Torpil yaptırmanın disiplin suçu oluşturduğu sadece 2 kanunda yer alıyor, genişletilmeli!

Hali hazırdaki mevzuatımızda sadece iki yerde torpil yaptırmaya disiplin cezası verileceği belirtilmiştir. Ancak bu iki kanundan dolayı kaç kişiye ceza verildiği belli değildir. Bu kanun maddelerinin hem uygulanması hem de diğer personel kanunlarında da benzer düzenlemeler yaptırması gerekmektedir.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 27 Mart 2020 14:00, Son Güncelleme : 26 Mart 2020 12:45
Torpil yaptırmanın disiplin suçu oluşturduğu sadece 2 kanunda yer alıyor, genişletilmeli!

Devlette her seviyede işlerin yürümesi için torpilin gerekli olduğu toplumumuzda yaygın bir inanç. Bu inanç sebebiyledir ki Devlet dairesinde işi olan herkes önce bir tanıdık arar. Mutlaka bir selam ile gitmek, araya bir referans koymak ister. Özellikle kamuda işe girmenin, terfinin torpilsiz mümkün olmadığına inanılır. Hele bir de sözlü sınav olacaksa insanlar iktidar partisinin ilçe teşkilatından başlar, Ankara'da Meclisin yollarını aşındırır.

Ne kadar çok referansım olursa o kadar şansım artar inancıyla, akraba, hemşeri, sendika, cemaat vs. araya koymaya çalışılır. Ben bu işi hak ediyorum ama hakkım yenmesin diye torpil arayanlar da var, hak etmediğine inandığı halde ne olursa olsun ben atanayım diyen de var.

Bu inancı haklı çıkaracak pek çok örnek mümkün. Torpilin olmadığı yer olarak bilinen ÖSYM'de geçmişte ortaya çıkan gerçekler içler acısı. Kısacası insanları liyakate, hakkaniyete uygun bir atama yapıldığına inandırmak neredeyse imkansız. Bir şeyin şuyu'u vukuundan beterdir kaidesince gerçekte adil ve hakkaniyete uygun iş yapılsa bile buna insanları ikna etmek zor.

Torpil, kayırmacılık toplumun içine girmiş bir virüs gibidir. Hatta koronavirüsten daha tehlikeli diyebiliriz. Üç beş ayda koronavirüsü atlatırız ama adalete, liyakate olan inançtaki zedelenmeyi 30 yılda atlatmak zor. Einstein'in dediği gibi önyargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur. Bir de "adaleti ayakta tutun", "emaneti ehline verin" gibi kat'i nitelikte ilahi emirlere muhatap müslüman bir toplum olduğumuzu düşününce ne insani, ne ahlaki ne de dini açıdan hoş görülemeyen bu hastalığın yaygınlaşması işi daha da dramatik kılıyor. Bu olumsuz ve karamsar tablonun kısa vadede değişmesi mümkün görünmüyor.

Bu karamsar tablodan sonra, torpile teşebbüs etmenin bazı kamu görevlileri için disiplin suçu oluşturduğuna, bu suçun işlenmesi halinde disiplin cezası yaptırımıyla karşılaşılacağına dair iki örnek yazımızın konusunu oluşturuyor. Bunlardan ilki 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu. Subaylar, astsubaylar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbas ve erler ile askeri öğrenciler hakkında uygulanan Kanunun 18. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde düzenlenen "Özlük hakları ile ilgili ya da başka bir kişisel menfaat temini için başkalarını aracı koyup, öncelik ve ayrıcalık talep etmektir." şeklinde tanımlanan "Kayırma talep etmek" fiili karşılığında aylıktan kesme cezası öngörülmüştür.

Diğer bir örnekse 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanunda yer alıyor. Kanun, Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatında çalışan her sınıftan memurlar ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarında görev yapan askeri personel ile diğer memurlar hakkında uygulanmakta. Kanunun 8. maddesinin üçüncü fıkrasının a/3 bendinde yukarıda yer verilen aynı fiil aylıktan kesme cezası yaptırımına bağlanmış durumda.

Söz konusu Kanunlarda yer alan, "Özlük hakları ile ilgili veya başka bir kişisel menfaat temini için başkalarını aracı koyup öncelik ve ayrıcalık talep etmek" fiili karşılığında kaç soruşturma yapıldığı, bu soruşturmalar karşılığında kaç personele aylıktan kesme cezası verildiğine ilişkin bilgiler elimizde yok.

Temennimiz bu düzenlemelerin kapsamının tüm kamu görevlilerini içine alacak şekilde genişletilmesi, işlevsiz kanun maddeleri arasında kalmaması, hatta daha kötüsü birileri için uygulanıp torpilli olanların yine paçayı kurtardığı bir uygulamaya dönüşmemesi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber