Ramazanda umreye gitmeye karar verdik, kafamdaki düşünceler tedirgin ediyordu. Sıcakta oruç tutmak, uzun uzun hatimle teravih namazı kılmak zor olur, diye düşünüyordum. Hiç düşündüğüm gibi olmadı. Çok harika bir ramazan ayı geçirdik, Türkiye'de bu kadar rahat oruç tutamazdık. Düşündüğümden daha güzel oldu.

Ramazan umresi. Milyonlarca insan .En güzel ballarını yapmak için, Müslüman ülkeler kovanlarını Mekke ve Medine'ye taşımışlar. Ülkeleri farklı, dilleri farklı, renkleri farklı. Yan yanalar, omuz omuzalar. Neden ramazan umresi Hac gibi kalabalık? Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) hadis-i şerifinde ‘' Ramazan'da umre yapan benimle hac yapmış sayılır.(Ebu Davut, Menasık:80; Müslim, Hacc:221) Buyurmuştur. Bu hadisten de anlaşılmaktadır ki Ramazan vakti yapılan umrenin sevabı hac sevabında olabilir, ancak hacı olamaz.

Milyonlar gelmiş, milyonların umredeki , geliş gidişleri, yattığı, kalktığı yerler, geldiği yerler gibi, renkleri gibi, farklı. Bazıları yedi yıldızlı otellerde, bazıları beş ve dört yıldızlı otellerde, bazıları pansiyonlarda, bazıları da sokaklarda kalıyor.

MEDİNE'DE PEYGAMBER EFENDİMİZİN MİSAFİRİYDİK. Medine'de Ramazan; Akşam iftarı için Medine-i Münevvere ve etrafında iftarlık sofralar kuruluyor, her sofra sahipleri oruç açtırmak için ve sofralarını doldurmak için davet ediyorlar, gelip geçenleri sofralarına oturtuyorlar. Sofralarında genellikle hurma ,yoğurt, zemzem muz veya portakal, ekmek gibi yiyecekler sonunda da kahve veriyorlar. Milyonlarca insan aynı anda oruç açıyor, herkes yemeğini yedikten sonra on dakika içinde her taraf tertemiz ibadete açık hale geliyor. Peygamber efendimizin yanında ibadet yapmak büyük bir ayrıcalık. Daha ilk akşam kalabalık ve uzun süren kuyrukta ,bir saat gibi zaman diliminde bekleyerek Ravza'ya ulaştık. Ravza'sında cennet bahçesinde namazımızı kıldıktan sonra ,başka hacılarında kılmasını düşünerek selamlıktan sonra dışarıya çıktık. Huzurlu ve tadına doyamadığımız ibadetlerimizi yaptık. Medine'den Mekke'ye gittik. Hüzünlü ayrılırken, bir taraftan Kabe'ye kavuşmanın sevincini yaşadık.

MEKKE'DE ALLAH'IN MİSAFİRİYDİK. Kabe'yi ilk görünce hazırladığımız duaları yaptık. Bu ne müthiş bir şey ,dev bir mıknatısın çektiği gibi bir çekim gücünü insan vücudunda hissediyor, hep Kabe'yi görmeyi istiyorsun. Çok kalabalık olduğundan bazen katlarda ibadet yapmak zorunda kalıyorsun. Tavafa başlarken selamlamada o kutsal mıknatısın çekim gücünü parmaklarınızın ucunda hissediyorsunuz. Allah'ın misafirliğinde de ibadetlerin tadına doyum olmuyor.

Mekke harem-i Şerif'te de oruç açtırılıyor, otelimiz biraz uzak olduğu için o davetlere katılmak mümkün olmadı. Mekke yapısı itibari ile vadinin içinde olduğundan insanlar farklı yerlerde veya katlarda oluyor, milyonlarca insanı rahat ibadetlerini yapmaları için askerlere görev düşüyor, onlar umrecileri Kabe'nin bölümlerine bir şekilde yerleştiriyorlar.

Yazının devamı için http://www.bolutakip.com/yazar/sukru-karatas/umreden-engelsizler linkine tıklayınız