gibi kaynağında yapılan kesintilerin ödemelerini içeren içeren
muhtasar beyannamelerin sürelerini 3 ay erteliyoruz.
13- Asgari ücret desteğini devam ettireceğiz.
14- Mevzuatımızdaki esnek ve uzaktan çalışma modellerinin daha etkin hale
getirilmesini temin edeceğiz.
15- Kısa Çalışma Ödeneğini devreye alacak, bundan faydalanmak için gereken
süreçleri kolaylaştırılacak ve hızlandırılacağız. Böylece faaliyetine ara veren
işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verirken, işverenlerin de
maliyetini azaltmış olacağız.
16- En düşük emekli maaşını 1.500 liraya yükseltiyoruz.
17- Emeklilerin bayram ikramiyesini Nisan ayı başında ödüyoruz. Yine
emeklilerimizin maaş promosyon ödemelerinin de, şubelere gitmelerine gerek
kalmaksızın, doğrudan hesaplarına yatırılmasını sağlıyoruz.
18- Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın belirlediği kriterlere
göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar
liralık bir kaynak ayırıyoruz.
19- İstihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla 2 aylık telafi çalışma
süresini 4 aya çıkartıyoruz.
20- Küresel tedarik zincirlerindeki aksama ihtimaline karşı hem üretimde, hem
de perakende de belirlediğimiz önceliklere göre alternatif kanallar
geliştireceğiz.
21- Tek başına yaşayan 80 yaş üstü yaşlılarımız için, sosyal hizmet ve evde
sağlık hizmetlerinden oluşan periyodik takip programını devreye alıyoruz.
Alınan kararların milletimize ve ekonomimize hayırlı olmasını dilerim.
Hiçbir virüsün Türkiye’den, Türk Milletinin birliğinden, beraberliğinden,
kardeşliğinden, aldığımız ve alacağımız tedbirlerden daha büyük olamayacağını
tekrar ederek, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.