Yeniden inşa edilen stadının kapılarını gelecek sezonda Şampiyonlar Ligi arenasına açmayı planlayan Beşiktaş için dünkü mücadele altın tepside sunulan fırsattı. Bu tarz daveti sezonda birkaç kez ele geçiren Kartal"ın cömertliğine de alışkındık. Galatasaray Fenerbahçe"yi, Beşiktaş da Galatasaray"ı geçeceğim de ayıp olacak diye eridi eridi bitti nezaket liginde. Bir galibiyetle 2."liğe ortak olacak Beşiktaş, dün yolu yarılamıştı da halbuki... İnanmak başarmanın, başlamak da bitirmenin yarısıysa şayet, futbolda da erken gol galbiyet yolunu yarılamaktır kanımca; tabi taktiksel intiharlar ya da hakem hataları gibi önceden planlanamayan unsurlar olmadıkça...
Tam hava yakalanmışken hakemin tamamen uydurma penaltısı, giden arabanın el frenini çekti, Çaykur Rize"yi de havaya soktu. Bu dakikadan sonra Beşiktaş için işler daha da zorlaştı doğal olarak. İnanın oyunun 0-0 devam etmesinin etkisi, bu şekilde oluşan 1-1"den daha az olurdu; derken ikinci gol de geldi.
Skorda geriye düşen Beşiktaş, ileride bir tek Kweuke"yi bırakan rakibi karşısında kilidi bir türlü açamadı; hakemin oyunun hızını kestiği düdükleri eşliğinde bitiverdi ilk yarı...
Bir ara sinirlenip soyunma odalarına yönelen, daha sonra vazgeçip takımın yanında kalmayı tercih eden Bilic, belli ki devrede "mücadeleyi" seçti. İkinci yarı başlarken sahada kenetlenen Beşiktaşlı futbolcular sahada da bunun hakkını verdi aslında. İki penaltıya sırtını dayayan Rize, ilk yarı kadar şanslı değildi. Neredeyse yüzde 70 oranla topa hakim olan Beşiktaş, mücadelesiyle bir kez daha galibiyeti hak etti ancak nefesi iki gole yetebildi. Oğuzhan"ın takıma biraz katkısı olabilse bu iş bitmişti.
