ONPET Onur Petrol ve PETON Petrol'ün sahibi İsmail Türedi, 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirdi. Türedi, ulusalcıların 2007 yılında hükümeti darbe ile tehdit ettiğini ve hükümetin de bu nedenle cemaat ile yakınlaştığını öne sürdü. Türedi, ulusalcıların, FETÖ'cüler kadar suçlu olduğunu kaydetti

ONPET Onur Petrol ve PETON Petrol'ün sahibi İsmail Türedi, 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirdi.

Türedi, AK Parti'nin iktidar olduğu günden itibaren sürekli parti kapatma, darbe yapma tehditleriyle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Özellikle, 2007 yılında e muhtıra ile kendini gösteren darbe teşebbüsü istemeyerek Recep Tayyip Erdoğan'ı, ulusalcıların o an için örgütlenmiş tek rakip güç olan cemaatin kucağına itti. 2010 ylında donanmanın en büyük gemisini ve en büyük toplarını arkasına alarak, 'Ekonomi iyi gitmiyor' diyerek hükümete silahlı tehditte bulunan İlker Başbuğ da elindeki bize ait silahlarla hükümeti, cemaatin kucağına kovaladığı için onun kadar suçludur. Şimdi biz demişdik demesi kolay. İlker Bağbuğ; biz senin tehdit dolu sözlerini de unutmadık. Sizin başbakana, yani onu seçen halka saygınız olsaydı, başbakanımız o hainlere taviz vermek zorunda kalmayacaktı. Garibanlık bir nesilde geçmez. Garip buldunuz liderimizi. Ama onun arkasında halkının olduğunu, gariban olmadığını görmek için 15 Temmuz'un yaşanması gerekiyormuş" dedi.

Ayşe Kuşcu: 15 Temmuz darbe girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İsmail Türedi: Türkiye darbelere alışkın bir ülke. 80 darbesi olduğunda halkı buna önceden hazırladıkları için bir tepki vermemişti. 28 Şubat darbesine ise sadece duyarlı vatandaşlar anladı olayın aslını ve tepki gösterdi. Ancak birçok siyasi parti, bu darbeden menfaat elde ettiği için bir birliktelik sağlanamadı. 28 Şubat, en az 80 darbesi gibi bir darbedir. Ülkemizi, en az 80 darbesi kadar ekonomik ve sosyal olarak geri götürmüştür. 28 Şubat darbesi, aslında bugünkü darbenin bir altyapısıymış. Dış güçler her zaman ülkemize karşı birtakım oyunlar oynamıştır. Bu, Fatih Sultan Mehmet'in Roma'yı fethine giderken yolda zehirlenmesiyle başladı aslında. Türkler, sadece bu şekilde kendi içindeki hainler tarafından durdurulabiliyor. Bu girişim geçmişte girişimlerin aynısıdır. Amaç, Türkiye'nin hızlı yükselişini önlemek. Sadece adı, yöntemi ve aktörleri değişik. Ama kumanda eden ve sistem tamamen aynı. Fatih Sultan Mehmet'i hangi zihniyet öldürdüyse, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürmek isteyen zihniyet de aynısıdır. Ancak Meclis'i, sivil halkı bombalayarak, bu kadar ileri gidebileceklerini tahmin etmemiştik. Bu girişimi FETÖ'cüler yaptı dememiz çok basit olur. Onlar ancak büyük oyunun içinde çok küçük bir oyuncak. Onlar sadece bir maşa. Sistem, o maşayı kullandı.

Ayşe Kuşcu: Halkın demokrasiye ve devlete ne kadar güvendiğini gördük. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
İsmail Türedi: Sayın Cumhurbaşkanı halkı sokağa davet ettiği zaman, halk sokağa çıktı. Ama o davet etmeden önce vatanseverler zaten sokaktaydı. Bu darbeyi asıl kıran halktır. Ama öncüsü şartsız menfaatsiz vatanseverlerdir. Bizim içimizde her zaman şartsız beklentisiz vatanına canı feda kardeşlerimiz var. Ömer Halisdemir ismi, her zaman beni heycanlandırıyor. Açıkçası Ömer Halisdemir'i kıskandım. Ne zaman lazım olsa, milyonlarca Halisdemirimiz var. Dost, düşman gördü. Türk halkıyla oyun oynanmaz.

Ayşe Kuşcu: Bu girişimin ekonomiye yansımasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İsmail Türedi: Türk milleti, dünyaya darbenin nasıl kırıldığını ekonomi ile gösterdi. Halk Sayın Cumhurbaşkanımızın isteği üzerine dolarını bozdurdu, altına ve dolara yüklenmedi. Menfaatlerini kovalamadı. Bu da ekonominin canlı kalmasını sağladı. Millet olarak hiç korkmadık. Günlük hayatımıza ve alışverişimize devam ettik. Bu da ekonomimizin canlı kalmasını sağladı.

Ayşe Kuşcu: Siz bir vatandaş olarak ekonominin canlanması adına neler yaptınız?
İsmail Türedi: Daha önceden siparişini vermeyi düşündüğüm bir araba vardı. Hemen onun siparişini verdim. Evime kapı ve cam balkon yaptırdım. Hiçbir projemi Türkiye'de sorun var diye ertelemedim. Tüketici bazında alışveriş yaparak ekonominin canlı kalması için destek verdim.

Ayşe Kuşcu: Onpet ve Peton olarak bu sürece nasıl destek verdiniz?
İsmail Türedi: 15 Temmuz'da akaryakıtı zam gelecek, daha pahalı satacağız diye fırsatçılık yapan istasyon sahipleri oldu. Biz asla onlardan olmadık. O gece istasyonumuzu menfaat elde etmek için değil, hükümete ve devlete destek vermek için açık bıraktık. 3 gün hiç kar almadan satış yaptık. Mitinglere katıldık. Meydanlardaki su ihtiyacını karşıladık. Devletimizin ve milletimizin yanında olduk.

Ayşe Kuşcu: Projeleriniz neler?
İsmail Türedi: Ben akaryakıt istasyonu işletmecisi olarak, devlete katkıda bulunamıyorum diye her zaman bir eksiklik hissederdim. Ancak o gece her sektörde vatansever insanların olması gerektiğini anladım. Bazı akaryakıt istasyonları fırsatçılık yaparken, insanlara gerçekten darbe olduğunu hissettirmeye çalışırken, biz her şeyin yolunda olduğunu hissettirmeye çalıştık. Ve ondan sonra da işimi sevemeye başladım. Bundan sonraki süreçte, devlete ve ekonomiye katkıda bulunmak adına, stratejik ihtiyaçlarımız olan bir üretim yapmak istiyorum. En kısa zamanda projelerimi gerçekleştireceğim.

Ayşe Kuşcu: Önümüzdeki süreçte Türkiye'yi neler bekliyor?
İsmail Türedi: Türkiye çok iyi bir sınavdan geçti. Hükümete olan güven arttı. Birlik ve beraberlik sağlandı. Ayağımızdaki prangadan kurtulduk. Bundan sonra Türkiye hem ekonomik hem de siyasal açıdan çok daha güçlü bir ülke olarak yoluna devam edecek.

Ayşe Kuşcu: Son olarak neler söylemek istersiniz?
İsmail Türedi: Birliği bozacak söylemlerden uzak duralım. Bütün siyasi partilerle demokrasinin parçasıyız. Eleştiriler milli birliği bozacak boyutta olmamalı. Bu vatanda bu cesur milletle birlikte yaşamaktan mutluyum, gururluyum.