20 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Vatan Partisi'nden sendikalara çağrı: Toplu sözleşmelere yedi maddelik çözüm

Toplu sözleme görüşmeleri çıkmaza girdi. Sendikalar ve hükümet zam oranlarını konuşuyor. Vatan Partisi, sendikaların tek sorununun zam olmadığını belirterek, meselenin kökünE inilmesi gerektiğine dikkat çekti: Halkçı ve devletçi ekonomik çözümlere yeniden ihtiyaç var.

Vatan Partisi'nden sendikalara çağrı: Toplu sözleşmelere yedi maddelik çözüm
A+ A-
HABER MERKEZİ

Vatan Partisi toplu sözleşmeler için çıkış yolunu yedi madde açıkladı. Sendikaların görevinin sadece toplu sözleşme yapmak olmadığı bildirilen açıklamada, 24 Ocak Kararları’nın artık çöpe atılması, Vatan bilincinin açığa çıkarılması gerektiği vurgulandı.

Memur ve memur emeklisinin 2020 ve 2021 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirleyecek beşinci dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde yasal olarak belirlenen müzakere süresi sona erdi. Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvuru süreci başlamış oldu. Sürecin işlemesi için memur sendikaları ya da hükümetin 21-23 Ağustos tarihlerinde Hakem Kurulu’na başvurması gerekiyor. Başvuruyla devreye girecek Kurul, en geç ay sonuna kadar karar verecek ve bu karar bağlayıcı olacak.
Vatan Partisi İşçi-Sendika Bürosu Başkan Yardımcısı Mehmet Akkaya dün bir basın toplantısı düzenleyerek, işçi ve memur toplu sözleşmelerinde çıkış yolunu gösteren yedi maddeyi duyurdu.

Toplu sözleşmelerin işçiyi de, memuru da tatmin etmediğini dile getiren Akkaya, “Sözleşmeler geçmişin kayıplarını gideremediği gibi, kapıdaki kayıplara karşı da emekçiyi koruyamıyor. Sağlanan üç kuruşluk zam bile, daha masadan kalkmadan elden kayıp gidiyor” dedi.
Akkaya, geçen yıllarda verilen bütçe açıklarına değinerek, 2019’un Ocak-Temmuz dönemindeki açığın şimdiden 68,7 milyar lira olduğunu söyledi. Akkaya, açığın yılsonunda 120 milyar lirayı bulacağının tahmin edildiğini aktardı. Akkaya, bu yıl ödenmesi gereken borcun 120 milyar doları geçtiğini, toplam borcun ise 500 milyar dolara yaklaştığını bildirerek, “Durum şudur ki önceki ekonomik krizlerden daha ciddi bir krizin içindeyiz ve kriz giderek derinleşmektedir” dedi.

24 OCAK KARARLARI ÇÖPE ATILSIN

Vatan Partisi'nin ekonomik krizi önceden görerek, toplumu ve iktidarı uyardığını hatırlatan Akkaya, şunları kaydetti:
Bugün de görüyoruz ki mevcut uygulamalar krizi çözmek yerine daha da büyütmektedir. Yakın zamanda, 23 Temmuz 2019’da yayınlanan 11. Kalkınma Planı’nda bile kriz yok, doğal olarak tedbir de yok. Tersine, krizin sebebi olan politikalar hâlâ sürdürülmektedir. Oysa 12 Eylül Amerikan darbesinden beri uygulanan 24 Ocak Kararları’nın artık çöpe atılması gerekmektedir. Sadece özel sektörün değil, seyirci durumuna düşürülen devletin de yatırımcı ve üretimci olarak yeniden sahaya inmesi gerekmektedir. Başta enerji, petrokimya, iletişim ve finans sektörü olmak üzere satılan stratejik sahalarımızı yeniden kamulaştırmak gerekmektedir. Yerli ürünlerimizi ve üreticimizi desteklemek, üretebildiğimiz ürünlerin ithalatını engellemek gerekmektedir. Üniter devletimiz, milli birlik ve bütünlüğümüz ve bağımsızlığımız için, bütün milleti birleştirmek gerekmektedir.”

SENDİKALARA GÖREV DÜŞÜYOR

Akkaya, Amerika'nın silahlarıyla sınırımıza, savaş gemileri ile denizlerimize dayandığı, FETÖ ile darbe yapmaya, PKK ile milletimizi parçalamaya çalıştığı, ekonomin de bizzat milli güvenlik ve toplumsal sorun haline geldiği koşullarda, sendikaların görevinin sadece üyelerine sözleşme imzalamak olmadığını söyledi. Akkaya, şöyle devam etti:
“ABD emperyalizminin piyonları PKK ve FETÖ aracılığı ile askerimize saldırdığı, bombalar patlattığı sırada başta Türk-İş olmak üzere sendikalarımızın, milyonların, Mehmetçik mitinglerinde payı olmuştur. FETÖ darbesinin boşa çıkarılmasında, Türk-İş’in ve bazı sendikaların katkısı olmuştur.”

İŞÇİ SINIFI MİLLETİN ÇİMENTOSUDUR

Akkaya, çözüm yolu olarak yedi maddeyi şöyle sıraladı:
- İşçisi ve memuru ile işçi sınıfı, milletimizin çimentosudur. Kurtuluş Savaşı ruhunu, cumhuriyetin nimetlerini ve bu olanaklarla beslenen güçlü bir işçi sınıfımızın varlığını görmemiz gerek. Bu enerjinin açığa çıkarılması, çimentonun sulanması için sendikalarımıza görev düşmektedir.
- Emperyalist kuşatmanın yaşandığı şu günlerde, işçi sınıfımızın vatansever bilincinin, bağımsızlık ruhunun açığa çıkarılması gerekmektedir.
- Krizin aşılması için, halkçı ve devletçi ekonomik çözümlere yeniden ihtiyaç var. Bunu iktidara anlatmada sendikacılara da görev düşüyor.

TOPLU SÖZLEŞME BAĞIMSIZLIKTIR

-Kamu ve özel sektör sözleşmeleri, ücret ve sosyal haktan ibaret değildir artık. Ekonominin düze çıkarılma sorununun parçasıdır. Artık toplu sözleşme demek, kamuculuk, devletin yatırım yapması, fabrika dikmesi demektir. Velhasıl toplu sözleşme milli ekonomidir, üniter devlettir, bağımsızlıktır. Sendikalara düşen görev, koşulların bu kaçınılmazlarını görmek, toplumu ve işçiyi buna göre hazırlamaktır.
- Derinleşen krize karşı Atatürk’ün halkçı ve devletçi politikalarının yeniden hayata geçirilmemesi halinde, krizin işçi sınıfına daha büyük sorunlar getireceğini görmek gerek. Toplu sözleşmelerden beklenti daha da düşecek. Esnek çalışma, taşeron işçiliği ve kiralık işçilik gibi belalar daha da yayılacak. Daha çok fabrika kapanacak, istihdam daha da daralacak. Ücretler daha da düşecek, işten atılmalar artacak, işsizlik ulusal soruna dönüşecek. Kıdem tazminatı üzerindeki tehdit daha da ciddileşecek. Görmemiz gerekiyor ki, önümüzdeki gerçek budur.

SENDİKACI BİRİKİMDEN YARARLANMALI

- Artık sendikacılarımız, sadece işçiye dair sorunlara değil ülkenin bütününe, bu sorunların kaynaklandığı ekonominin geleceğine ve ulusal güvenliğe de kafa yormak durumundadır.
- 1968’de Türk-İş’in 7. Genel Kurul Kararı olarak ilan edilen “Türk-İş’in 24 İlkesi” var. DİSK’in kuruluş gerekçesi var. Emek Platformu Programı var. En önemlisi, savaştan çıkmış harap bir ülkenin birkaç yılda dünyanın en hızlı kalkınan ülkesi olması büyük tecrübesi var.

TALEPLERİ NELERDİ ?

Toplu sözleşme masasında 11 hizmet kolunun tamamıyla yetkili konfederasyon olan Memur Sen, taban aylığa seyyanen 200 lira, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talebinde bulunmuştu. Türkiye Kamu-Sen ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payının yanında, memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesini talep etmişti. Pazarlık masasının diğer üyesi KESK, 2020 için toplam yüzde 38 artış, 2021 yılı için de 2020 enflasyonu artı 3 puan refah payı istemişti.

İKİ PUANLIK ARTIŞ

Hükümet, 2020'nin ilk altı ayında yüzde 3,5, ikinci altı ayında yüzde 3, 2021'nin ilk altı ayında yüzde 3, ikinci altı ayında yüzde 2,5 zam teklifi vermişti. Ardından 18 Ağustos 2020'de yüzde 4+4, 2021'de yüzde 3+3 zamdan oluşan yeni teklifte bulunmuştu.

Son Dakika Haberleri