Yaşamımız, karanlıklar içinde ufacık lambalara ihtiyaç duyulan bir tarza büründü.
Güzelliklere ve umuta yolculuk yapmayı özledik adeta.
Sanki tek ekranlı TV dönemindeki tek konulu medyaya geri döndük;
Bütün medyada tek konu hakim;
Varsa yoksa Orta Doğu ve özellikle Suriye.
Doğrudur. Suriye siyaseti bizim için çok önemli
Ancak bu siyaset uçsuz bucaksız bir bataklığa benziyor.
Hepimize sadece umutsuzluk ve mutsuzluk veriyor.
Merak ediliyorsa söyleyelim;
Ne batıda ne de Asya ülkelerinde, Suriye konusu bu kadar yüksek bir oranda yer almıyor.
Biz, ülkemiz ve milletimizin geleceği için, sadece kötü örneklere bakarak planlar yapmayı bırakmalıyız.
Son zamanların en çok konuşulan Suriye üzerinden ülkemize bakmayı bırakıp, başka bir ülkeye bakalım; örneğin; İskoçya'ya,
Yaklaşık 5 milyon nüfus,
Okuma yazma oranı neredeyse %100
Siyaset Birleşik Krallıktan ayrılalım mı, kalalım mı noktasına kilitli.
İki görüşün de taraftarlarının sayısı birbirine çok yakın,
Ancak kavga yok,
Kutuplaşarak siyaset yapan yok.
Ülke güvenlik konusunda örnek bir noktada,
Öyle ki Birleşik Krallığın kraliçesi ülkeyi ziyaret ettiğinde koruma ordusuna bile gerek duyulmuyor.
Oyunu verecek olanlar kimseden çekinmeden özgürce çok rahat ve net bir şekilde düşüncelerini açıklayabiliyorlar.
Her taraf yemyeşil,
Tarihlerine sıkı sıkıya bağlılar.
Üstelik tarihlerinde savaşçı bir millet olarak tanımlanıyorlar.
Bağımsızlıkları için sürekli savaşmışlar.
Ancak şimdi kavga eden hatta sesini yükselten kimse yok.
Bağımsızlıkları için savaştıkları İngiltere ile birlikte hareket ediyorlar.
Medeniyet denilen her halde budur.
Huzur hakim İskoçya'nın her tarafında.
Sormak lazım;
Bizim ülkemiz neden böyle değil?, neden olamıyor?
Neyimiz eksik veya neyimiz fazla?
Neden kavgadan, 'hır-gür'den uzaklaşamıyoruz?
Bu konuda tek bir söz söylemek benim için doğru geliyor;
'ADALET'
Adaletin hakim olduğu ülkelerde, her şey çok iyi gidiyor.
Adalet hakimse, taraf tutmak sadece 'doğrunun yanında olmak' anlayışı halkın her kesiminde yerini bulabiliyor.
Ülkemiz medeni ve örnek bir ülke olmak istiyorsa, ama gerçekten istiyorsa, yapmak zorunda olduğu tek şey; 'adalet terazisini' doğru tutabilmeyi istemek.
Sistem, adaleti koruyacaksa, doğal bir sonuç olarak, günümüzdeki yanlışlığı sürekli kılan ve yaşadığımız her sorunun ana kaynağı olan adaletsizlik yerine 'adil insan' profili değer kazanacaktır.
Ülkemiz herşeyin en iyisine layık.
Bunu bizlere yaşatma zamanı geldi de geçiyor.
Bize yepyeni ve aydınlık bir pencere açacak yeni bir el lazım!
Sevgiyle kalın