1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Eğitim

Uzaktan eğitim tartışmalı başladı

25 Mart 2020

Türkiye’de koronavirüs salgını sonrası başlayan uzaktan eğitimde üçüncü gün geride kaldı. Ancak hem içerik hem de sisteme erişim yönünden sıkıntılar devam ediyor.

https://p.dw.com/p/3a2FI
(Foto: Arşiv)
(Foto: Arşiv)Fotoğraf: Fotolia/HaywireMedia

Milli Eğitim Bakanlığı’nın koronavirüs önlemleri kapsamında hazırladığı uzaktan eğitim programı 23 Mart Pazartesi günü başladı. Bugün ise verilen derslerin pazartesi gününün tekrarı olması velilerin tepkisine yol açtı. Eğitimcilere göre sunulan eğitimin eksikleri var.

TRT, EBA TV adında ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri için üç ayrı kanal oluşturulurken, bu kanallar üzerinden her sınıfa yünelik günde bir saat eğitim veriliyor. Gün boyunca farklı saatlerde derslerin tekrarı da yayınlanıyor.

Uzaktan eğitimde idam ve şiddet görüntüleri

Ayrıca https://www.eba.gov.tr/ üzerinden kimlik numarası ve sınıf numarasıyla kayıt yapılarak dersler ve diğer içerikler takip edilebiliyor. Öğrencinin kendi öğretmeni, sistem üzerinden izleyeceği içerikleri ve testleri öğrenciye ödev olarak verip takibini yapıyor.

Peki, bu imkandan her çocuk faydalanabiliyor mu? Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’na (Eğitim Sen) göre hayır.

Yararlanamayan çocuklar var

DW Türkçe'ye konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, uzaktan eğitim sürecinden çok sayıda öğrencinin yararlanamadığını söylüyor. 

Feray Aytekin Aydoğan
Feray Aytekin AydoğanFotoğraf: Privat

Bunun için Eğitim Sen olarak günlerdir çağrı yaptıklarını belirten Aydoğan, “Kamu kaynakları halk için, öğrencilerimiz için kullanılmalı. Yoksulluk sınırı altında yaşayan tüm ailelerimizin çocukları için bilgisayar ve tableti olmayan tüm öğrencilerimiz için bu eksiklikler bir an önce giderilmeli” diyor. Büyük firmaların depolarında çok sayıda bilgisayar ve tablet olduğuna işaret eden Aydoğan, Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrı yapıyor: “Bakanlık bu kamusal sorumluluğu yerine getirmeli. Bütün öğrencilerimize bilgisayar ve tablet ulaştırmalı. İnternet erişimi de tüm öğrencilerimiz için ücretsiz ve sınırsız olmalı.”

Eğitim Sen 3 No’lu Şube Kadın Sekreteri Ayşe Panuş da internet ve bilgisayar gibi araçlara ulaşımın sınıfsal bir yanı olduğuna dikkat çekiyor. DW Türkçe’ye konuşan Panuş, bu araçlara ulaşamayan öğrencinin bunu bir yetersizlik olarak hissettiğini vurgulayarak, ”Bu sistemi uygulayacaksanız tüm çocuklar için ücretsiz tablet ve internet şart” uyarısı yapıyor.

Görme engelliler erişemiyor

Eğitimde Görme Engelliler Derneği de üç gündür hiçbir görme engellinin bilgisayar üzerinden EBA'ya giremediğini çünkü güvenlik kodunun sesli alternatifi olmadığını ve ekran okuyucunun sisteme erişemediğini belirterek Milli Eğitim Bakanlığı’na seslendi.

Uzaktan eğitimde erişim problemlerinin yanı sıra içerikle ilgili de sıkıntılar bulunuyor. 

Aynı zamanda ilkokul öğretmeni olan Ayşe Panuş, uzaktan eğitimin yaş gruplarına göre planlanması gerektiğini, ilkokul birinci sınıf öğrencisinin uzaktan eğitimi ile üniversite birinci sınıf öğrencisinin uzaktan eğitiminin aynı olamayacağını vurguluyor. 

İçerik pedagoji dışı

Ayşe Panuş
Ayşe PanuşFotoğraf: Privat

Panuş, şu anki içeriklerin pedagojik açıdan ilkokul öğrencilerine uygun olmadığını belirterek, “EBA’nın içeriği son derece pedagoji dışı. İlkokul öğrencileri için hazırlanacak videoların biraz eğlenceli, ilgi çekici, hareketli olması gerekirken çok monoton ve çok hızlı bir anlatım var. İçeriklerin değişmesi gerek. Videoların değiştirilerek çocuklar için interaktif oyunlar vb. şekilde olması gerek. Şu anki videolar çocukları rahatlatmak yerine daha çok gerilime neden oluyor” diyor.

Panuş, bu konuda velilerden şikayetler aldıklarını söylüyor.

Öte yandan EBA TV’nin ilk gününde öğrencilere ders aralarında Adnan Menderes'in idamının animasyon olarak izletilmesi, Selahattin Eyyubi’nin anlatıldığı animasyonda kafa kesme, bıçaklama sahnesi gösterilmesi ve ilahiler dinletilmesi kamuoyunun tepkisine yol açtı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk etkinlik saati görüntülerini denetlemediğini belirterek kendisinin de çocuklara uygun bulmadığını söyledi.

Feray Aytekin Aydoğan, uzaktan eğitimin ilk gününde ortaya çıkan tablonun, ‘kamusal laik bilimsel eğitim politikalarının terk edilmesinin sonucu’ olduğunu vurguluyor. Uzun süredir bu gerçekliğin okullarda yaşandığına değinen Aydoğan, “Milli Eğitim Bakanlığı bir kamu kurumudur. Bir siyasi partinin organı değildir ve kamusal sorumluluğunu yerine getirmelidir. Öğrencilerimizin psikolojisine zarar verecek bu görüntüleri izlettirmeye kimsenin hakkı yoktur, olamaz da. Bu sürecin her anını soruşturmaların sonuçlanma noktasına kadar sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuşuyor.

İlhan Taşçı
İlhan TaşçıFotoğraf: Privat

‘RTÜK yasasına aykırı’

RTÜK üyesi İlhan Taşçı ise RTÜK Yasası’nın “Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin zihinsel gelişimine zarar verebilecek türde" yayınların ekranlarda yer alamayacağını hüküm altına aldığını belirtiyor.

DW Türkçe’ye konuşan Taşçı, “TRT EbaTV’nin ortaokul öğrencilerine Adnan Menderes’in idam görüntülerini izletmesi RTÜK yasasına aykırıdır ve suçtur. Bu suç, başta TRT Genel Müdürü olmak üzere yayında sorumluluğu bulunan herkesi bağlar. Çocukların zihnini bulandırmaya kimsenin hakkı yok” diyor.

‘Evde faaliyet yapılmalı’

Ayşe Panuş da EBA’nın çok sayıda çalışmaya kapalı olduğuna işaret ederek “Dünyada ve Türkiye’de çok iyi belgeseller, animasyonlar sanatsal içerikli filmler, videolar var. Tüm bunlar ne yazık ki EBA’da yok” diye konuşuyor.

Çocukların zaten ruh hallerini kötü etkileyen bi süreç yaşandığını vurgulayan Panuş, kitap okuma, ev içi oyunlar, kumaş boyama, jimnastik yapma, dans etme, dikiş öğrenme gibi faaliyetlerin küçük yaş grupları için daha faydalı olacağı görüşünde.

Türkiye’de uzaktan eğitim, tartışmalar eşliğinde üçüncü gününü geride bırakırken eğitimciler, Milli Eğitim Bakanlığı’na ‘süreç bilim insanları ve eğitim örgütleriyle birlikte yürütülmeli’ çağrısı yapıyor.

Pelin Ünker

© Deutsche Welle Türkçe