Tuğrul Türkeş, Ahmet Davutoğlu döneminde seçim hükümetinde bakan olarak görev almayı kabul edince MHP yönetimi tarafından partiden ihraç edildi. Türkeş’in ilk tepkisi “kararı tanımamak” oldu. Ancak gelişen olaylar sonunda Tuğrul Türkeş, babasının kurucusu olduğu partiden, hem de TBMM’deki MHP Grup Üyeliği’nden istifa etti. Seçimde de AKP’den milletvekili adayı gösterildi.
Seçimden sonra kurulan hükümette de Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Görev alanları arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de vardı. Kıbrıs konusunda özel bir duyarlılığı olan Tuğrul Türkeş, 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıldönümü törenlerine Türkiye’den daha üst seviyede katılım sağlanması için de çalışmış, törende Başbakan Binali Yıldırım’ın da bulunması için çaba göstermişti. Türkeş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) törenlere gidecekti. Valizi de hazırdı. Ancak 19 Temmuz’da kabine dışı kalması nedeniyle çok istemesine rağmen KKTC’ye gitmesinin uygun olmayacağını Başbakan’a söyledi ve kutlamalara katılmadı.

DEVLET BEY’İN ROLÜ

Geçmişte, AKP’ye karşı etkili bir muhalefet yapan MHP, artık birçok konuda AKP’yle işbirliği içinde... “Tuğrul Türkeş’in kabine dışı kalmasını Devlet Bahçeli istedi. O yüzden kabine dış bırakıldı” iddiaları da alabildiğine yaygın...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun seçim hükümeti için yaptığı bakanlık davetine olumlu yanıt veren Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş’e tepkisi sert olmuştu. Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Tarih turnusol kâğıdı gibidir; ihanetle sadakati tasnif etmekle kalmaz, geleceğin hafızasına nakleder. Vatan sabırdır; mirasyediler idrak edemez” dedi.
İşte, Türkeş’in kabine dışı kalmasını, doğrudan Devlet Bahçeli’ye bağlayanlar olduğu gibi o dönem MHP oylarına ihtiyacı olan AKP’nin, bugün Bahçeli’yle ilişkilerin farklı olması nedeniyle Türkeş’e ihtiyaç duymadığı da belirtiliyor. O yüzden sosyal medyada Türkeş için “AKP kullandı ve attı” deniliyor.

PEKİ TÜRKEŞ NE DİYOR?

Türkeş dün evindeydi. Kabine değişikliğini “nöbet değişimi” olarak niteledi, “Aynı parti, aynı iktidar devam ediyor. Gelenler de bizim arkadaşlarımız. Yapılan değişiklikten şikayetçi değilim. Hatta benim için iyi bile oldu” dedi.
Kabine dışı kalmasında Bahçeli’nin rolünün olduğu yolundaki yorumları hatırlattım. Tuğrul Türkeş’in cevabı şöyle oldu:
“İyi etmiş, Allah razı olsun. Ben de kim bana bu kıyağı yapmış diye merak ediyordum. Devlet Bey yaptıysa kendisine teşekkür ederim. Eşim, ‘Tatil yapmayacak mıyız?’ diye soruyordu. Ben de hanıma ‘Kabine değişikliğini bekleyelim. Kabine dışı kalırsam söz, çoluk-çocukla tatile çıkarız’ diyordum. Kabine açıklandığında liste dışı kaldığımı öğrenince evde tatlı bir sevinç hali vardı. Şimdi tatil vakti. Kabine dışı kalmamı kim yaptıysa teşekkür ediyorum.”
MHP Genel Başkanı’nın ağzından çıkmadığı sürece kabine dışında kalması için çaba gösterdiğini bilemeyeceğini kaydeden Türkeş, sosyal medyada yapılan “Kullanılıp atıldı” yorumları için de “Ne yazıldığını bilmiyorum” demekle yetindi.
En hazini neydi biliyor musunuz? Türkeş’in kabine dışı kaldığının öğrenildiği anda korumaların polis kulübesini boşaltmaya başlamasıydı.

Anıtkabir için alınan karar


Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan, imar oyunlarını, kamudaki keyfilikleri, israfı, yolsuzluğu kamuoyuna taşıyor. Üzerindeki yoğun baskılara rağmen yılmayan, davalarla korkutulamayan bir başkan. Son olarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Anıtkabir İmar Planı değişikliğini gündeme getirdi.
Milli Savunma Bakanlığı’nın Anıtkabir ile ilgili yazısı 16 Kasım 2015 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne gelmiş, bu konuda 11 Mayıs 2016 yılında karar da alınmış. Açıkçası bu konu karar tarihinden 1,5 yıl sonra kamuoyu gündemine taşınmış oldu.
O dönem kararın nasıl geçtiğini sorduğum Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Grup Başkanı Doğan Yılmazkaya, meclis üyelerinden avukat Haydar Demir, değişiklik önerisinin atında başka bir niyet bulunup bulunmadığını Çankaya Belediyesi’ne sorduklarını anlattılar. Alper Taşdelen’in olduğu yerde, Anıtkabir üzerindeki oyunlara izin verilmez. Alper Taşdelen de konuyu araştırdı.

DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Yazı, Anıtkabir planına dahil olmayan ve geçmişte de var olan Anıtkabir Muhafız Birliği Yerleşkesi’nin yasal statüye kavuşturulmasını içeriyordu. Üstelik bu değişiklikle 12,5 metre olan yükseklik korunuyor, Anıtkabir sınırları dışında kalan ve halen özel şahıs konut alanı olarak kullanılan parsellerde ise imar planı değişikliği olmuyor.
“Anıtkabir tarihi SİT alanı olduğu için buraya kimse dokunamaz” diye biliyoruz ama AKP döneminde birçok şeye öyle dokundular ki, bunun altında da başka bir niyet olabileceği endişesi doğdu. CHP Grup Başkanı Doğan Yılmazkaya’ya sordum “Anıtkabir’in imara açılması söz konusu bile olamaz. Bu konuda herkesin içi rahat olsun” dedi.