1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Suriyelilerin geri dönüşü mümkün mü?

15 Kasım 2018

Suriye’de yedi yılı geride bırakan iç savaşın başlarında ülkesinden kaçanlara açık kapı politikası uygulayan Türkiye şimdi mültecilerin geri dönüşü üzerine kafa yoruyor.

https://p.dw.com/p/38G5q
Syrien Flüchtlinge in Idlib
Fotoğraf: Reuters/O. Orsal

Suriye’deki iç savaşın yol açtığı göçten en çok etkilenen ülkelerden biri de Türkiye. Türkiye İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi'nin verilerine göre 2011’de patlak veren iç savaşın ardından bugün Türkiye'de yaşayan Suriyelilerin sayısı 3,5 milyonu geçti. Bu mülteci olarak kayıtlara geçen resmi rakam. Kayıt dışı Suriyeliler de hesaplandığında sayının çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.

Ancak şimdi Ankara'nın gündeminde Türkiye'de Suriyeli mültecilerin geri dönüşü var. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, yaklaşık iki hafta kadar önce Suriye’nin kuzeyinde düzenlenen askeri operasyonların ardından yaklaşık 260 bin Suriyeli'nin ülkelerine geri döndüğünü açıklamıştı. Daha fazla Suriyelinin dönüşü için Ankara'daki planlamalar devam ediyor.

Bu nedenle ülkelerine geri dönmek isteyenlere Ankara’daki Göç İdaresi ve valilikler kolaylık sağlıyor. Yetkili makamlara geri dönmek istediğini ileten Suriyeliler, kendilerine tahsis edilen araçlarla sınır hattına taşınıyor ve burada işlemleri yapıldıktan sonra ülkesine uğurlanıyor. Ancak geri dönen Suriyelilerin akıbeti belirsiz. Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, "Bundan sonra ne yaptıklarına dair bilgimiz olmuyor. Onları kontrol de takip de edemiyoruz” diyor.

Suriyeli çocukların önemli bir kısmı okula gidemiyor
Suriyeli çocukların önemli bir kısmı okula gidemiyor Fotoğraf: picture alliance/NurPhoto/D. Cupolo

"Türkiye çelişen bir pozisyon içinde"

Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof.Dr. Murat Erdoğan, Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda “kendi içinde çelişen politik bir pozisyona” düştüğü görüşünde. Türkiye'nin önce "her ne olursa olsun Suriyelileri kabul etmek zorundayız” politikası yürüttüğünü belirten Erdoğan, "Bu söylemden vazgeçildi. Şimdi hükümet ‘bunları nasıl geri göndereceğiz’ derdine düştü” diyor.

Murat Erdoğan, bu politikanın neden çelişkili olduğunu da “Çünkü geri dönüşün gerekçeleri henüz oluşmadı. Suriye, geri dönülecek bir ülke değil. Son 7 yılda 260 bin Suriyelinin ülkesine dönmüş olması, bize sürekli bir geri dönüşün olacağını göstermiyor” sözleriyle anlatıyor. Erdoğan, bu noktadan sonra artık Suriyelilerin gönüllü olarak geri dönmeyeceğini belirtiyor. Erdoğan, "İnsanların içinde böyle bir istek yok. Günde 400 Suriyeli bebeğin doğduğu bir Türkiye’den bahsediyoruz. Yılda 140 bin bebek” diyor.

Yardımlar yetmiyor

Ankara, geri dönüşlerle ilgili BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve AB Delegasyonu ile de görüşüyor.

AB Delegasyonu Türkiye Temsilcisi Christian Berger, geri dönüşten çok Suriyelilerin entegrasyonuna odaklanılması gerektiğini düşünüyor. AB’nin Türkiye’ye yardımlarının gün geçtikçe arttığını, özellikle eğitim ve meslek projelerini desteklediğini hatırlatan Berger, Türkiye’deki Suriyeli çocuklardan 300 bininin henüz okula gidemediğini, bu çocuklara eğitim imkanı sunmaya kararlı olduklarını söylüyor. “Mülteciler meslek edinmeli, yerel iş piyasasında iş bulmak için Türkçe’yi öğrenmeli ve elbette ki Arapça’yı unutmamalı. Ülkelerine döndüklerinde Suriye’yi onlar yeniden kuracaklar” diyen Berger, Türkiye’yle işbirliğini bu esaslar üzerinden sürdürdüklerine vurgu yapıyor. Berger, Suriye’ye kitlesel dönüşlerin olabilmesi için ülkede güvenlik ve istikrarın sağlanmasının temel koşul olduğuna da dikkat çekiyor.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Türkiye Temsilcisi Jean Marie Garelli de Suriye’de mevcut koşulların geri dönüşe uygun olmadığı kanaatinde. Garelli, "Biz bunu herkese söylüyoruz. Yine de geri dönüş kararı mültecilerin kendi kararı” diyor. Garelli, Türkiye'nin 3,5 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaparak tüm dünyanın takdirini kazandığını, ancak Türkiye’nin yüklendiği sorumluluğu özellikle Avrupa ülkelerinin de paylaşması gerektiğine vurgu yapıyor. Fransa ile Almanya’nın Suriye’de yeniden inşa sürecinin hızlanması ve geri dönüşlerin gönüllülük esaslı yapılması konusunda hemfikir olduğunu anlatan Garelli, “Biz, Suriye’de mevcut genel koşulların geri dönüşe uygun olmadığını tüm taraflara söylüyoruz” diyor. Garelli, yine de geri dönüş kararını mültecilerin kendilerinin vereceğini belirtiyor.

Türkei EU Flüchtlingsdeal Symbolbild
Fotoğraf: picture alliance/dpa/MOKU/Uygar Onder Simsek

Kamplar kapatılıyor

Öte yandan Suriyeli mülteciler için oluşturulan mülteci kampları da yavaş yavaş kapatılıyor. Türkiye, kamplarda sadece çalışamayacak, kendine bakamayacak derecedeki yaşlıların, kadınların ve çocukların kalabileceği konusunda da Suriyelileri bilgilendiriyor. Bununla birlikte kamplarda yaşayan mülteci sayısının da azaldığı gözleniyor.

Kamplarda yaşayan Suriyeli sayısı 2017 sonunda 228 bin 251 kişiyken, bu sayı Ekim 2018 itibariyle 177 bin 376 kişi olarak açıklandı. Göç İdaresi’nin kampları zaman içinde boşaltma ve sadece acil durumlar için korumaya dönük çalışma planı işliyor.

Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, “Geri dönüşlerin düzenli ve hızlı bir şekilde olmasının sahadaki gelişmelere bağlı olduğunu görüyoruz. Bu süreçte de BM ve AB ile sorumluluk paylaşımını artırmak istiyoruz. Tabi burada kendimize bir hedef süre, hedef kitle öngöremiyoruz” diyor.

Hilal Köylü

© Deutsche Welle Türkçe