Yolların karşısına çıkan doğal engeller köprüler ve tünellerle aşılır. Konumuz olan tünellere, karayollarında, demiryollarında, denizyollarında (Bizimde Avrasya Tünelimiz oldu) rastlayabiliriz.

Tüneller çeşit çeşittir. Karayollarında kısacık tüneller vardır. Bir ucundan bakınca diğer ucu görünür. Hiçbir endişe duymadan girersiniz bu tünele. Kısa bir süre sonra çıkacağınız bellidir.

Bazıları da vardır uzun… Sonu görünmez, karanlık. Biraz kuşkuyla girersiniz bu tünellere. Arabanızın farları yalız yolu aydınlatır. Etrafta, daha ileride ne olduğunu göremezsiniz. Bir süre yol aldıktan sonra aniden ileride bir ışık belirir. Tünelin sonu görünmüştür. Bir rahatlık hissedersiniz. Çünkü belirsizlik sona ermektedir. Az sonra ışığa kavuşacaksınız, her yer aydınlanacaktır.

Tren yollarında da tüneller vardır, uzunlu kısalı. Ne zaman girilip çıkılacağı belli olmayan. Siz kompartımanda koltuğunuzda rahat bir şekilde oturup ortalığı seyrederken aniden ortalık kararır, lambalar yanar, dışarısı zifiri karanlıktır. Tren tünele girmiştir. Kısa bir ürküntüden sonra sakinlersiniz. Tünelin sonunu görme olanağınız yoktur ama trenin yol aldığı rayların tünelden çıktığı kesindir. Bu yolun sizi tekrar aydınlığa çıkaracağını bilirsiniz. Bunu düşünürken bir loşluk ve arkasından birden aydınlık. Tünel geçilmiştir.

Yaşam yolunda da tüneller vardır. Karayollarında olduğu gibi kısacık, sonu önceden görülen veya uzun ne zaman biteceği belli olmayan. Demiryollarında olduğu gibi birden kendimizi içinde bulduğumuz.

Yaşamın tünelleri, karşılaşılan durum veya olaylardır. Öyleleri vardır ki kısa tüneller gibi sonucu önceden bellidir. İnsan bunlara çekinmeden girer, önceden gerekli önlemleri aldığından içinden kolayca çıkar.

Kimileri de uzun tüneller gibi sonunun ne olacağı, nasıl gelişeceği belli değildir. Hiç beklenmedik anlarda karşılaşılan tren yolu tünelleri gibi, olaylar sürpriz sayılmamalıdır.

Hiç kimsenin yaşam yolu dümdüz, engebesiz değildir. Üzerinde dağlar, ırmaklar, uçurumlar vardır. Başarılı olabilmek için önemli olan, gerekli yerlere sağlam, güvenli tünelleri açabilmek, köprüleri kurabilmek ve sonrada bunları en iyi şekilde kullanabilmektir.

Toplumlar ve ülkeler zaman zaman tünel misali karanlık dönemlerden geçerler. Belki de kendilerine yol göstersin diye başa getirdikleri birileri onları bu sonu belli olmayan yola sokmuştur. Yeteneksizlikleri yanında birde art niyetli iseler her an tren raydan çıkabilir. Freni tutmayan, farları sönmüş araba duvarlara çarpıp parçalanabilir.

Yapılacak tek şey gidişi durdurup sürücüyü değiştirmektir. Hepinize iyi yolculuklar.