"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Uyutma ve uyuşturma sistemi

Naci TEPİR
20 Eylül 2018, Perşembe 00:54

YENİ TEDRİSAT YILI

Yeni ders yılına bir çok problemlerle girildi. Daha önceleri çeşitli platformlarda da dile getirilen bu problemler, okulların ufak tefek tamiratıyla, boya badana yapılmasıyla çözümlenecek cinsten değil.

Evvelâ, bu uyuşturucu sistemin ruhu yoktur. Yani, milletimizin maddî ve mânevî yapısına matuf, şerefli mazisiyle bağlantılı, uzun vadeli ideallerden mahrum bırakılmıştır! Ayrıca, günümüz eğitim ortamında, yani okullarda umumiyetle bir güvensizlik hâkim. Personel arasında göstermelik bir samimiyet havası mevcut.

Sanki bütün noksanlıklar tamamlanmış da, yalnız Atatürkçülük konusu eksik kalmış gibi, Millî Eğitim Bakanlığı ders yılı başlamadan önce, acil olarak, Atatürkçülük konularının derslerde nasıl işleneceği hususunda teferruatlı bir maddeyi ilgili yönetmeliğe ekliyor.

94 seneden beri takip edilen “eğitim politikası” hep böyle tepeden inme dayatmalarıyla yürütülmüştür. Darbe tortuları da sistemin daimî payandası olmuştur. Onun içindir ki, sistemin yetiştirdiği vatandaş “İkiyüzlülükten” bir türlü kurtulamamıştır!¹ Bu durumu ıslah etmek isteyenlere de asla geçit verilmemiştir!

Bunun neticesi olarak; dilimiz törpülenmiş, tarihimiz unutturulmuş, aslımız inkâr edilmiş, maddî ve mânevî değerlerimiz yok edilmeye çalışılmış ve hâlâ da çalışılmaktadır.

ANTİDEMOKRATİK KANUNLAR İPTAL EDİLMELİ

En başta ifade hürriyetini yasaklayan 5816 sayılı “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlarla İlgili Kanun” (Atatürk’ü Koruma Kanunu), 60 seneden beri meriyettedir. Peki, dünyadan alâkası kesilmiş bir şahsın neyi korunmak isteniyor? Böyle bir ihtiyaç neden doğmuştur? Hukuk ve mantık açısından izahı oldukça zor, hatta imkânsız! Hiçbir demokratik ülkede benzeri bulunmayan böyle antidemokratik kanunların ülke ve toplum açısından faydası nedir? Aslında düşünce ve ifade hürriyetini kısıtlamaktan, bir takım antidemokratik tatbikatlardan başka bir fonksiyonu yoktur. Zaman gösterdi ki, demokrasiyle taban tabana çelişen bu gibi kanunlar, militarist ve despot ruhu taşıyan darbecilerin işine yarayan korunma şemsiyesidir! Onun içindir ki, 60 seneden beri toplumumuza karşı tehdit unsuru olarak “Demokles’in Kılıcı” özelliğini hâlâ sürdürmektedirler!

1057 SAYILI KANUN

Antidemokratik diğer bir kanun da 1927’den bu yana meriyette olan 1057 sayılı kanundur. Bu kanuna göre Osmanlı Devri’nde inşa edilmiş millî ve resmî binalardaki tuğraların (simgelerin, rümuzların), kitabelerin (yazıların) ve Osmanlı Devlet armalarının tahrip edilip yok edilmesine izin verilmektedir. Asırlarca düşmanlarımızın yok etmeye çalıştığı, fakat muvaffak olamadıkları Osmanlı izlerinin, dolayısıyla Osmanlı Tarihi’nin yok edilmesine izin veren (dolaylı olarak emreden) bir kanunun, T.C. tarafından çıkarılması, izahı imkânsız ve kabul edilemez bir talihsizliktir.

Şurası asla unutulmamalıdır ki bizler; şerefli ve medar-ı iftihar mazisi bulunan “Osmanlı”nın torunlarıyız. 

Bu ve buna benzer hürriyetleri kısıtlayan, toplumu çeşitli huzursuzluklara sevk eden antidemokratik kanun, tüzük ve yönetmeliklerin bir an evvel meriyetten kaldırılması şarttır. Türkiye artık bu ayıbı daha fazla taşıyamaz! Hususuyla, ülkemizin AB’ye girmek istediği bir sırada….

Dipnotlar:

1- Darbe yıllarında İstanbul’da şöyle bir hadise cereyan eder: Bir ilkokulda sınıf öğretmeni bir çocuğa “Atatürk hakkında bildiklerini anlat” der. Çocuk da “öğretmenim, babamın anlattığı gibi mi, yoksa senin anlattığın gibi mi anlatayım” diye sorar. Öğretmen de –bir av yakalamış gibi- “Babanın anlattığı gibi anlat” der. Çocuk nasıl anlatmışsa, öğretmeni hemen çocuğun babasını ihbar eder ve tevkif ettirir! İşte düzenin anlayışı. Halbuki fikri hür, vicdanı hür fikirli bir öğretmen suç ve suçlu arayan bir kolcu değildir. Talebelerini araştırmaya sevk eden, bilgiye ulaştıran aydın bir eleman olmalıdır. Ama gel sen bunu bazılarına izah et!

Okunma Sayısı: 1290
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı