CHP Keşan Kadın Kolları tarafından, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 82. yıldönümü nedeniyle yayımlanan mesajda, kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 82. yılı kutlanırken, kadının günümüzde geldiği noktaya dikkat çekildi. Kadın kollarının konuyla ilgili mesajında şu ifadeler yer aldı:

KAIDNLARIN, ERKEKLERLE EŞİT HAKLARA SAHİP OLMALARI HEDEFLENDİ

“1930 yılında çıkarılan bir dizi yasa ile kadınlar ilk kez siyasal haklarını belediye seçimlerinde kullanmışlar daha sonra muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakları ve son olarak 5 Aralık 1934 yılında Anayasa ve Seçim Kanununda yapılan yasa değişikliği ile milletvekili seçme ve seçilme haklarına kavuşmuşlardır.

Atatürk Devrimlerinin en önemlisi olan kadına seçme ve seçilme hakkının verilişi, kadınların iktisadi ve siyasal yaşama aktif olarak katılımlarını sağlayarak sosyal ve kültürel alanlarda, eğitimde, hukukta, aile içerisinde, çalışma hayatında, toplumsal yaşamda ve siyasette erkeklerle eşit haklara sahip olmalarını hedeflemiştir.

5 Aralık 1934 yılında kadınlara tanınan seçme ve seçilme hakkı 1935 yılında yapılan genel seçimlerde 18 kadın milletvekilinin seçilmesiyle Türkiye, siyasette kadın oranıyla Dünya ikincisi olmuştur. 1935’te TBMM’ de % 46 olan kadın milletvekili oranı, 82 yıl içerisinde bugün geldiği nokta da kadın vekillerin oranı % 10 bile değildir. Erkek egemen bir toplumun karşısında Türkiye nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarımızın siyasette eşit sayıda temsil edilmemesi demokrasi ayıbımızdır.

Mustafa Kemal Atatürk Türk kadınına verilen seçme ve seçilme hakkının ardından şöyle seslenmiştir:

‘Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni mevkiini salahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasi hayatla, belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu seferde milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır.’

SEÇİLME HAKKI BÜYÜK ÖLÇÜDE KÂĞIT ÜZERİNDE KALDI

Türk kadını, yüzyıllardır özlemini çektiği haklarına sahip olmada; en azimli, en inançlı ve güçlü desteği Atatürk’ten almış ve çağdaş ülke kadınlarının önüne geçmiştir. Atatürk’ün kadınlarımıza vermiş olduğu seçme ve seçilme hakkı büyük ölçüde kâğıt üzerinde kalmış, kadınımız ne yazık ki uygulamada ailesinin seçtiğini seçmiş kendisi ise seçilememiştir. Son yıllarda dini siyasete alet etme çabaları neticesinde Türk kadını 1934 yılından daha da gerilere götürülmeye çalışılmaktadır.

Ülkemizde yaşanan kadınlara özgü insan hakları ihlallerini,  aile içi şiddet, namus cinayetleri, töre cinayetleri, cinsel taciz olayları gibi çeşitlendirerek uzatmak mümkün. Toplumsal kalkınma sürecinin temel taşlarından biri olan ‘kadının insan hakları’ toplumsal demokrasinin değişmez bir parçasıdır.

Atatürk kadınına toplumun sorunları karşısında erkeklerin müsaade ettikleri alan ve ölçüde yer almak yerine, ataerkil toplumun sınırlarını aşmak yaraşır. Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyet Halk Partisi Keşan Kadın Kolları olarak, seçme ve seçilme hakkımızı elde etmenin 82. yılını kutluyoruz.”