Çiftçiler, geleceğin gıda güvenliğini garanti altına alır. Çok önemli olan gıda sağlama görevinin yanı sıra çevreye, ekonomiye ve topluma yarar sağlayan çok sayıda görevi yerine getirirler. Türk çiftçilerinin böylesi bir ortamda 2021 yılına ilişkin sektörün paydaşları ile politika yapıcılardan beklentilerinin oldukça fazla olduğunu bir önceki yazımda özet niteliğinde yazmıştım. Bugün de deneyimlerimi, naçizane gözlemlerimi maddeler hâlinde yazmaya devam edeceğim.

15- Tarım kesiminde artan borçlanma ve icra takibine düşme oranlarındaki yükseliş, çiftçilerin maliyet analizi yapmadığı, maliyet ve satış fiyatları arasındaki makasın daraldığı, kâr oranlarının düştüğü ve hatta bazı küçük çiftçilerin zarar ettiğinin göstergesidir. T.C. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinden (TTK) kullanılan kredilerde, çiftçi ödeme yapacağı tarihte kullandığı krediyi ne kadar farkla ödeme yapıp kapatacağını bilmelidir. Kullanılan kredi faizlerinin ucu açık bırakılmamalıdır. Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçilerimizin ortağı, önemli ve gerekli bir kuruluştur. Ancak çiftçiye uygulanan yıllık faiz oranlarına baktığımızda: Özellikle 2018 yılı çiftçilerin âdeta belini kırmıştır. 2018 Eylül ayı normal faiz oranı %30, erteleme faiz oranı %33, eylül ayı takipteki krediler faiz oranı %41’dir. 2019 Ocak ayı faiz oranı % 26, nisan ayı erteleme faiz oranı %30, normal faiz oranı ise %25, mayıs ayı erteleme faiz oranı %31 ve 2019 Nisan ayı takipteki krediler faiz oranı %37 olmuştur. 2020 Ocak ayı normal faiz oranı %15,5, ocak ayı erteleme faiz oranı %19,5 olarak uygulanmıştır. TKK ticari bir kuruluş mu? Çiftçinin ortağı mı, dostu mu kısaca çiftçilere bakış açısı nedir? TKK’nın yapısal fonksiyonu ve işleyişi ayrıca T.C. Ziraat Bankası ile kredi ilişkisinin netleştirilmesini gerekli görüyorum.

16-Tarım Kredi Kooperatiflerinde yeni bir modelleme yoluna gidilmelidir. Finansal sorunları çözmek için kendi öz kaynaklarını da devreye sokarak Almanya’daki Raifassen kooperatifler bankası benzeri bir banka mutlaka kurulmalıdır. Bunun gerçekleştirilmesi hâlinde Ziraat Bankası tarafından verilen proje kredileri dışındaki tarımsal kredi hizmetlerinin kaynakları ile birlikte TKK‘ya devredilmesi yolu açılmalıdır. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu(TKDK) ve diğer kaynaklar tarafından verilen desteklerden daha fazla yararlanılması için TKK görevlendirilmelidir. Merkezi kooperatifler belirlenerek bu kooperatiflerden kredi takip ve finans işlerinde kullanılması diğer kooperatiflerin ise tarımsal yayım, tedarik ve pazarlama işleri ile çiftçiye hizmet etmesi zorunludur. Merkez kooperatiflerin ileride banka şubesi gibi hizmet etmesi için altyapı şimdiden kurulmalıdır. TKK’da iştirakler tek tek incelenerek çalışma grupları, bölgeleri, kapasiteleri boyutunda birleştirilerek holding hâline getirilmelidir. Kooperatiflerin alternatif enerji kaynaklarına (güneş, rüzgâr vb.) yönelik yatırımlara yönelmesi ve bu sayede kooperatif gelirlerinin arttırılması yoluna gidilmesi zorunludur diye düşünüyorum.

17- “Organik tarım” ve “iyi tarım” hayalci ve çiftçiyi meşgul eden bir model olarak gösterilmemelidir. Çiftçiye para kazandıracak ve çiftçinin para kazandığını gören diğer insanların da organik tarım ve iyi tarıma yatırım yapmalarının önü açılmalıdır. “Organik tarım” ve “iyi tarım” modeli uygulanmalı, kapsamı genişletilmeli ve çiftçiler kontrol sertifikasyon kuruluşlarının yönlendirilmesine bırakılmamalıdır. Bu konuda İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerince, çiftçi eğitim ve yayım faaliyetlerinin yürütülmesini gerekli görüyorum.

18- Yaş meyve üretiminde çok yıllık ürünlerin ekimi ve dikimi konusunda planlama eksikliği, uzun vadede arz fazlalığına ve dolayısı ile değersiz ve hatta zararına üretime neden olmaktadır. Bu konuda envanter çalışması yapılarak çiftçilere yapacağı uzun vadeli yatırım konusunda destek olunmalıdır. (Bakıyoruz bir yıl her taraf kivi bahçesi sonraki süreçte muz bahçesi olarak görmek de mümkün olmaktadır) Fazla ekimi olan ve yurt dışında rekabet şansı olmayan ürünlere, destekleme kesilerek gereksiz yatırımın önüne geçileceğini düşünüyorum.

19- T.C. Tarım ve Orman Bakanlığımız ÇKS’yi temel alarak tarımsal desteklemelerde; alan bazlı destekler, biyolojik mücadele destekleri, diğer tarımsal amaçlı destekler, fark ödemeleri destekleri ve hayvancılık destekleri başlığı altında 100’den fazla kalemde çiftçilere destek veriyor. Fakat bu destek kalemleri çiftçiler tarafından yeterince bilinmiyor maalesef. Kırsal kalkınma destekleri kapsamında yüzde 50 hibe desteği verilen projelerden çiftçilerin hiç haberleri yok denilebilir. Bakanlık ve taşra teşkilatlarında şöyle bir anlayış hâkim “web sayfalarımızda paylaşınca tamamdır”. Değil maalesef! Çiftçilerin eğitim durumları bir yana, dijital eğitimleri çok düşüktür. Çiftçiler Bakanlık, il ve ilçe müdürlüklerinin web sayfasını nadiren ya da yok diyecek kadar az ziyaret eder. Özetle Tarım ve Orman Bakanlığı çiftçiye çok güzel destekler veriyor ama basın yayın olarak yeterince reklam yapılamıyor. İl ve ilçe tarım teknik personeli özellikle kırsal kalkınma hibelerinde özel sektördeki satış mühendisleri mantığıyla çalışmalıdır. Birinci husus: Verilecek hibe ve şartlarını çok iyi bilmelidirler. İkinci husus: Teknik personel iyi bir gözlemci olmalı ve ziyaret ettiği işletmelerde çiftçiyle diyaloğa geçerek işletmeyi iyileştirebilmek adına çiftçin yararlanabileceği desteklerden bahsetmeli, âdeta “çiftçiye hibe satışı” yapmalıdır. Diğer bir durum ise; “çiftçiler genel olarak evrak işlerinden pek hoşlanmazlar.” Dolayısıyla, proje destekli hibelerini bu yüzden tercih etmezler. İl ve ilçe tarımlarda destekleme dönemlerinde geçici proje ofisleri oluşturup buralarda “hazır tip projeler üreterek” çiftçilerin hibelerden faydalanması sağlanmalıdır. Ayrıca kırsal kalkınma desteklerini anlatan afişler mahalle- köy kahvehanelerine, muhtarlıklara ve ilçe tarım müdürlüklerine asılmalıdır diye düşünüyorum.

Çarşamba günü devam edecek