Türkiye'nin dört yanı diplomatik sorunlu

Türkiye'nin dört yanı diplomatik sorunlu
Başbakan Yıldırım dönemindeki Türkiye’nin dünyayla ilişkisi, “komşularla sıfır sorun” diye yola çıkıp, “sıfır komşuyla” giden Davutoğlu’nu aratmıyor.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabıyla gündeme gelen “komşularla sıfır sorun” ve Başbakan Binali Yıldırım’la sürdürülen “Düşmanlarımızı azaltacağız, dostlarımızı çoğaltacağız” söylemi lafta kaldı.

Rusya ve İsrail’le olan anlaşmazlıklar giderilmiş gözükse de Avrupa’da referandum toplantıları nedeniyle gerilen ilişkilere işgal edilmiş 18 adacık nedeniyle Yunanistan ve yeni seçimden çıkan Bulgaristan da eklendi. Irak ve Suriye ile sorunlu halin sürdüğü dönemde bu kez İran’la diplomatik kriz patlak verdi. Böylece Türkiye, çevresindeki tüm komşularla sürtüşmeli, kavgalı hale geldi.

İran, Ankara’nın son açıklamalarına sert tepki göstererek, Türkiye’nin tavrı için, “Müdahaleci, sorun yaratıcı” dedi. İran Dışişleri Bakanlığı, Ankara’nın, “İran, Yemen, Irak ve Suriye’deki kuvvetini çekmeli, bu ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı duymalı” açıklamasına ve Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ın sözlerine tepki gösterdi.

 İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasimi, Türkiye’nin İran’dan yeni bir mülteci dalgasının başlayabileceği açıklamaları için, “Gerçek dışı ve dayanaksız. İran 30 yılı aşkındır milyonlarca Afganistanlı sığınmacıya ev sahipliği yapmaktadır. Dolayısıyla da Türkiye İran’dan, sığınmacı ve insani konuları siyasi amaçlı ve komşulara karşı kullanmadığı için büyük ders çıkarmalıdır. Türk yetkililer, insani konuları siyasi krizlerle ilişkilendirmemeli ve komşu ülkelerin egemenliğine saygı göstermeli” diyerek şunları söyledi: “Maalesef Türk yetkililerin asılsız, sorunsal ve müdahaleci söylemleri komşularına karşı devam etmektedir. Onlar komşularını suçlayarak bölgede yürüttüğü müdahaleci ve yayılmacı dış politikasının haklı olduğunu göstermek istiyor.”

İran’ın açıklamalarına yanıt veren Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, şunları söyledi: “Benim söylemim tam da budur: ‘Türkiye, İran’ın doğusundan gelip, İran üzerinde Türkiye’ye, Türkiye üzerinden de Avrupa’ya geçebilecek düzensiz bir göç hareketini de başarıyla engelliyor.’ İran tarafının bu açıklamayı yanlış tercüme ettiğini düşünüyorum.

Ben ‘İran bir düzensiz göçü tahrik ediyor, teşvik ediyor’ falan demedim ki. İran tarafı, ‘Biz yıllardan beri en fazla mülteciyi yönetiyoruz, çok başarılıyız Türkiye’nin aklına ihtiyacımız yok’ demiş. Tabii herkes aklının hayrını görsün. Benim söylediğim tam da budur.” Ankara’dan geçen hafta yapılan açıklamada, “Irak’ta mezhep gerilimi yükseliyor. Irak’taki olay aynı zamanda mezhep geriliminden dinamizmini alan aslında bir ırkçılıktır, o da İran’ın adeta kendi o tarihten gelen ırkçılığını bölgede yayılmacı politikalarıyla geliştirmesidir” denilmişti.

 Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ise geçen pazar günü, CNN Türk’te yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “İran’da aldığımız bilgilere göre yaklaşık 3 milyon mülteci var. İzinsiz mülteci var ve bunlar Türkiye’ye doğru hareketlenme içerisinde. İran’daki 3 milyon mülteci Türkiye’ye gelmeye çalışıyor. Daha çok Afgan maalesef. Şöyle bir endişemiz de var. Sanki Türkiye’ye doğru göçlerine İran devleti de yardımcı oluyor demeyeyim de göz yumuyor gibi.”