Türkiye’de okuldan çok cami var...

Sayısı 84 bin 684 olan camilerimize bir tane daha eklendi... Ayasofya 84 bin 685’inci cami oldu... Böylece İstanbul’daki cami sayısı da 3 bin 269 iken, 3 bin 270’e yükseldi.

Ne güzel! Artık cami sıkıntısı çekmeyeceğiz!

Bir takım yurttaşlarımızın Ayasofya’nın ibadete açılmasına alkış tutmalarına saygı duymak gerekir ama Ayasofya’nın bir bölümü zaten ibadete açıktı! 1991’den beri 29 yıldır Ayasofya’da namaz kılınabiliyordu.

Nitekim, duayen siyaset adamlarımızdan Hüsamettin Cindoruk, o tarihte Başbakan olan rahmetli Süleyman Demirel ile birlikte Ayasofya’da cuma namazı kıldıklarını açıkladı.

★★★

Tabii ki, iktidarın amacı başka... Her alanda sıkışan ve başarısız olarak kamuoyu desteğini hızla kaybeden AKP iktidarının, seçmen tabanının dağılmasını önlemek için son manevrası bu...

Mütedeyyin insanlarımızın dini duygularıyla oynanarak, ekonomik krizler ve başarısızlıklar örtbas edilmek isteniyor.

Zaten ibadete açık olan Ayasofya’nın bir defa da Danıştay’ın kararına dayanılarak ibadete açılmasını zafer nidalarıyla karşılayanlara şunları sormadan edemiyorum:

★★★

- Ayasofya’yı ibadete açmakla ulus olarak ne kazandık?

- Ülkede işsizlik bitecek mi?

- Mutfakları yakan pahalılık azalacak mı?

- Eğitime, öğretime bir katkısı olacak mı?

- Ekonomiyi düzeltecek mi?

- Uluslararası itibarımızı artıracak mı?

- Çiftçinin, üreticinin dertleri azalacak mı?

- Toplumsal gelişmemize katkı sağlayacak mı?

- İhracat rakamlarımız ve döviz rezervlerimiz yükselecek mi?

- Açlık sınırında yaşayan 20 milyon insanımızın karnı doyacak mı?

-Özgürlükler artacak, demokratik haklar sağlanacak mı?

-Tutuklu gazeteciler cezaevlerinden çıkacak mı?

- İfade özgürlüğü geri mi gelecek?

- Yolsuzluklar, arsızlıklar bitecek mi?

★★★

Ne olacak sahi?

Hiçbir şey olmayacak ve tüm dertler aynen devam edecek!

Ee... Neden alkışlıyoruz öyleyse?

AKP’nin siyasi şovunu AKP yandaşları alkışlayabilir ama Cumhuriyet sevdalılarının alkışlaması mümkün değil!

AKP, son dönemde kaybolan oyları toplama peşinde... Bunun için dini duyguları kullanıyor!

Maksat ibadet değil, Atatürk ve laik Cumhuriyet’le hesaplaşmak!

Türkiye’nin tapusu olan Lozan Antlaşması’nın imzalandığı 24 Temmuz günü Ayasofya cami olarak açılacak ve fetih namazı kılınacak...

Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk, Lozan kahramanı İsmet İnönü ve Cumhuriyet hukuku ile hesaplaşmak için 24 Temmuz seçilmiş olmalı... Başka neden olabilir?

Böylece, AKP’nin oyları geri gelecek mi? Yoksa bunlar son çırpınışlar mı? Zaman gösterecek!

Danıştay’ın kararı yanlış!


Ayasofya, Danıştay 10. Dairesi’nin kararına dayanılarak cami yapıldı. Ancak kararın YANLIŞ olduğu belirtiliyor.

Bunu, Adalet eski Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk söylüyor.

1934’te alınan (Atatürk’üm imzasının da bulunduğu) Bakanlar Kurulu kararının, 86 yıl sonra iptal edilmesinin doğru olmadığını söyleyen hukuk profesörü Hikmet Sami Türk şöyle diyor:

“İdari yargıda dava açma süreleri, hukuki işlemlerde istikrar ve güvence sağlamak için konulmuştur. 1934 yılında yapılmış bir işlem hakkında 86 yıl sonra dava açılıp iptal edilmesinin hukukla bağdaşır yanı yoktur!

Davalı konumunda bulunan Cumhurbaşkanlığı’nın, bir ay içinde temyiz yoluna gidip iptal davası açma hakkı vardır. Gider mi? Bekleyelim, göreceğiz.”

NOT: Tabii ki beklemeye gerek yok. Cumhurbaşkanlığı’nın iptal davası açmayacağı kesindir.

GÜNÜN SÖZÜ


Bir dinin tabii olması için, akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lâzımdır... (Atatürk)