|
Trabzon"da maç böyle seyredilir

7-8 yaşlarındaydık, yayladaydık ve elbette ki futbol oynuyorduk... İki yaşlı amca oyun oynadığımız yerden geçiyordu. Biri kenardan diğeri ise oyun sahamızın içinden. Kenardan geçen diğerine seslendi Çaykara ağzıyla: "Gel habu yana uşaklarun oyunini bozma." Diğeri hem kenara çekildi hem de gülerek cevapladı; "Nemaz mi kılayiler ki bozulacak? Nemaz da bozulmaz, maç da bozulmaz horon da..." dedi amca gayet kararlı bir sesle... Yıllar sonra Brezilya futboluyla alakalı bir makale okurken rastladığım "Her köyde mutlaka bir kilise vardır, bir de futbol sahası" cümlesini okurken gelmişti bu hatıram aklıma.

Tutkuyla futbol oynayan, tutkuyla futbol seyreden, tutkuyla futbol konuşan bir şehrin çocukları Trabzonlular. Daha 1924"de, komşu şehre gitmenin bile çok zor olduğu yıllarda, Kazım Karabekir Paşa"dan İstanbul"a maç yapmaya gitmek için yardım isteyen bir şehrin çocukları. O yıllarda bir futbol kitabı yayınlanan, lig usulü maçlar yapılan bir şehrin çocukları. Yine o yıllarda yayınlanan bir kadın dergisinin kimsesiz çocuklar yararına futbol turnuvası düzenlediği bir şehir...

Sadede geleyim; demem o ki futbolla ünsiyeti böylesine kadim bir şehrin çocukları bilmelidir ki Trabzon"a maç yapmaya gelen herkesin güvenliği evvela ahalinin sorumluluğundadır. Takıma zarar veriyor diye falan değil ayıp oluyor diye sahada futbol oynayana müdahale edilmez. Evet, herkesin siniri tepesinde; evet 30 yıldır Türk futbolunun egemenlerinin reva gördükleri yetmiyormuş gibi son üç yıldır bu ülkede her kesimin ama istisnasız her kesimin yok saydığı bir Trabzonspor var. Evet, şike yaptığı halde Yılmaz Özdil, Cem Küçük, İhsan Kalkavan, Fehmi Koru gibi "her eğilimin" temsilcilerinin övgüsüne mazhar olmuş durumda Aziz Yıldırım. Evet, kapalı kapılar ardında herkes "haklısınız" deyip ekranlarda "ama boş verin" diyor... Ama ne olursa olsun size yapılan ayıplara ayıpla karşılık vermemelisiniz. Süleyman Rıza"nın, Avni Aker"in, Dozer Cemil"in, Kadir"in hikayelerine saygısızlık etmeyin. Yazmaktan bıkmayacağım; dünyanın her tarafında okunası bir futbol hikayesi var bu şehrin, yazık etmeyin. Saha içi mahremdir ve maç oynayanların maçına dışarıdan karışılmaz diye öğrendik biz. 35 sene evvel TRT mikrofonlarına konuşan yaşlı Trabzonsporlu teyzenin söylediklerini biraz değiştireyim izninizle : "Kimseye sövmeyin, kimseye sövdürmeyin; yensinler yenilsinler bırakın uşaklar top oynasın..."

10 yıl önce
Trabzon"da maç böyle seyredilir
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi