Türkiye, dün akşam saat 20.55'te Elazığ'dan gelen son
dakika deprem haberiyle sarsıldı. Kandilli verilerine göre, deprem 6.8
büyüklüğünde meydana geldi. Kilis'ten Samsun'a Irak'tan Suriye'ye kadar çok
büyük bir bölgede hissedilen deprem, Elazığ ile Malatya'da yıkıma neden oldu.
Depremde ilk belirlemelere göre 22 kişi hayatını kaybederken, 1031 kişi de
yaralandı. Deprem sonrası 97 artçı deprem kaydedildiği bildirildi. Sabah
saatlerinde basın açıklaması yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Elazığ'da
18, Malatya'da 4 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 39 kişinin de göçük altından
sağ olarak çıkarıldığını duyurdu.
Elazığ dün 6.8 şiddetindeki depremle sarsıldı. Dün
saat 20.55’teki depremin merkezi Sivrice ilçesi olarak açıklandı. Kandilli Rasathanesi
depremin büyüklüğünü 6.5, derinliğini ise 5 km olarak açıklarken AFAD depremi
6.8 büyüklüğünde ve yerin 6.7 km altında olarak açıkladı. Deprem Malatya,
Diyarbakır, Tunceli, Mardin, Bingöl, Bitlis, Suriye ve Irak’tan hissedildi.
Vatandaşlar depremle beraber panik halinde evlerinden sokaklara çıktı. Bu
depremden sadece 13 dakika sonra 5.4, saat 21.17’de 5.1 büyüklüğünde artçı
sarsıntılar kaydedildi.
BAKANLARDAN SON DAKİKA AÇIKLAMALARI
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca deprem bölgesinde basın mensuplarına açıklamalarda
bulundular. Bakan Soylu, "Elazığ'da şu anda 30 vatandaşımızın arama
kurtarma çalışmaları devam etmektedir." dedi. Bakan Koca ise, "Ağır
yaralıların 3'ü Malatya, 2'si Elazığ'da. Elazığ'da ikisi kalp krizinden 13
kişi, Malatya'da ise 5 kişi hayatını kaybetti. Uçak ve helikopter ambulansımız
da hazır halde gerektiğinde hizmet veriyor olacak." ifadelerini kullandı.
Bakan Kurum, "Artçı sarsıntılar devam ediyor, riskli binalara
girmeyin." dedi.
TÜRKİYE, ELAZIĞ’A YARDIMA KOŞTU
AFAD depremden hemen sonra bölgeye hem arama kurtarma ekiplerini hem de yardım
malzemelerini sevk etti. 28 ilden 418 arama kurtarma ekibiyle beraber 8 ildeki
lojistik depolarından bölgeye 1689 çadır, 1656 yatak ve 9 bin 200 battaniye
gönderildi. Türkiye’deki bir çok il ve ilçe belediyesi de kurtarma ve yardım
ekiplerini Elazığ’a gönderirken, ayrıca Elazığ ve çevre illerde depremden
etkilenen vatandaşlar için giyecek ve yiyecek yardımı toplamaya başladı.
Kızılay başta olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ekipleri de
bölgeye gelerek vatandaşların barınma ve yiyecek ihtiyaçlarını sağlamak için
seferber oldu. Kurtarma çalışmaları sürerken, enkaz altında kalan bazı vatandaşların cep telefonları ile bulundukları yeri yakınları ve yetkililere bildirmesiyle kurtarıldığı görüldü.
DIŞARIDA SABAHLADILAR
6.8 büyüklüğündeki deprem hem merkez Elazığ’da hem de depremin hissedildiği
civar illerde büyük paniğe yol açtı, halk sokaklara döküldü. Diyarbakır,
Malatya, Tunceli, Bingöl, Bitlis, Mardin dışında Hatay ve Adana, Mersin,
Samsun, Niğde gibi şehirlerde de hissedildi. Deprem öte yandan Suriye, Irak ve
İran gibi civar ülkelerde de hissedildi. Elazığlı vatandaşların bir bölümü dışarıda sabahlarken, bazıları da okullar ve spor tesislerinde geceyi geçirdi.
DEPREM UZMANLARI: DOĞU ANADOLU FAYI UYANDI
Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Elazığ’da daha önce de bir
deprem olmuştu. Bu bölge kritik bir bölge. Çünkü bu bölgede fay hattının
gerilimi yüksek... Böyle bir depremin olabileceği bekleniyor ve
öngörülebiliyordu. Doğu Anadolu’da uzun süreden beri bir deprem yoktu.
Bekleniyordu ama bu deprem önemli. Yer kabuğunu kırmış olabilir. Bu anlamda da
büyük bir enerji boşalmıştır. Artçılar olacak.
Prof. Dr. Naci Görür: Doğu Anadolu fay hattı uyanmaya
başladı. Bu fay üzerinde uzun yıllardır deprem olmuyordu. Bu deprem fayın
hareketlendiğini gösteriyor. Bu zamana kadar depremler Kuzey Anadolu fayı
üzerindeydi. Bu fay kırıldı 7 üzerinde deprem meydana geldi. Bu fayda büyük
depremler görmemiştik. Bu da bizi endişelendiriyordu. Kuzey Anadolu deprem
üretip enerjiyi atıyor ama burada da bir deprem zinciri meydana getirebilir
diye düşünüyorduk. Elazığlı olmam nedeniyle, Elazığ'da bir zamanlar Elazığ'ın
depremselliği ile ilgili konferanslar verdim, uyarılar yaptım, Elazığ ve
köylerini depreme hazırlayın dedim. Bu konuda kitaplar basıldı. Ama maalesef
pek bir şey yapılmadı. Tıpkı İstanbul'da olduğu gibi. Bununla da kalmadık. Yine
Elazığlı olan Prof. Namık Çağatay ve İTÜ'deki arkadaşlarla birlikte Bingöl,
Elazığ, Malatya, Maraş valilik ve belediye başkanlıklarını ve bu kentlerdeki
üniversiteleri bir araya getirdim. Harita Genel Komutanlığını da işe katarak
proje hazırladım. TÜBİTAK, DPT gibi birçok yere başvurduk reddedildi. Halbuki
her fay kuşağında depremin er geç geleceği biliniyor.
Prof. Dr. Şerif Barış: Türkiye’de büyük deprem
beklenen 15 riskli bölge var. Elazığ’daki fay zonu da o riskli bölgelerden
biriydi. 2004 ve 2007’de de burada 5 büyüklüğünde depremler olmuştu. Son deprem
büyük ve yıkıcı bir deprem. Ama Akhisar ve Ankara’daki depremlerle bir alakası
yok. Üçü de birbirinden ayrı depremler. Etkileşim söz konusu değil. Elazığ’daki
depremde Akhisar’dakinden 32 kat daha fazla enerji açığa çıktı. Çok uzaklardan
hissedilmesi normal. Türkiye bir deprem ülkesi. Deprem önlenemez ama zararı
azaltılabilir. Bu da ancak deprem eğitimiyle olur.
Prof. Dr. Süleyman Pampal: Osmaniye'den bile hissedildi.
Arada çok büyük uzaklık var. Bölgenin yapısı iyi değil riskli. Kırsal
bölgelerdeki yapılar emin olun kötü olmuştur. Diliyorum ki can kaybı az olur.