1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye'de yargı reformuna 'dar kapsam' ayarı

9 Temmuz 2019

Hükümet, Türkiye’de ifade özgürlüğünün genişlemesini merkeze alan yargı reform paketini daraltılmış bir kapsamla meclis gündemine getirmeyi planlıyor. Kapsam konusunda şüpheli olan muhalefet ise köklü bir reform istiyor.

https://p.dw.com/p/3LmBz
Deutschland Justitia auf dem Gerechtigkeitsbrunnen in Frankfurt
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/A. Dedert

Hükümetin, yargı alanındaki yeni düzenlemeleri içeren reform paketi AKP ile MHP’yi karşı karşıya getirince, AKP cephesi paket üzerinde yeni çalışmalara başladı. Üzerinde yeniden çalışılmış paketin ancak sonbaharda başlayacak yeni yasama yılında TBMM gündemine gelebileceğini hesaplayan AKP kurmayları, 15 Temmuz’a kadar gündeme getirilecek ‘dar kapsamlı’ bir düzenleme ile kamuoyundaki beklentiyi karşılamayı hedefliyor.

Kimler tahliye edilecek?

Yargı reformu paketiyle ifade özgürlüğünü ilgilendiren yargı kararlarına karşı kanun yolu güvencesinin artırılabileceği, 5 yılın altında kalan cezalar içeren yargı kararlarının da Yargıtay’ın temyiz incelemesine açılabileceği duyurulmuştu. En çok Cumhuriyet gazetesi yazarlarının yargılandığı davayı etkilemesi ve tahliyeleri gündeme getirmesi beklenen bu yöndeki düzenlemenin özellikle PKK ve Fethullah Gülen bağlantılı davalarda da örnek olabileceği yönünde AKP içinde tartışmalar yükseldi. 

Bu tartışmalara ilişkin DW Türkçe’ye bilgi veren AKP’li yetkililer, paketin meclisten geçmesiyle birlikte tahliyesi gündeme gelecek 30 bin hükümlünün içinde terör suçlularının da olacağına ilişkin kaygıları olduğunu belirtti. Bu yüzden AKP’de, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la da yapılacak değerlendirmeler doğrultusunda paketin üzerinden yeniden geçilmesine dönük planlamalar var.

Yargı paketiyle yapılacak düzenlemeler çerçevesinde cezaevlerinden "Kim tahliye edilecek, kim tahliye edilmeyecek" noktasında MHP’den de yargı paketine itirazlar olduğu Ankara’da siyaset kulislerine yansıdı.

MHP TBMM Grup Başkanvekili Erkan Akçay, olası tahliyeler konusuna yaklaşımları hakkında DW Türkçe’ye bilgi verirken "AKP ile ortak çalışma yürütmüyoruz" açıklaması dikkat çekti.

MHP’nin kamuoyunda af olarak bilinen şartlı ceza indirimiyle ilgili yasa teklifini daha önce meclise sunduğunu hatırlatan Akçay, "O teklifimizin de yargı reform paketi kapsamında değerlendirilmesini istiyoruz" dedi. Akçay, "Bizim anladığımız; yargı reform paketi hükümet tarafından birkaç etapta gündeme getirilmek isteniyor. Bu haftayı da bekleyelim, görelim" diye konuştu.

"Çocuk oyuncağı olmasın"

CHP, genel olarak ifade özgürlüğünü korumak için Terörle Mücadele Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nun uluslararası ölçütlere ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu düzenlemelerle ilgili içtihatlarına uygun hale getirilmesini istiyor.

CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Özkoç, AKP ile MHP’nin anlaşmazlık noktasını "İnfaz Yasası’ndaki ceza indirimi meselesi" olarak tanımlıyor. Özkoç, AKP’nin İnfaz Yasası’nda yapılacak olası bir değişikliği MHP’yi memnun etmek adına yapmaması gerektiğini özellikle vurguladı. Bu yüzden CHP, AKP’nin meclis gündemine nasıl bir düzenleme getireceğini açıklamaktan kaçındığı görüşünde.

Hükümetin yargı bağımsızlığı ve adil yargılama konusunu da ciddiye almadığını belirten Özkoç, "Siz yargıyı bağımsız kılmazsanız, yargıyı yönetmekte diretirseniz, ortaya koyduklarınız paket falan olmaz" dedi.

Engin Özkoç, hükümete “Yargı paketi deyip, bütün ülkeyi beklentiye soktunuz ama ortada bir şey göremiyoruz. Önümüze çocuk oyuncağı gibi bir şey getirmeyin. Ülkenin yönetimi ciddiyet ister" diye konuştu.

Eleştiri amacıyla yapılan ve şiddet içermeyen düşünce açıklamalarının suç kapsamından çıkarılması gerektiğini söyleyen Özkoç, Anayasa Mahkemesi’nin özgürlükler lehine verdiği kararlarla birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarının içtihat olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Yargı hükümet kontrolünden çıksın"

HDP Sözcüsü Saruhan Oluç da, yargıda reform paketinden beklentilerini “düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalı, yargı süreçlerine ilişkin köklü değişiklik olmalı, adil yargılama hakkı garanti altına alınmalı, infaz rejimindeki eşitsizlikler giderilmeli" sözleriyle özetledi.

Hükümetin, yargıdaki çöküşün üstüne geçici çözümlerle gidemeyeceğini savunan HDP, yargının hükümet kontrolünden çıkmadıkça hiçbir reform amacına ulaşmayacağı görüşünde. Oluç, Türk yargısının mevcut haliyle toplumun her kesiminde "büyük yaralar" açtığına vurgu yaptı.

"Alaattin Çakıcı’ya takıldılar"

İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen ise, AKP ile MHP’nin İnfaz Yasası’nda anlaşamadıklarını dile getirdi. Seymen, "İnfaz yasası söz konusu olunca kimlerin serbest kalacağı gündeme geliyor. Tecavüzcü, kaçakçı da kapsama girebiliyor. MHP’nin bu kapsamda başından beri Alaattin Çakıcı’yı serbest bırakma peşinde olduğunu biliyoruz. Hükümet de, kimin serbest kalıp, kimin kalamayacağı konusunda kafa karışıklığı yaşıyor" şeklinde konuştu.

Seymen, hükümetin çözüm üretecek doğru düzgün bir af yasası çıkartılması durumunda destek vereceklerini belirtti. Seymen, köklü bir reform yapılmadığında, her üç-dört yılda bir infaz yasasında değişikliğe gidilerek cezaevlerinin boşaltılarak Türkiye’de yargı reformundan söz edilemeyeceğine dikkat çekti.

AB de bekliyor

Yargıda reform paketi, AB’yle üyelik müzakereleri kapsamında Türk hükümetinin hazırladığı "Yargı Reformu Strateji Belgesi"nin hayata geçirilmesi olarak tanımlanıyor. Strateji belgesini Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamış, "Daha hızlı ve etkin bir yargı sisteminin hayata geçirileceği" sözünü vermişti.

Bu kapsamda adil yargılama ve yargının bağımsızlığını öne çıkaran Adalet Bakanlığı da, Terörle Mücadele Yasası, İnfaz Yasası ve Ceza Yasası başta olmak üzere temel kanunlarda yeni düzenlemelerin yapılmasını öngörmüştü.

Bu düzenlemelerle, ifade özgürlüğünü ilgilendiren yargı kararlarına karşı kanun yolu güvencesinin artırılacağı, uzun tutukluluk sürelerinin kısaltılacağı, yargıda kalitenin artırılması için hukuk meslek sınavlarının yaygınlaştırılacağı, internet sitelerine toptan erişim engeli getirilmesi yerine, sorunlu olduğu mahkeme kararı ile tespit edilen içeriğin engelleneceği, avukatlara yeşil pasaport verileceği öngörülmüştü.

Hilal Köylü / Ankara

© Deutsche Welle Türkçe