24 Nisan 2017 00:50

Üç yıllık Ukrayna ablukasındaki kent: Pervomaysk

Okay Deprem, Donbass savaşının en çok sivil kayıp verilen ve en çok hasar alan kenti Pervomaysk'ta halkın nabzını tuttu, savaşın etkilerini inceledi.

Paylaş

Okay DEPREM
Pervomaysk

Üçüncü yılını doldurmak üzere olan Donbass Savaşı’nın halen en kritik cephelerinden birisini Lugansk Halk Cumhuriyeti (LNR) ile Ukrayna arasındaki sınır oluşturuyor. Ukrayna’nın eski Lugansk Eyaleti’ni batıdan doğuya doğru neredeyse ortadan ikiye ayıran hudut çizgisi üzerinde kimi ufak kentler var ki bir kısmı cumhuriyet topraklarına dahilken, diğer kısmı ise halen Ukrayna devletinin kontrolünde bulunuyor. Taraflar arasındaki ateş hattının hemen dibinde kalan ve çatışmaların başından beri sivil yerleşim noktalarının bilhassa Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine (USK) bağlı birliklerce düzenli olarak hedef alındığı şehirlerin başında Pervomaysk (1 Mayıs) geliyor.

ŞEHRE GİRERKEN TOP SESLERİ

Bütün Lugansk Bölgesi’nin abartısız en hasarlı yerleşim yerlerinden olan Pervomaysk, şu ana kadar en fazla sivil kaybın verildiği ve vurulmadık binanın hemen hemen kalmadığı bir kent. İletişim Bakanlığı yetkililerinden Maksim ve Danimarkalı Gazeteci Jens ile Pervomaysk’taki güncel durumu yerinde görmek; yetkililerle görüşmek, halkın nabzını ölçmek ve büyük yıkımı belgelemek üzere başkent Lugansk’tan yola çıkıyoruz.

75 kilometrelik yolun sonunda, tepelerin ardında Pervomaysk görünüyor. Kent tabelasının görünmesiyle Ukrayna mevzilerinden yapılan top atışlarını duymamız bir oluyor.  Şehre girer girmez dikkat çeken devlet kömür işletmesi idari binasının viran haldeki yapısı genel tablonun bir özeti gibi. Kent Konseyi binası ve yanındaki konser salonunun olduğu merkezi meydana geldiğimizde Lenin heykelinin önünde sıra dışı bir görüntü karşılıyor; şu ana kadar USK tarafından kentin değişik bölgelerine aralıksız olarak atılan tank, top ve roket mermilerinin yüzlercesi alanda sergileniyor. “Geçmişi hatırlıyoruz, geleceği kuruyoruz” yazılı pankartın önünden geçerek kentin başındaki isimle, Sergey Pavloviç Afanasyev ile görüşmek üzere bölge yönetim konseyi binasına giriyoruz.  

SANAYİ VE MADEN BÖLGESİNİN MERKEZİ

Savaş öncesi kendisine bağlı yerleşim birimleriyle birlikte nüfusu yüz bine yaklaşan Pervomaysk, birinci dereceden sanayi ve maden bölgesinin idari merkezi. 1765 yılında kurulan kentin ambleminde yarı çark, tüten fabrika bacaları ile madeni simgeleyen höyük ve kömür delme aleti yer alıyor.

Temmuz 1942 ile Eylül 1943 arasında Nazilerin işgaline maruz kalan kent, 2014 temmuz ayında bu sefer USK tarafından kuşatma altına alındı ve sadece iki ay içinde bine yakın kişi hayatını kaybetti. Aynı senenin nisan ayından bu yana LNR’ye bağlı Kazak-milis birliklerinin kontrolünde bulunan şehir, hem Donbass’ın hem de eski Ukrayna’nın önde gelen sanayi kuruluşlarından “Karl Marx Elektromekanik Fabrikası”nı bünyesinde barındırıyor. Yöre aynı zamanda, Ukrayna’nın kontrolündeki bölgedekilerle beraber toplam yedi büyük madene sahip.  

BELEDİYE BAŞKANI AFANASYEV: BİNE YAKIN İNSANIMIZ ÖLDÜ

Pervomaysk’ın kritik konumunu kısaca tarif edebilir misiniz?

Kentimiz halen Ukrayna’nın üç taraftan kuşatması altında. Pervomaysk ile Ukrayna arasında halen resmi sınır kontrol noktası yok. Ateş hattının en yakın noktasının yerleşim birimlerine mesafesi 500 metre. Demir yolu hattı bir nevi aramızdaki fiili sınırı belirliyor. Öte yandan suyun öbür yakasında idari olarak bize bağlı pek çok kasaba halen diğer tarafın de facto kontrolünde. Zalatoye (3 bin 500 nüfus) gibi kasabalar ise üç senedir LNR ile Ukrayna arasında ikiye bölünmüş durumda. Benzer biçimde Kalinina adlı beldenin yıkılan köprüsü de oranın fiilen ikiye ayrılmasına yol açtı. Ukrayna keskin nişancıları hakim oldukları tepeden sivil halkı ve evleri keyfi olarak vurmayı sürdürüyor.  

Zalotoye ve Kalinina gibi benzeri çarpıcı örnekler daha var mı?

Elbette, örneğin Novoaleksandrovka köyü. Yüzlerce kişilik nüfustan geriye, aralarında yatağa bağlı yaşlıların da olduğu 80 kişinin kaldığı bu yerleşim birimi tam olarak tarafsız ara bölgede yer alan yegane yerleşim noktası konumunda. Ukrayna tarafı orayı büsbütün kaderine terk ettiği gibi Kızıl Haç dahil hiçbir kurumun yardım ulaştırmasına müsaade etmiyor. Bir keresinde bizden elektrik işçileri, bakım-onarım işi için oraya gittiğinde Ukrayna askerleri onları gözaltında alarak dövdü; ardından da araçlarını yakıp ölümle tehdit etti.    

UKRAYNA SUYU VE ELEKTRİĞİ KESİYOR

Bölgenizde alt yapı savaştan çok ciddi zarar gördü ve görmeye devam ediyor. Gelinen noktada alt yapı hizmetlerinin durumu hakkında neler söylersiniz?

Pervomaysk’ın su ihtiyacı halen Ukrayna’nın kontrolü altındaki bölgeden sağlanıyor. Ukrayna yönetimi de savaş ile alamadığı bölgemize, istediği gibi su kesintisi uygulayarak diz çöktürmek istiyor. Pervomaysk’ın günlük su ihtiyacı ortalama 18 bin tonken, alabildiğimiz miktar yalnızca 4 bin ton. Ancak bir iyi haber var ki o da Lugansk’tan buraya yeni bir su iletim hattının inşa halinde oluşu. Çok yakında ve nihayet LNR’den su almaya başlayabileceğiz. Gaz da 2015 yılının sonlarına değin Ukrayna’dan olabildiğince sınırlı kapasitede verilirken, Rusya’dan çekilen ayrı hat sayesinde epeydir Rus gazını doğrudan alabilir haldeyiz. Keza elektrik konusunda da 2015 sonuna kadar tamamıyla Ukrayna’ya bağımlıyken ve bunu sonuna kadar kullanan Kiev yönetimi, uzun süreli elektrik kesintileri yaparken, artık çoktandır Lugansk şehri üzerinden alıyoruz elektrik hattını.    

Son zamanlarda Ukrayna bombardımanında bir azalma veya değişim var mı?

Pervomaysk’ımız abartısız her gün vurulmaya devam ediyor. (Bu cevaptan kısa bir süre sonra içinde bulunduğumuz bina büyük bir gürültü eşliğinde sarsılıyor) USK’nin ağır silahlı birimlerinin en yakın pozisyonları bulunduğumuz noktaya 2-3 kilometre mesafede. Günün herhangi bir vakti, şehrin herhangi bir noktasını ateş altına alabiliyorlar. Ancak çok yönlü ateş ekseriyetle öğleden sonra başlayıp gece yarısı yoğunlaşıyor. Geçtiğimiz günlerde örneğin bir okulu hedef aldılar. Şunu pekala söyleyebilirim ki, şu ana kadar şehirdeki binaların yüzde 92’si çeşitli yoğunluklarda zarar gördü. Çok ağır hasara uğrayan büyük ölçekli onlarca sivil konut binası halen ısıtılamıyor. Sadece 2016 yılı içinde 40 müstakil ev Ukrayna ordusu tarafından yok edildi.

BİNE YAKIN İNSAN HAYATINI KAYBETTİ

Savaş, nüfusta ne gibi değişime yol açtı?

Taşra hariç kent merkezinin nüfusu savaş öncesi 40 bin civarındaydı. Bütün köy ve kasabaları hesaba katıldığında ise yüz bin küsurdu. Savaşın ilk aylarında 3 binlere kadar geriledi. Ancak şimdilerde 20 bin seviyesine yaklaştı. Ve dönüşler de her şeye rağmen sürüyor. Gelinen noktada ilimiz nüfusunun yarısından biraz fazlası Ukrayna’ya bağlı güçlerin işgali altında.

1000’e yakın insan da yaşamını yitirdi. Bunların çoğunluğu sivillerdi ve insanların çoğu da sokakta yürürken, araç beklerken; daire ve evlerinde ve hatta sosyal yemekhanelerde yemek yedikleri sırada can verdi. Gene birkaç bin insan da çeşitli şekillerde yaralandı.

FABRİKALAR VE MADENLER KAPALI

Ekonomik açıdan kendinizi nasıl çekip çevirebiliyorsunuz?

Uzunca süredir aktif halde hiçbir resmi/özel işletme veya fabrika yok. Savaş öncesi Ukrayna tarafındakilerle birlikte sayısı yedi olan madenlerden bizde olanları çalışmıyor. Bu madenlerden yalnızca 70 kadar işçi Bryanka’daki madende çalışmaya gidiyor. İlk ünitesi ta Çarlık devrinden kalma Karl Marx Fabrikası, Ukrayna savaş uçakları tarafından 2014 yazında dört kez bombalandı. İşçilerin bir kısmının bölgeden gitmesi ve de hammadde yetersizliğinden dolayı bu devasa işletme kapalı durumda.          

Bu durumda on binlerce insan nasıl ve neyle geçiniyor, ne şekilde hayatta kalabiliyor?

Pervomaysk ve etrafında bizim kontrolümüzdeki küçük yerleşim yerlerinde oturan 27 bin kişinin 12 bini emekli. Ayrıca okul, hastane gibi devlete bağlı kurumlarında çalışanların sayısı da 1000 dolayında. 1000 kişi de belediye hizmetlerinde istihdam ediliyor. Toplamda nüfusun yarısından biraz fazlası devletten maaş alıyor, bu şekilde de ekonomi şimdilik kendini çekip çeviriyor. Ayrıca Rusya’dan gelmeye devam eden her türden insani yardımı da buna eklemek lazım.

‘BOMBALARA ALIŞTIK ARTIK’

Belediye Başkan Yardımcısı Rostislav İgoryeviç Skaçkov ile geniş bir kent turuna çıkıyoruz. İlk durağımız olan şehir müzesinde ‘Pervomaysk’ın Gözyaşları’ başlığı altındaki büyük panoda bir kentin adım adım imha edilişinin karelerini seyrediyoruz. Ayrı bir salonda ise Ukrayna ordusunun yağdırdığı ağır silah mühimmatı örneklerini görüyoruz. Müzenin hemen yanı başında; bombalanan konut binasının üst katları tamamen havaya uçurulmuş, yapı üstü açık vaziyette duruyor. Yakınlarda Sverdlov Sokağı’nda bulunan okul ve posta binaları da farklı zamanlarda sekiz defa vurulmuş.

Buradan Kharkov Sokağı’na geçip; neredeyse dümdüz edildikten sonra sıfırdan yeniden inşa edilmiş beş katlı bir Khuruşçyov dönemi apartmanının önünde duruyoruz. Burada kimi kent sakinleriyle konuşma fırsatımız oluyor:

Vladimir Siadorov (61): Savaş öncesi Ukrayna Futbol Federasyonunda profesyonel spor denetmeniydim. Dairem sıçrayan şarapnel parçalarından dolayı zarar gördü. LNR’nin bir an önce tanınmasını istiyorum.                                            

Lisa (9 yaş): 4. sınıfa gidiyorum. Hemen her gün atılan bomba ve mermilere artık alıştım, bundan dolayı genel olarak korkmuyorum. Yalnız ateş çok olunca bazen ürküyorum tabii ki. Savaşın başlarında bir ara anne-babam ve küçük kız kardeşimle birlikte Artyomovsk kentine gidip sığındık.

Yelena (25): Üç yaşında bir oğlum var. Oturduğumuz beş katlı binanın hemen yanındaki bahçeye top mermileri düştü. Şarapnel sıçramaları ve sarsıntılara artık aşinayız.

  • Lisa 9 yaşında. 25 yaşındaki Yelena'nın ise 3 yaşında bir oğlu var. Savaş koşullarında yaşam mücadelesi veriyorlar.

YARI YIKIK KATYOLLAR VE ÇALIŞMAYAN MADENLER

Sovyet döneminden kalma merkezi ısıtma sisteminin her ilçede bulunan sıcak su ve ısı dağıtım istasyonlarına “katyol” deniyor. Şehir çapında sayıları sekizi bulan katyolları da Ukrayna güçleri aralıklarla hedef almayı sürdürüyor. Şehir idaresi onarıma yetişmeye çalışırken, binlerce insanın uzun kış aylarını önemli ölçüde sıcak su ve ısıtmadan mahrum geçirmek zorunda kaldığını öğreniyoruz.

Buranın ardından, Pervomaysk’ın merkez ve çeperindeki iki madenden birine yolumuz düşüyor. 22 Temmuz’da ilk bomba ve mermilerin düştüğü madenin 2 bine yakın işçisi, ertesi günden itibaren işe gidemez duruma gelmiş ve o gün bugündür diğer madenler gibi burası da giderek çürümeye terk edilmiş. Derinliği 1100 metreye kadar inen Sovyet yapımı bu madenin girişinde yürürken “mayınlara dikkat!” diye sürekli uyarılıyoruz.

İstisnasız her taraf, kimi zaman yürümeyi zorlaştıran sıklıkta irili ufaklı mermi kovanları ile kaplı. Delik deşik olmuş duvar, pencere ve kapıların dibinden geçip buradan ayrılıyoruz. Aracımızla yolda devam ederken, “İnter-Yatırım” kömür firmasının koca binasının bir kısmının yanmış ve sanki yağmalanmış hali gözümüze ilişiyor.  

YERLE BİR EDİLEN SİVİL KONUTLAR

Geride bıraktığımız sokak ve caddeleri sallı sollu saran apartman ve bahçeli evlerden hafif, orta ve ağır ölçekte yıkıntıya uğramış olmayan yok. Kimi pencerelerin cam ve çerçeveleri ya yok, ya geçici olarak muşamba ile kapatılmış. 2014 ağustosunda Ukrayna tanklarının günler boyunca hedef aldığı konut bölgesine doğru devam ediyoruz. Bu mahallede konutların önlerindeki açıklık ve avlular, havaya uçurulmuş çatılardan ve binaların dövülmüş duvar ve kaplamalarından dökülen tonlarca beton kalıplarıyla dolmuş. O sırada Rostislav İgoryeviç bize, bu yapıları tanklarla vururken Ukrayna askerlerinin bizzat kendilerinin çektiği videoyu seyrettiriyor. Bir ara bu konut binalarından birinin içerisine girip üst katlarda bir daireye adım atıyoruz. Açılan ateş neticesinde tamamen yanan dairede bir aile yok olmuş. Konutların bazılarının ayakta durması bile mucize gibi gelirken, seyrek de olsa en zor şartlarda bazı dairelerde halen yaşamaya çalışanların olduğu görülüyor.

BURADA ‘İNSANLAR’ VAR

Artık şehirden çıkmak üzere ilerlerken, toplu konutların giriş katlarına kocaman harflerle ve epey sıklıkla “insanlar” yazıldığını fark ediyoruz. Toplu halde girişlere ve bodrumlara saklanan sivillerin; Ukrayna ordusunun gazabından sakınmak adına bu yola başvurduklarını öğreniyoruz.

Tam benzeri manzaralar bitti derken bu sefer de darmaduman edilmiş koca koca yüksek okul ve yurt binalarına şahit oluyoruz.

Vakit ikindiye gelirken, karanlığa kalmadan Lugansk’a dönmek üzere bir açık hava enkazından farksız hale gelmiş, yarı hayalet kent Pervomaysk’tan ayrılıyoruz…

ÖNCEKİ HABER

‘Evet’ diyenler bile hileyle kazanıldığının farkında

SONRAKİ HABER

‘Yarının çocukları, gülleri için’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...