19 Nisan 2024 Cuma
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkiye düşmanlığına CHP’den destek

CHP, Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinin durdurulması talebinin ardından skandal bir açıklama daha yaparak, Avrupa Parlamentosu (AP)’nun Türkiye karşıtı kararına destek verdi

Türkiye düşmanlığına CHP’den destek
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komitesi’nde alınan Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması yönündeki kararın, Türkiye’de derinleşen otoriterleşmeye ve rejim değişikliğine verilen yeni bir cevap olduğunu savundu. Çeviköz, “AP’nin kararı, AKP’nin tek adama bağlı, çağdaş dünyanın kazanımlarını hiçe sayan sisteminin bir anti-tezidir” ifadelerini kullandı.
Çeviköz’ün dün AP Dışişleri Komitesi’nde alınan karar ile ilgili yaptığı açıklama şöyle:

‘OTORİTERLEŞMEYE CEVAP’
“Avrupa Parlamentosu (AP) Dışişleri Komitesi’nde 7’ye karşı 47 oy gibi büyük bir çoğunlukla kabul edilen Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması yönündeki tavsiye kararı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altındaki yönetim biçimi ile birlikte Türkiye’de daha da derinleşen otoriterleşmeye ve rejim değişikliğine verilen yeni bir cevap olmuştur. AP’nin kararı, AKP’nin tek adama bağlı, çağdaş dünyanın kazanımlarını hiçe sayan sisteminin bir anti-tezidir.

KARAR ÇOK ÖNEMLİ
İktidar tarafından bağlayıcı olmadığı gerekçesiyle hafife alınan bu karar, Türkiye için çok önemlidir. Zira, 26 Mayıs’ta seçilecek yeni AP’nin gelecek beş yıl süresince Türkiye ile ilişkilerine temel oluşturacaktır. Yeni oluşacak parlamentonun yapısı da göz önünde bulundurulacak olursa, Türkiye için vize serbestisi, Gümrük Birliği Anlaşması’nın revize edilmesi gibi konularda ilerleme sağlanması güçleşecektir.

STRATEJİ BELGESİ
Bugüne kadar Türkiye’den somut adımlar atılması beklenirken, Reform Eylem Grubu’nun bünyesinde 2019’un Ocak ayında sonuçlandırılması beklenen Yargı Reformu Strateji Belgesi hâlâ kamuoyuna açıklanmamıştır. Reform Eylem Grubu sadece toplanmakla kalmış, somut adım atılamamıştır.
16 aydır iddianamesi hazırlanmadan tutuklu bulunan Osman Kavala için AİHM’e yapılacak savunmadan bir gün önce Gezi İddianamesi’nin hazırlanarak Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmesi ve İstinaf Mahkemesi’nin Cumhuriyet gazetesi davası cezalarını onaması; Türkiye’de yargının siyasallaştığı eleştirilerini pekiştirerek; hukukun üstünlüğü ilkesinin ortadan kalktığını bir kez daha göstermiştir.

AB’YE TAM ÜYELİK
AKP Hükümeti, AB-Türkiye ilişkilerinin ana iskeletini oluşturan Kopenhag Kriterleri, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin önemini anlamamış, raporun komisyonda oylanmasından bir gün öncesine kadar bile AB ile olan ilişkileri Suriyeli mültecilerin durumuna indirgemeyi sürdürerek, AB ülkelerine mülteciler üzerinden tehditte bulunmuştur.
CHP olarak, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini çağdaşlaşmanın bir gereği olarak görüyor, AB’ye tam üyelik perspektifine sahip çıkıyoruz. AB’ye tam üyeliğin, CHP için Türkiye’nin çağdaşlaşma azminin ihmal edilemez bir unsuru olduğunu bir kez daha yineliyoruz.”

Karar ne diyor?
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını öneren AP’nin karar tasarısında, HDP’lilerin serbest bırakılması istenirken Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Suriye politikaları eleştiriliyor. Karar, Türkiye’ye Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin “doğal kaynak arama ve işletme de dahil olmak üzere egemenlik haklarına saygı duyması” çağrısı yapıyor. Türkiye tarafından “desteklendiği” belirtilen Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’nun “Afrin’de sivil Kürtlere ait mallara el koyduğu, yağmaladığı ve imha ettiği” iddia ediliyor. Türk güvenlik birimlerinin Türkiye sınırları dışında düzenledikleri operasyonlarla “yasadışı” yollardan çok sayıda kişiyi yakalayıp Türkiye’ye getirmesi gerekçesiyle, AB üyesi ülkelerden “Türkiye’nin hiçbir iade talebine olumlu yanıt vermemeleri” isteniyor.

Son Dakika Haberleri