Haber: Hatice ÖZSOY
İşsizlerin ‘Geçinemiyoruz’ çığlıklarının yükseldiğini söyleyen Şen, kıdem tazminatının fona devredilmesi ve Bireysel Emeklilik sisteminin fona devredilmesi gibi dayatmaların gündeme getirildiğini söyledi.
Şen, “TÜİK verilerine göre ülke genelinde her dört gençten birinin; her üç genç kadından da birinin de işsiz olduğunu söyleyen Şen, “İşsizlik, cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor! Genç işsizler ordusu büyüyor. Çarşı-pazarda fiyatların uçuşa geçti; elektrik, su, doğalgaz faturalarına gelen zamlar her geçen gün emekçinin belini büküyor. Yıllardır büyümeden pay alamayan işçi sınıfı zamlarla ve vergilerle krizin faturasını ödüyor. Gelir dağılımı her geçen gün bozuluyor. Türkiye, OECD ülkeleri içinde, Meksika ve bugün emekçilerin ayağa kalkışına sahne olan Şili'nin ardından gelir dağılımın en bozuk olduğu üçüncü ülke olarak zirveye oynuyor. İşçinin, asgari ücretlinin, emeklinin, kamu çalışanının ücreti gerçekleşen enflasyona göre değil hedeflenen enflasyona göre belirlenecek. 2020 yılında enflasyon yüzde 8 olarak açıklandı” dedi.
“HAKÇA PAYLAŞIM İSTİYORUZ”
Aralık ayında başlayacak olan asgari ücret görüşmelerinin mücadelenin en önemli ayağı olduğunu söyleyen Şen, ülke genelinde 10 milyon işçinin asgari ücret aldı ve asgari ücretin yüzde 10 üstünde ücret aldığını dile getirdi.
Asgari ücretin ülkedeki tüm ücretleri belirlediğini söyleyen Şen, “Biz işçi sınıfı ve tüm emekçiler olarak bu politikaları kabul etmiyoruz. Bu ülkede üretilen her şeyi, işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler olarak bizler üretiyoruz. Ürettiğimiz toplam değerin hakça paylaşılmasını istiyoruz! Hakça paylaşım için dişe diş bir mücadele sürecinin başladığını buradan ilan ediyoruz. Asgari ücret mücadelesi işçi sınıfının tamamı için insanca ücret mücadelesidir. Yüzde 4+4 ücretlerine mahkûm edilen, toplu pazarlık ve grev hakları iki yıldır ellerinden alınan eski taşeron işçilerinin 2020 yılındaki toplu sözleşme süreçlerine onlara destek olacağız ve bu sürece onları hazırlayacağız. İnsanca ücret mücadelemizin bir diğer ayağı ise başta metal işkolunda olmak üzere devam eden grup toplu iş sözleşmesi süreçleri olacak. İşverenlerin alabildiğine serbest olduğu, ancak işçilerin grev ve örgütlenme yasaklarıyla kuşatıldığı bir süreçte örgütlü metal işçilerimizin iradesini güçlendirmek için omuz omuza mücadele vereceğiz. İşyerlerinde olacağız, sokaklarda olacağız, meydanlarda olacağız ve bizi yoksulluğa mahkum etmeye çalışanlara kol kola meydan okuyacağız. Önümüzdeki günlerde bizi başka bir mücadele alanı daha bekliyor. O da 2020 yılı bütçe görüşmeleri. Doğrudan vergilerin de çok büyük bir bölümünü işçiler, emekçiler ödüyor. Bu kabul edilemez. Vergiyi zaten taban ödüyor, biz ödüyoruz, işçiler, emekçiler ödüyor. Biz vergide adalet istiyoruz” şeklinde konuştu.
“MADALYONUN GÖRÜNEN YÜZÜ”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrakgeçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak, Dünya Bankasının hazırladığı İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye’nin son iki yılda 60'ıncı sıradan 33'üncü sıraya yükseldiğini duyurmuştu. Bu yükselişin haklı bir yükseliş olmadığını söyleyen Şen, “İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ülkemizin yükselişi madalyonun bir yüzüdür. Aynı madalyonun diğer yüzünde Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun Küresel Haklar Endeksinde ülkemizin işçiler için en kötü 10 ülke arasında yer alması bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.
İşsizlerin ‘Geçinemiyoruz’ çığlıklarının yükseldiğini söyleyen Şen, kıdem tazminatının fona devredilmesi ve Bireysel Emeklilik sisteminin fona devredilmesi gibi dayatmaların gündeme getirildiğini söyledi.
Şen, “TÜİK verilerine göre ülke genelinde her dört gençten birinin; her üç genç kadından da birinin de işsiz olduğunu söyleyen Şen, “İşsizlik, cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyor! Genç işsizler ordusu büyüyor. Çarşı-pazarda fiyatların uçuşa geçti; elektrik, su, doğalgaz faturalarına gelen zamlar her geçen gün emekçinin belini büküyor. Yıllardır büyümeden pay alamayan işçi sınıfı zamlarla ve vergilerle krizin faturasını ödüyor. Gelir dağılımı her geçen gün bozuluyor. Türkiye, OECD ülkeleri içinde, Meksika ve bugün emekçilerin ayağa kalkışına sahne olan Şili'nin ardından gelir dağılımın en bozuk olduğu üçüncü ülke olarak zirveye oynuyor. İşçinin, asgari ücretlinin, emeklinin, kamu çalışanının ücreti gerçekleşen enflasyona göre değil hedeflenen enflasyona göre belirlenecek. 2020 yılında enflasyon yüzde 8 olarak açıklandı” dedi.
“HAKÇA PAYLAŞIM İSTİYORUZ”
Aralık ayında başlayacak olan asgari ücret görüşmelerinin mücadelenin en önemli ayağı olduğunu söyleyen Şen, ülke genelinde 10 milyon işçinin asgari ücret aldı ve asgari ücretin yüzde 10 üstünde ücret aldığını dile getirdi.
Asgari ücretin ülkedeki tüm ücretleri belirlediğini söyleyen Şen, “Biz işçi sınıfı ve tüm emekçiler olarak bu politikaları kabul etmiyoruz. Bu ülkede üretilen her şeyi, işçiler, emekçiler, kadınlar ve gençler olarak bizler üretiyoruz. Ürettiğimiz toplam değerin hakça paylaşılmasını istiyoruz! Hakça paylaşım için dişe diş bir mücadele sürecinin başladığını buradan ilan ediyoruz. Asgari ücret mücadelesi işçi sınıfının tamamı için insanca ücret mücadelesidir. Yüzde 4+4 ücretlerine mahkûm edilen, toplu pazarlık ve grev hakları iki yıldır ellerinden alınan eski taşeron işçilerinin 2020 yılındaki toplu sözleşme süreçlerine onlara destek olacağız ve bu sürece onları hazırlayacağız. İnsanca ücret mücadelemizin bir diğer ayağı ise başta metal işkolunda olmak üzere devam eden grup toplu iş sözleşmesi süreçleri olacak. İşverenlerin alabildiğine serbest olduğu, ancak işçilerin grev ve örgütlenme yasaklarıyla kuşatıldığı bir süreçte örgütlü metal işçilerimizin iradesini güçlendirmek için omuz omuza mücadele vereceğiz. İşyerlerinde olacağız, sokaklarda olacağız, meydanlarda olacağız ve bizi yoksulluğa mahkum etmeye çalışanlara kol kola meydan okuyacağız. Önümüzdeki günlerde bizi başka bir mücadele alanı daha bekliyor. O da 2020 yılı bütçe görüşmeleri. Doğrudan vergilerin de çok büyük bir bölümünü işçiler, emekçiler ödüyor. Bu kabul edilemez. Vergiyi zaten taban ödüyor, biz ödüyoruz, işçiler, emekçiler ödüyor. Biz vergide adalet istiyoruz” şeklinde konuştu.
“MADALYONUN GÖRÜNEN YÜZÜ”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrakgeçtiğimiz günlerde bir açıklama yaparak, Dünya Bankasının hazırladığı İş Yapma Kolaylığı Endeksi'nde Türkiye’nin son iki yılda 60'ıncı sıradan 33'üncü sıraya yükseldiğini duyurmuştu. Bu yükselişin haklı bir yükseliş olmadığını söyleyen Şen, “İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ülkemizin yükselişi madalyonun bir yüzüdür. Aynı madalyonun diğer yüzünde Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun Küresel Haklar Endeksinde ülkemizin işçiler için en kötü 10 ülke arasında yer alması bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.